Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yön Uluslararası değerde bir bilim adamı olan Prof. Dr. Teziç, Türkiye'nin aydınlık yüzüydü. Görev yaptığı 4 yıl boyunca baskı altında kalmasına, haksız ve ağır eleştirilere uğramasına karşın, çağdaş bilime dayalı eğitim-öğretim anlayışından ödün vermeyerek, YÖK'ün başında Atatürk'e yakışır bir duruş sergiledi. YÖK Başkanlığı'ndan, görevini yapmış olmanın gönül rahatlığı içinde ayrıldığını sanıyorum.Prof. Dr. Teziç, kamuya, devlete vedasını devletin başı olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü ziyaret ederek gerçekleştirdi.Teziç, ömrünü eğitim-öğretime adamış bir bilim adamı olarak Cumhurbaşkanı Gül'e yaptığı ziyarette de YÖK Başkanlığı'nda edindiği deneyimin de katkısıyla, geleceğe dönük önemli önerilerde bulundu.Prof. Dr. Teziç, Cumhurbaşkanı'na iki kitap götürdü: Türkiye'nin Bilim Göstergeleri Analizi ve 2007 YÖK Faaliyet Raporu. Teziç'in baskıya yetişmediği için Gül'e götüremediği bir kitap daha var: YÖK Raporu. Bu kitap da Gül'e YÖK tarafından iletilecek. Bu raporun önemi Türk üniversitelerinin, eğitim-öğretiminin bir röntgeni olması... YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü ziyaret ettikten sonra dün Ankara'dan ayrıldı. Prof. Dr. Teziç, Cumhurbaşkanı Gül'e veda ederken, yeni bir eğitim-öğretim modeli önerdi.Teziç, Türkiye'de devletin bir eğitim-öğretim politikası oluşturması gerektiğine inanıyor. Bu bağlamda Teziç'in Gül'e önerdiği model özetle şöyle:"Türkiye, YÖK yerine, Türkiye Eğitim-Öğretim Kurulu (TEÖK) oluşturmalı. Bu yeni kurum üç büyük daireden meydana gelmeli: İlköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim. Tarafsız, bağımsız bir nitelik taşıması gereken bu kurum, devletin eğitim-öğretim politikasını yürütmeli. Türkiye'nin temel sorunlarının kaynağında eğitim-öğretim var. Her iktidar değişikliğinde gündeme gelen tartışmaların büyük çoğunluğu eğitim-öğretimle ilgili oluyor. Türkiye'de çok iyi yetişmiş beyinler var. Siyasal çıkarların etkisinden uzak bir kurum oluşturulursa Türkiye bir sıçrama yapabilir. Milli Eğitim Bakanlığı da yeni modelde dışlanmamalı. Bakanlık, TEÖK ile parlamento arasında köprü işlevi görerek ulusal iradenin eğitim-öğretimle ilgili yönünü kuruma yansıtmalı. Ayrıca bütçe bağı da bu kanalla kurulmalı." YÖK yerine TEÖK Prof. Dr. Teziç'in, Cumhurbaşkanı'na yaptığı yeni bir model önerisi de imam hatip liseleri ve ilahiyat fakülteleriyle ilgili.Prof. Dr. Teziç, imam hatip okullarının din hizmeti ihtiyacını karşılamak üzere işlev görmeleri gerektiğini savunuyor. İlahiyat fakültelerinin ise yabancı meslektaşları gibi entelektüel düzeyi yüksek, yüksek lisans, doktora yapmış, bilim yönü güçlü uzmanlar yetiştirmesi gerektiğine inanıyor.Teziç'in Cumhurbaşkanı Gül'e önerisi şöyle:"İmam hatip okulları Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nda öngörüldüğü gibi din hizmetleri için eleman yetiştiren, prestiji yüksek okullar haline gelmeli. İmam hatip okulları ve ilahiyat fakülteleri üç büyük ilde olmalı. Ankara, İstanbul ve İzmir'e toplanmalı. Din görevlileri ve bu alandaki bilim adamları büyük kentlerde yetişmeli. Büyük kentlerin kozmopolit yapısını görmeli, farklı kültürleri görerek, gözleyerek, kent yaşamı içinde gelişmeli. Böylece uluslararası alanda da söz söyleyebilecek yetkinliğe kavuşmalı. Mutlaka bir yabancı dil bilmeli. Uluslararası toplantılarda diğer meslektaşlarıyla tartışabilmeli. Kültür alışverişinde bulunabilmeli. Saygın, yüksek lisans veya doktora yapmış bilgin kişiler olmalı."Prof. Dr. Teziç, Türkiye'nin sıçrama yapmasının, eğitim-öğretim alanında böyle bir modele geçmesiyle mümkün olacağına yürekten inanıyor. fbila@milliyet.com.tr Üç ilde imam hatip