Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Başbakan Ecevit'in ABD gezisindeki dış dünyaya ilişkin ağırlıklı konulardan biri Irak ve Saddam'sa, diğeri kuşku yok ki Afganistan'dı.
Başkan Bush dahil Ecevit'in bütün temaslarında en fazla yer tutan konuların başında Afganistan geldi.
Afganistan'ın hem fiziki, hem de siyasi olarak "yeniden inşası" Ecevit ve ABD yönetimi arasında detaylı biçimde ele alındı.
Türkiye açısından bakıldığında hem fiziki hem de siyasi alanda ABD'nin yanında en fazla işlev görecek ülkelerin başında geldiğini söyleyebiliriz.
Önce fiziki inşa faaliyetini ele alırsak...
Başbakan Ecevit, Türkiye'nin eskiden beri Afganistan'ın altyapı yatırımlarına, sağlık ve eğitim hizmetlerine katkıda bulunduğunu anımsattıktan sonra, yeniden inşa faaliyetlerinde de aktif ve geniş rol üstlenebileceğini vurguladı.
Tokyo'da önümüzdeki hafta yapılacak olan toplantıda Afganistan'ın yeniden inşası için uluslararası fon oluşturulması tartışılacak. Ecevit'in gezisine katılan Türk iş adamlarının beklentisi, Türkiye'nin bu fona sembolik de olsa katkıda bulunması. 500 bin veya 1 milyon dolarlık bir katkıyla Ankara'nın çorbada tuzu bulunmasını istiyorlar. İstiyorlar ki, önümüzdeki 10 yıl için Afganistan'da yapılacak inşaat ve altyapı hizmetlerinde Türkiye ve Türk iş adamları da söz sahibi olsun. Bu yaklaşıma hem Başbakan Ecevit, hem de iş adamları sıcak bakıyorlar.
Tokyo'da yapılacak toplantıya Türkiye de Devlet Bakanı Edip Safter Gaydalı ile katılıyor.
Siyasi yönüne gelince...
Başbakan Bush'un, "Afganistan olayından önemli dersler çıkardık" diyerek Ecevit'e, Türkiye'nin demokratik, laik düzenini övmesi, Afganistan'ın siyasi yapılanmasında da Türkiye'nin rol üstlenebileceği biçiminde değerlendirildi.
Başbakan Ecevit, Türkiye'nin modern ve laik yapısıyla İslam dünyasında oluşturduğu modelin örnek alınmasını ve yaygınlaştırılması gerektiğini vurguluyor. Önerisi, öncelikle Afganistan'da ulusal ordunun kurulması, modern bir organizasyona kavuşturulması ve merkezi güç haline getirilmesi. Bu sağlanırsa Afgan ordusunun, yeniden yapılanma girişimleri ve reform hareketlerinin öncülüğünü yapabileceğini düşünüyor.
Başbakan'ın bu yaklaşımı bir yönüyle Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarını, Atatürk ve arkadaşlarının izlediği yöntemi çağrıştırıyor.
Başbakan, demokratik, laik Türkiye modelinin aynı zamanda bir çağdaşlaşma ve kalkınma modeli olduğunun da altını çiziyor.
"Afganistan'ı böyle bırakamayız" diyen Bush'un, Afganistan'ın yapılandırılması, inşası ve imarında Türkiye'yle yakın işbirliği yapmak istediği biliniyor.
Başbakan Ecevit'in Başkan Bush'la görüşmesinde ABD ile Türkiye'nin ekonomik, toplumsal ve askeri yönleriyle Afganistan'da yakın bir işbirliğine karar verildiği söylenebilir.
Bu karar, Afganistan kadar Türk iş adamları tarafından da değerlendirilmesi gereken önemli bir fırsat olarak görülüyor.