Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın "geliştiğini, değiştiğini" kanıtlamaya dönük söylemi inandırıcı olamıyor.
Erdoğan'ın bu söylemini yine kendisi, kendini tutamayan davranışları tekzip ediyor.
Son tartışmayı ele alalım...
Erdoğan'ın 1992 yılında Rize'de yaptığı konuşma kamuoyuna yansıdı. Erdoğan, dinleyen herkesi şaşkınlığa düşüren bu konuşmasında, açık biçimde Türk Silahlı Kuvvetleri'ni "cellatlık"la suçluyor. PKK ile 15 yıldır verdiği ve başarıyla sonuçlandırdığı mücadelede, askerleri ölüme göndermekle itham ediyor.
Türkiye Cumhuriyeti'nin karşılaştığı tarihinin en ağır terör saldırıları karşısında 15 yıl savaşmış ve dünyada terör örgütüyle düzenli ordu olarak baş edebilmiş tek örnek olan Türk ordusuna karşı söylenmiş bu sözlerin elbette akılla, izanla ilgisi olamaz.
Bu sözler, Atatürk'ün çağdaş, laik Cumhuriyeti'ni 70 yıldır içine sindiremeyen ve böyle bir Cumhuriyet yerine din devleti özleyenlerin duygularını, gerçek düşüncelerini dışa vurmalarıdır. Demokrasi araçlarını kullanırken aşka gelip gerçek niyetlerini saklamayı başaramadıkları anların bir örneğidir.
Eğer böyle değilse...
AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, asker - sivil, demokrasi gibi savunma yollarına başvurmadan, bu sözlerini geri almalı ve binlerce şehit vererek ülke bütünlüğünü korumuş Türk halkından ve onun ordusundan özür dilemelidir.
Başka türlü tavırlarla Erdoğan'ın değiştiğini, on sene önceki gibi düşünmediğini kanıtlaması ve buna halkı inandırması zordur.
Polemik ve demagojiye yönelmesi veya zamanaşımına sığınması halinde varılacak sonuç "takiye" olacaktır.
Terörle mücadelede dünyaya örnek olacak bir başarı göstermiş olan Türk Silahlı Kuvvetleri'ni, bu mücadelesi için suçlamak, ona hakaretler yağdırmak, küçük düşürmeye çalışmak, Türkiye'yi yönetme iddiasıyla bağdaşmaz; vatan - millet sevgisi, Allah korkusuyla uyuşmaz...