Başbakan Bülent Ecevit, MHP ile ilgili kaygı taşıyor mu?
DSP lideri, Devlet Bahçeli ve MHP üst yönetiminin "ılımlı" bir çizgide durmaya çalıştıklarını vurguladıktan sonra, "ama parti içindeki ve tabanındaki eğilimleri tam bimemiyoruz" sözleriyle, "kuşku" ip uçları vermişti.
Ancak bu, DSP lideri Ecevit'e özgü bir "özel" kuşku değil. Toplumun genelinde MHP'ye bakışın doğurduğu genel bir kuşku.
Bu kuşku, DSP ve MHP'nin yeni hükümetin eksenini oluşturmaya engel olur mu?
Bu açıyla yaptığımız yoklamalar, DSP cephesinde, "MHP'siz model"in doğuracağı sakıncaların, "MHP'li model"in doğuracağı sakıncalardan daha fazla olacağı görüşünün hakim olduğunu gösteriyor.
Şöyle ki:
1- MHP muhalefette kalırsa, Meclis'te FP ile birlikte çok güçlü bir muhalefet bloku oluşur. Bu blok, ANAP ve DYP'deki MHP kökenli ve eğilimli milletvekilleri için cazibe merkezi haline gelir. ANAP ve DYP'den MHP'ye geçiş gerçekleşebilir. Bu koşullarda Meclis'in çalıştırılması mümkün olmaz.
2- MHP'siz modelde, DSP, ANAP ve DYP'ye dayalı hükümet modeli geliştirebilir ki, bu modelde hem iki parti arasındaki uyumsuzluk, hem Meclis disiplinlerinin zayıflığı hükümet etmeyi zorlaştırır.
MHP'li modelin doğuracağı sakıncalar nasıl giderilebilir?
Bu soruya da iki yanıt veriliyor:
1- Sıkı bir protokolle,
2- MHP lideri Devlet Bahçeli ve üst yönetimin partilerine hakim olmalarıyla.
DSP cephesi, MHP'ye karşı duyulan "radikalleşme eğilimine girme" ve "kadrolaşma" kaygılarının, sıkı bir koalisyon protokolüyle en aza indirilebileceğini düşünüyor. Bahçeli ve üst yönetimin sergilediği "ılımlı" çizgiyi de bir çeşit güvence olarak görüyor.
Azınlık modellerine gelince...
DSP'nin tek başına veya ANAP'la azınlık modeli denemesi söz konusu değil.
Bu seçenek uygulanabilir bulunmuyor.
Edindiğimiz izlenim, DSP'nin, "MHP'siz model"ler konusunda daha fazla kaygı taşıdığı yolunda.
Ecevit "MHP'li model"de kaygıları en aza indirecek "güvence" arayışında.
Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr