Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, teknik zorunluluklar nedeniyle binlerce kalem malzeme için ayrı ayrı ihale yapılması yerine, "fiyat ihalesi" yapılmasını düşündüklerini belirtmişti. šniversite hastanelerinin y"neticileri bu y"ntemin doğru yol olabileceği g"rüşündeler. Ancak bazı malzemelerin bu y"ntemin dışında kalmak zorunda olduğunu vurguluyorlar.Okuyan'ın bu "nerisine Hacettepe šniversitesi Rekt"rü ve Beyin Cerrahı Prof. Dr. Tunçalp ™zgen, şu eklemeyi yaptı: "İlaç ve malzemelerin ihale ile alınması doğrudur. Bazı "zel malzemeler hariç. Ancak bu ihalenin her kurum tarafından yapılması yanlış olur. Ben bin tane alırım fiyat çok düşer, güçlü olmayan bir kurum 10 tane alabilir, fiyat yüksek kalır. Yapılması gereken, ihalenin tek merkezden bütün Türkiye için yapılmasıdır. ™rneğin Maliye Bakanlığı tek yetkili olarak bir ihale yapar ve bu fiyat ihalesi olur. Yılbaşında fiyatları b"ylece belirler ve der ki, bütün kamu hastaneleri bu yıl şu malzemeyi şu firmadan şu fiyata alabilirler. O zaman hem tek fiyat olur hem de en ucuz fiyat oluşur. Yoksa her üniversite hastanesi ayrı ihale yaparsa nakit durumuna, alabileceği malzemenin sayısına g"re çok farklı fiyatlar ortaya çıkar. Bugün kargaşa yaşanmasının nedeni de budur. Ben, Hacettepe olarak "rneğin bir kalp pilini 5 bin dolara alıyorsam, daha sonra bir başka hastane 4 bin dolara alıyorsa sosyal güvenlik kurumları bize 4 bin dolardan fazla "demem, diyor. O zaman tek fiyat bulmak, bunun koşullarını yaratmak mümkün olmuyor." Prof. Dr. ™zgen, sorunun "nemli kaynaklarından birinin de sosyal güvenlik kurumlarının kamu hastanelerine borçlarını "dememeleri olduğunu vurguluyor ve şu değerlendirmeyi yapıyor: "Ben Hacettepe olarak 2002 yılına kamudan 28 trilyon lira alacakla girdim. SSK ve Emekli Sandığı "zel hastanelerin alacağını "düyor, kamu hastanelerinin alacağını "demiyor. Bu nedenle ben mümkün olduğu kadar SSK'lı hasta almıyorum. Çok olağanüstü vakalar dışında SSK'ya sevk etmeyin diyorum. Çünkü parasını alamıyorum. SSK'dan 5.5 trilyon alacağım var. Bu paralar "denmezse benim d"ner sermayem batar. Bir de her malzeme için ihale yapıp stok yaparsam ve bu para bana bir ay içinde d"nmezse yine batarım. Eğer devlet bütçe yasasına bir madde koyup bizim alacaklarımızın kamu kurumları tarafından bir ay içinde "deneceğini hükme bağlarsa o zaman bu iş yürür. Yoksa ben Hacettepe olarak bu işe girmem." Prof. Dr. ™zgen, Türkiye'de sağlık sistemi, sağlık sigortası sistemi ve hastane düzenin tümüyle yeniden yapılandırılması ve SSK hastanelerinin bu kurumdan ayrılması gerektiği g"rüşünde: "SSK'nın hastanesi olmaz. Dünyanın hiçbir yerinde b"yle ucube bir uygulama yok. Sigorta kurumları sigorta hizmeti verir, bizzat hastane hizmeti vermez. Verirse bizdeki gibi arapsaçına d"ner. Avrupa'da, ABD'de de sigorta şirketleri sigorta işi yapar. Siz sigortanızı yaptırırsınız, kuralları bellidir. O kurallar içinde tedavi olursunuz, parasını sigorta "der. Sigorta şirketi hastane kurup tedaviye soyunmaz. Nasıl arabanızı çarptığınızda sigorta şirketi kaporta tesisi kurup tamir yapmıyorsa, sağlık sigortası kurumları da hastane işletmez. Bu nedende SSK hastanelerinin bu kurumdan ayrılması gerekir. Hastane SSK'nın işi değildir." Sağlık sistemi ve kurumlarının k"klü bir reforma acil gereksinim duyduğu bir gerçek. Bakanlıklar ve üniversitelerin zaman yitirmeden bir reform çalışmasına girmeleri gerekli g"rülüyor. fbila@milliyet.com.tr Sağlık malzemeleri alımlarıyla ilgili olarak devam eden tartışmalar "fiyat ihalesi" y"ntemiyle sorunun ç"züleceği noktasında ağırlık kazanmaya başladı.