Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Birkaç kez yansıttığımız protez ve iyileştirici malzeme alımlarına ilişkin tartışmaya son noktayı koymak mümkün olmuyor.
Bunun iki nedeni var:
Birincisi, tartışmalar sonucunda uygulamada bir değişiklik olmadı. İkincisi, taraflardan birinin yaptığı açıklama veya verdiği bilgi bir başka taraf kişi veya kuruma yanıt hakkı doğuruyor. Sonuçta zarar gören hasta vatandaş oluyor.
Son olarak Sağlık Bakanı Doç. Dr. Osman Durmuş, kalp damarlarına takılan stentler (kafes) üzerinden firmaların fahiş kazançlar elde ettiğini, bunun soygun derecesine vardığını ve bazı doktorların da kullandıkları malzemeler üzerinden yüzde 30 pay aldıklarını açıklamıştı.
Bakan'ın bu açıklamasına Ankara Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tümer Çorapçıoğlu'ndan şu yanıt geldi:
"Sayın Bakan'ın haklı olduğu yönler var. Elbette, her meslekte olduğu gibi doktorlar arasında da etik olmayan davranışlar gösterenler vardır. Bu doktorların oranı bütün camiamız içinde Türkiye'deki kokuşmuşluk yüzdesinden fazla değildir. Yetki bakanlıktadır. Sayın Bakan bu doktorlar hakkında gerekeni yapmalıdır. Bütün doktorları töhmet altında bırakmamalıdır."
Prof. Dr. Çorapçıoğlu, Sağlık Bakanı Durmuş'un, "stentler arasında marka farkının önemli olmadığını, her hastaya daha ucuz olan stentlerin takılabileceği" yönündeki açıklamasına da şu karşılığı verdi:
"Sayın Durmuş, genel cerrahtır, kardiyolog veya kalp cerrahı değildir. Bu bizim uzmanlık alanımızdır. Her hastaya aynı stent takılamaz. Nitekim sorun buradan kaynaklanıyor. Bakanlık hangi stenti takarsanız takın 530 dolar ödeyeceğini açıkladı. Fiyatı sabitleştirdi. Oysa, en ucuz olan yerli stentin bile fiyatı bu rakamın üzerindedir. Şu anda Maliye Bakanlığı'nın genelgesi doğrultusunda biz reçete yazamıyoruz, stent gerektiren hasta kabul etmiyoruz. Buna uymayan hastaneler eski uygulamayı sürdürüyor. Ama değişen bir şey olmuyor. Bu durumda biz hukuka uyarak hata mı yapıyoruz? Sayın bakanların bu durumla ilgilenmeleri ve çözüm üretmeleri gerekiyor."
Prof. Dr. Çorapçıoğlu, Bakan Durmuş'un malzemelerin fahiş kazançlarla satıldığı görüşüne ise katıldığını belirtti ve şu örneği verdi:
"Doğrudur. İthal malzemelerde fahiş fiyatlandırma oluyor. Örneğin, SSK stent için kısa bir süre önce bin 715 dolar ödüyordu. Firmalar çok daha ucuza getirdikleri stentler için bu fiyatı alıyorlardı. Biz araştırdık. Aynı stenti 800 dolara alabileceğimizi gördük ve aldık. Firmayı aradan çıkardık. Demek ki, geri ödeme kurumları (Emekli Sandığı, SSK, Bağ - Kur) bu malzemeyi daha ucuza alabilir ve bize verebilirler. Bu yola gidilmiyor. Fahiş fiyatla malzeme satışı da bakanlığın önlemesi gereken bir olaydır. Buna doktorların müdahalesi söz konusu değildir."
Prof. Dr. Çorapçıoğlu, yerli malzeme kullanımını da desteklediklerini belirtti. Türkiye'de de stent üretildiğini anımsatan Prof. Dr. Çorapçıoğlu şu bilgiyi verdi:
"Türkiye'de de stent üretiliyor. Başlangıçta bazı eksikler vardı. Biz bilimadamları olarak bunları saptadık. Üretici firmaya öneride bulunduk. Onlar da düzelttiler. Yerli stentten iyi sonuçlar almaya başladık. İthal stentler kadar kullanıyoruz. Ama her hastaya sırf yerli diye aynı stenti kullanamayız. Kaldı ki bu stenti biz 570 dolara alabiliyoruz. Bakanlığın verdiği 530 dolar yerli stenti bile karşılamıyor. Vergi ve katkı payıyla zarar daha büyüyor."
Prof. Dr. Çorapçıoğlu, malzeme kullanımının kurallarını belirleyen bir çalışmayı Emekli Sandığı ile gerçekleştirdiklerini, ancak, uygulamanın çıkar gruplarınca engellendiğini de kaydetti. Çözümün, böyle bir çalışmayı ödeme kurumları, doktorlar ve meslek kuruluşlarının katılımıyla gerçekleştirmek olduğunu vurguladı.