Yön Gerginlik TBMM dışında da hâkimdi. Ankara, türban görüşmeleri nedeniyle düne sıkı güvenlik önlemleriyle başladı.Bu girişimi protesto etmek isteyen grupların Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve TBMM'ye yönelmelerini engellemek için önlemler alınmıştı. Bu kurumların önünde olağandışı sayılacak sayıda güvenlik gücü görevlendirilmişti.TBMM'ye giriş ve çıkışlar, her zamankinden daha sıkıydı. Milletvekillerini ziyarete gelen vatandaşlar, TBMM'nin iki giriş kapısında da güvenlik önlemiyle karşılaştılar. Çok sıkı arandılar, kontrol edildiler. TBMM binasına girmesine izin verilenlere görevliler eşlik etti. TBMM'de, üniversitelerde türbanı serbest bırakmayı amaçlayan anayasa değişikliği çalışmaları ilk gününde gergin başladı. Genel Kurul çalışmaları başladığında, türban için açılan oturum, laiklik oturumuna dönüştü.AKP ve MHP sözcülerinin konuşmaları, türban serbestliğinden çok, önerilerinin Anayasa'nın laiklik ilkesine aykırı olmadığı savunmasına dayanıyordu. AKP Grup Başkanvekili Sadullah Ergin, örneklerle girişimin laiklikle ilgisi olmadığını kanıtlamaya çalıştı. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek de aynı çerçevede konuştu. MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır, MHP'nin laikliğe bağlılığını vurgulayan ve bu konuda güvence veren bir konuşma yaptı.CHP başından beri türban serbestliği girişimini laiklik zemininde ele almıştı. Bu tutumu, dün TBMM'de de devam etti. CHP sözcülerinin konuşmalarının eksenini laiklik ilkesi oluşturdu. Bu durum, türban serbestliği oturumunu, laiklik oturumuna dönüştürdü. İkinci tur oylamanın yapılacağı cumartesi günü gerçekleşecek oturuma da laikliğin damgasını vuracağını tahmin etmek zor değil. Laiklik oturumu CHP sözcülerinin, AKP ve MHP'nin anayasa değişikliği önerisine karşı yaptıkları konuşmalar, "ağır ithamlar" içeriyordu.CHP'nin bu girişimi, laiklik ilkesini zayıflatmaya ve giderek rejimin karakterini değiştirmeye yönelik bir adım olarak gördüğü açık. Nitekim dün TBMM kürsüsüne çıkan CHP Genel Sekreteri Önder Sav, bu girişimde bulunanlar ve destekleyenler arasında, laiklik ilkesini bilerek etkisiz kılmak isteyenlerin "hıyanet" içinde olduklarını belirtecek kadar ağır konuştu. Yine CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay da konuşmasında, anayasa değişikliği girişimini doğrudan bir "karşı devrim" girişimi olarak niteledi. Cumhuriyetten rövanş alma gayreti olarak tanımladı. CHP ağır konuştu TBMM'deki dünkü oturum da gösterdi ki, türbanı üniversitelerde serbest bırakmaya yönelik Anayasa ve YÖK Yasası değişikliği süreci sancılı olacak. TBMM'de gözlenen gerginliğin topluma ve özellikle de ikinci yarıyılın başlamasıyla üniversitelere yansıması riski yüksek.Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerinin AKP ve MHP'nin istediği şekilde değişmesi, türban serbestliği için yeterli olur mu? Bu soruya olumlu yanıt vermek çok zor. YÖK Yasası'nın ek 17. maddesine eklenecek hüküm yasalaşmadan sadece anayasa değişiklikleri, uygulamayı değiştirmeye yetmeyecek; en azından sert tartışmalara yol açacaktır. YÖK Yasası'ndaki değişikliğin gecikmesi halinde belirsiz bir sürece girileceği söylenebilir. YÖK Yasası'ndaki değişikliğin yasalaşmasının hemen ardından da CHP'nin yürütmeyi durdurma ve iptal başvurusuyla Anayasa Mahkemesi süreci başlayacaktır.Yargı süreci tamamlanıncaya kadar, belirsizliklerden doğacak gerginlikleri, çatışma ortamını ortadan kaldırmak, siyasilerin öncelikli görevi olmalıdır. fbila@milliyet.com.tr Sancılı olacak
