Seçmece mülteci kabulü olur mu?
Olmaması gerekir.
Ama oluyor.
Pazar günü TRT - Int'te yayımlanan "Pazar Panorama" programının bağlandığı çeşitli Batı başkentlerindeki muhabirler bildirdiler:
- Özellikle İskandinav ülkeleri başta olmak üzere bazı Batılı ülkeler Kosova'daki soykırımdan kaçanları "seçerek" alıyorlar.
Sanki, ortaçağ...
Köle pazarından dişlerine bakarak köle mi satın alıyorsunuz, pazardan kesmece karpuz mu?
İnsan hakları konusunda şampiyonluğu kimseye bırakmayan bu ülkelerin vahşetten kaçan insanları, "işime yarar - işime yaramaz" diye ayırarak mülteci kabul etmesi izah edilebilir mi?
Sağlıklılar gelsin, hastalar gelmesin...
Eğitimliler gelsin, vasıfsızlar gelmesin...
Gençler gelsin, yaşlılar gelmesin...
Bilgisayar bilenler gelsin, bilmeyenler gelmesin...
Mühendisler gelsin, işçiler gelmesin...
Doktorlar gelsin, köylüler gelmesin...
Sanki ölümden kaçanlara kucak açmıyorlar da, emek pazarından ucuz vasıflı işgücü alıyorlar...
Bu yaklaşım Kosova'ya uzanan dünya elini kirletiyor.
Örneğin Danimarka...
Aldığı mülteci sayısı 50.
Bir uçak dolusu bile değil. Ancak bir otobüs.
Bu göstermelik kabul olmasa ne olur?
Bu tür bir yaklaşım gösteren ülkelerin hiç mülteci almamaları belki de daha iyi olur.
Laboratuvara örnek götürür gibi mülteci götürülmez.
Türkiye, ABD ve Almanya dışındaki ülkeler, "seçmece" mülteci alıyor.
Miloşeviç'in giriştiği vahşet yüzyılın insanlık ayıbı.
Ama bu vahşetten kurtulabilen insanları mülteci olabilmek için seçme sınavına tabi tutmak da bir insanlık ayıbı...
Yüzyıla bir ayıp yeter de artar bile...
Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr
