Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hükümetin, terör örgütü PKK’nın lideri Abdullah Öcalan’ın 15 Ağustos’ta açıklayacağı “yol haritası”yla ilintili biçimde yeni bir açılım yapacağı yolunda yaratılan havanın gerçeği yansıtmadığını dün yazmıştım.
Hükümetin bir çalışma yürüttüğünü, ancak bu çalışmanın İmralı boyutunun bulunmadığını yansıtmıştım. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün bu konudaki soruları yanıtlarken bu bilgileri doğruladı.
Erdoğan, MGK üyesi bakanlarla bir toplantı yaptığını ve İçişleri Bakanı’nın koordinasyonunda bir çalışma başlattıklarını açıkladı.
İçişleri Bakanı’nın diğer bakanlıklarla ve ilgili devlet kurumlarıyla görüşmeler yürüttüğünü, neler yapılabileceği konusunda bir rapor hazırlayacağını, bu raporu değerlendireceklerini ve kamuoyuyla paylaşacaklarını söyledi.
Başbakan’ın sözlerinden, bu çalışmanın MGK zemininde alınan kararlara dayalı olduğunu anlamak zor değil.

İmralı ve DTP boyutu
Erdoğan, son dönemde, Kürt sorunuyla ilgili olarak önemli adımlar attıklarını vurguladı, TRT Şeş yayını, üniversitelerde Kürt dili ve edebiyatı bölümlerinin açılması, tutuklu ve hükümlülerin aileleriyle Kürtçe konuşmaları gibi örnekler verdi.
Bir hafta önce başlatılan çalışmayla da başka adımların atılacağını söyledi. Ancak, bu konuyu başka merkeze çekmeye çalışan, bölücü ve ayrıştırıcı gayretlerde bulunanlara “evet” demeyeceklerini de vurguladı.
Başbakan, bu sözleriyle, yürüttükleri çalışmanın DTP ve İmralı boyutu bulunmadığı mesajını vermiş oldu.

‘Başınızı kestirmeyin’
Bir önemli ifadesi de, AKP’nin Kürt milletvekilleriyle ilgiliydi. Son günlerde, bazı AKP milletvekillerinin, DTP’nin ve İmralı’nın muhatap alınabileceği iması taşıyan sözleri, önerileri gündemde geniş yer tuttu.
“İmralı’yı ve DTP’yi muhatap alacak açılım” söyleminde Erdoğan’ın da onayı bulunduğu izlenimi doğmuştu.
Ancak Başbakan, dün çok sert bir uyarıyla bu izlenimi sildi. Partisinin milletvekillerinin söylem birliğini bozacak açıklamalarını “hoş karşılamadığı”nı vurgularken, (söylem birliğini bozacak ifadeler) “söz ola kestire başı, olur ki, biz buna gitmek istemiyoruz” diyerek, milletvekillerinin önüne set çekti.
Böyle giderse, siyasi manada “başınızı kestirirsiniz” gibi ağır bir yaptırım uygulayacağı mesajı verdi.
Bu sert tavır Erdoğan’ın, “İmralı’yla veya DTP’yle pazarlık ve müşterek çalışma içinde olduğu” izlenimi ve hatta beklentisinden çok rahatsız olduğunu gösteriyor.

Baykal’ın kaygısı sürüyor
Başbakan, İmralı ve DTP’yle arasına açık bir mesafe koymaya özen gösteriyor. Dünkü sert çıkışıyla bunu daha belirgin hale getirmeye çalıştı. Buna karşın, son günlerde yaratılan hava nedeniyle ana muhalefet partisi CHP’nin lideri Deniz Baykal’ın kaygıları sürüyor. Baykal, “Son günlerde İmralı’ya endekslenmiş çözüm arayışları” izlenimi doğduğuna işaret ediyor.
Bu havanın doğmasında, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ve Başbakan Erdoğan’ın katkısı olduğunu düşünüyor. Gül’ün ve Erdoğan’ın, Türkiye’yi Öcalan ve PKK’yla masaya oturmuş konuma düşürdüklerini ve bu izlenimin doğmasına yol açan gelişmeleri büyük bir kaygı ve üzüntü içinde izlediğini söylüyor. Özellikle gündeme atılan anayasa değişikliği önerilerine tepkili. Türkiye Cumhuriyeti’nin niteliklerini değiştirecek, yeniden tanımlayacak girişimleri kabul etmeyeceklerini vurguluyor.
Baykal, bugün Ankara’da geniş bir basın toplantısı düzenleyecek ve bu konudaki kaygılarını kamuoyuyla paylaşacak.

MHP’nin sert çıkışı
Başbakan’ın dünkü açıklamalarına karşın, MHP, hükümetin PKK’yla masaya oturduğundan emin bir söylem içinde. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, dün “yazıklar olsun” diyerek, hükümetin, PKK’yla pazarlık masasına oturduğunu ve müzakere yürüttüğünü öne sürdü.
“Hayretler içindeyim” diyerek, “Başbakan, neden kimlerle görüşüldüğünü açıklayamıyormuş?” diye sordu. Vural, AKP milletvekillerinin söyleminden de hükümetin, “Öcalan’lı bir açılım” gayreti içinde olduğunun anlaşıldığı yorumunu yaptı.
Dün de vurgulamıştım; kazın ayağı PKK yandaşı yayın organlarının yansıttığı gibi değil...