Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yargıtay Başkan Hasan Gerçeker, dün adli yılın açılış töreninde sert olmayan bir üslupla, ancak üzerinde düşünülmesi gereken önemli eleştiriler yaptı.
Gerçeker’in yaptığı eleştiriler, son dönemde tartışılan Kürt açılımı, yargı reformu çalışmaları ve Ergenekon davasıyla ilgiliydi.

Kürt açılımı

Gerçeker, konuşmasının başında yaptığı cumhuriyet ve demokrasi analiziyle söz konusu açılıma dokundurdu.
Yargıtay Başkanı, cumhuriyet ve demokrasinin birbiriyle çelişen kurumlar olmadığını vurguladıktan sonra toplumun, bireylerin ve üniter yapının güvencesi olan cumhuriyetin yıpratılmasından üzüntü duyduklarını dile getirdi.
Gerçeker’in şu sözleri de aynı mahiyetteydi.
“Bu topraklarda barış ve kardeşlik duygusu içerisinde asırlardır birlikte yaşayan, ülkenin bağımsızlığı ve kurtuluşu için birlikte omuz omuza kanı, canı pahasına mücadele ederek bir millet oluşturan insanlar, yine aynı duygularla, bu çok zor koşullarda kurulmuş bulunan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni koruyup kollayarak, ülkenin birlik ve bütünlüğünü her şeyin üzerinde tutacaklardır. Bunun aksini düşünmemiz mümkün degildir.”
Yargıtay Başkanı, bu ifadesiyle son günlerde Kürt açılımı tartışmaları nedeniyle toplumda oluşan bölünme kaygısını yine toplumun gidereceğine dikkati çekti. Yargının zirvesi tarafından yansıtılan bu hassasiyet, açılım konusunda siyasi otoritenin de hassas davranması gerektiğini ortaya koyuyor.

Yargı reformuna eleştiri

Gerçeker, konuşmasının önemli bir bölümünü de Adalet Bakanı Sadullah Ergin tarafından açıklanan yargı reformunun eleştirisine ayırdı. Gerçeker, reform taslağının bu haliyle yargı bağımsızlığını güçlendirmediğini, aksine, bağımlılık halini artırdığı görüşünü savundu.
Gerçeker’in eleştirilerinin başında, Adalet Bakanı’nın ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı’nın HSYK’da yer almaya devam etmesi geliyordu. Ayrıca yeni taslakta cumhurbaşkanı ve/veya parlamentonun HSYK’ya üye atamasının öngörülmesini de eleştirdi. Taslağın bu yapısıyla yargı bağımsızlığına hizmet etmeyeceğini savundu.

Yandaş yargı

Gerçeker’in törende okumadığı, ancak konuşma metninde yer alan “yandaş yargı” kavramı üzerinde de durmak gerekir. Yargının zirvesinin böyle bir kavramı adli yıl açılışındaki konuşmasına alması, yargıya güven bağlamında önemsenmesi gereken bir ifadedir.
Gerçeker, konuşmasında bu bölümü okumamakla beraber, gazetecilerin sorusu üzerine, ifadenin geçerli olduğunu ve metin uzun olduğu için okumadığını belirtti.

Yargıya güven

Nitekim, Yargıtay Başkanı konuşmasında tartışmalı uygulamalara da değinerek, toplumda yargıya karşı bir güvensizlik oluşmaya başladığına da dikkati çekti. Gerçeker, bunu açıkça söyle ifade etti:
“Her gün yazılı ve görsel basında çıkan haberlere baktığımızda, yargının hep ön planda olduğunu görüyoruz. Oysaki demokratik hukuk devleti kurallarının üst düzeyde kabul gördüğü bir sistemde yargının bu derece gündemde olmaması gerekir. Yargının böylesine gündemde olması toplumda birtakım huzursuzlukların, rahatsızlıkların bulunduğunun, uzlaşmazlıkların çokluğunun göstergesidir. Adalet mekanizmasının iyi işlememesi, her gün kamuoyuna yansıyan ve kafalarda, vicdanlarda soru işaretleri oluşturan, yanlış uygulamalar, usule aykırılıklar, özellikle de iletişimin dinlenilmesindeki yasaya aykırı işlemler, davaların ve tutukluluk sürelerinin makul süreyi aşacak derecede uzaması, toplumda kuşku ve endişe yaratmakta, yargıya olan güven duygusunu azaltmaktadır.”
Gerçeker’in dile getirdiği bu eleştiriler, başta yargı olmak üzere siyasi otorite ve toplumun her kesimi tarafından dikkate alınmalıdır.