Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

CHP lideri Deniz Baykal’ın, başörtülü, türbanlı, çarşaflı kadınlara rozet takmasıyla başlayan tartışma devam ediyor.
CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın sunduğu Tarafsız Bölge programında yine bu konuyu tartıştık.
Baykal’a sol kesimden yöneltilen eleştiri, CHP’nin de AKP gibi dini simgeleri istismar ederek politika yaptığı yönünde. Bu bağlamda Baykal’ın, Başbakan Erdoğan’dan, CHP’nin de AKP’den farkının kalmayacağı, aynı yöntemlerle oy avcılığı yapıldığı eleştirisi dillendiriliyor.

Türban ve önyargı
Geleneksel başörtüsünü siyasal simge olarak nitelemek mümkün değil. Türban ise siyasallaşmış durumda. Çarşaf, iki örtü biçiminden de uzak, yaygınlık taşımayan bir örtünme biçimi.
Türbanı siyasal simgeye yaklaştıran, din üzerinden siyaset yapan partiler oldu. Elbette, türbanı siyasal simge olarak takan veya bir beklentiyle kullananlar olabileceği gibi, sırf inancı gereği kullananlar da var. Keza, aile veya mahalle baskısıyla türban kullanan kadınlar da yok değil.
Örtünmeyi bir siyasal tercih göstergesi olarak öne çıkaran, bu yolla siyaset yapan partiler oldu. Bu eksende, “laik-antilaik”, “örtülü-açık” tartışmaları toplumu da kutuplaşmaya itti. Nihayet öyle bir algı oluştu ki, bir kadın özelikle türbanlıysa AKP’li, başı açıksa CHP’li gibi değerlendirildi. Türban üzerinden siyaset toplumda bir önyargı oluşturdu.
Başı örtülünün partisi AKP, açık olanın partisi ise CHP’ymiş gibi. Oysa hem AKP hem CHP kitle partileri olarak toplumun her kesimini barındıran partiler. Kitle partilerinin “tek tip” yandaşının olması mümkün değil. AKP’de başı açık kadınlar var, CHP’de başı örtülü kadınlar var.
Ama sokakta gördüğünüz türbanlıya AKP’li, başı açık olana da CHP’li gözüyle bakmak gibi bir yanılgı da giderek yaygınlaştı.
Başbakan Erdoğan’ın başı açık kadınlara, CHP lideri Baykal’ın da başı örtülü kadınlara rozet takması, belki bu önyargının kırılmasına yardımcı olacaktır. Toplumun örtülü-örtüsüz diye ayrışması riskini en aza indirecek bir işlev görebilir.

CHP, AKP’leşir mi?
Baykal’ın bu tutumu, kutuplaşma yerine kaynaşmaya katkıda bulunacak bir adım olarak görülmelidir.
CHP’de başı örtülü kadınların bulunması, bunlara yenilerinin katılması yeni bir olay değil. Yeni katılımlar nedeniyle CHP’nin laiklik veya türban konusundaki görüşleri de değişmez. Tıpkı, başı açık üyeleri olduğu için AKP’nin bu konulardaki görüşünün değişmediği gibi...
Baykal’ın katılım töreninde yansıttığı fotoğraf, başörtüsü veya türbanı siyasal simge olarak kullanmaktan çok, bu özelliğinin kırılmasına katkıda bulunur.
CHP’nin bu tutumundan sonra, sokakta gördüğünüz kadınlar için “Bu AKP’li, şu CHP’li” diye peşin ayrım yapmanız zorlaşacaktır.
Böyle olunca, başörtüsünün ve türbanın siyasal simge olma özelliği de zayıflayabilir, kırılabilir.
Bu açıdan bakıldığında, CHP’nin tutumu türban üzerinden kutuplaşmayı, insanları örtüsüne göre partilere mahkûm etmeyi kıracak bir durumdur.
CHP’nin de AKP’nin de ilkeleri, hedefleri ve politikaları belli.
Eğer CHP, kızların, kadınların örtünmesi gerektiğini savunmaya başlarsa, o zaman Baykal’a yöneltilen eleştiriler yerini bulur. Bu olmadıkça, CHP’nin laiklik veya türban konusundaki görüşünün değiştiği, yeni bir açılıma yöneldiğini söylemek mümkün değildir.