Öcalan tartışılırken, şehit aileleri tablonun dışında sayılabilir mi?
Sayılamaz.
İnsanlık evlat acısını aşan bir acı bilmiyor.
PKK ile mücadelede evlatları şehit olan ailelere,
"ülkesiyle ve milletiyle bölünmez bir bütün" olmanın üzerinde bir
"yüksek menfaat" anlatılabilir mi?
Anlatılamaz.
Bu insanlara,
"kusura bakmayın o zaman ülke menfaati onu gerektiriyordu, şimdi bunu gerektiyor" denilip, geçiştirilebilir mi?
Geçiştirilemez.
Öcalan'ı,
"bir avuç şehit ailesi ve çevresinin sorunu" gibi görüp, göstermek mümkün mü?
Değil.
Onların canı pahasına alınmış bu sonuç, sadece,
"Avrupa Birliği'nin anahtarı" gibi değerlendirilebilir mi?
Değerlendirilemez.
Şehit ailelerinin, Öcalan'a herkesin gözüyle bakmaları beklenebilir mi?
Beklenemez.
Durum böyle olduğuna göre...
Birilerinin çıkıp şehit ailelerine
"çünkü" diye anlatmaları gerekmez mi?
Gerekir.
Türkiye'de 46 adet
"Şehit Alileleri Derneği" mevcut. Yakında ortak bir yürütme kurulu da belirlenecek.
Üzerlerinden seçim meydanlarında siyaset yapılan bu insanlar şimdi dikkate alınmak istiyorlar. Bu onların en doğal hakları.
Öcalan dosyasının bekletilmesi tartışmaları içinde devletin ve hükümetin üst düzeyine ulaşamamaktan şikayetçiler.
Örneğin, Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı'yla görüşme istekleri var. Ankara ve Kırıkkale Şehit Aileleri Dernekleri, randevu taleplerine yanıt alamadıklarını söylüyorlar.
Genelkurmay dışında devletten ilgi görmediklerini vurguluyorlar. Bu insanlara, uğruna can verdikleri devletin,
"bugün git, yarın gel; sorumlu siz değil biziz" diyebilme hakkı ve yetkisi yok.
Eğer, Öcalan konusunda Türkiye adına bir karar verilecekse, bunun nedenleri tek tek, somut bir biçimde, öncelikle şehit ailelerine, sonra kamuoyuna anlatılmalı.
Yoksa,
"ülke menfaatleri bunu gerektiriyor" gibi genel ve soyut bir gerekçeyle alınacak bir karar, kamu vicdanında bozulacaktır.
Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr