Sosyal güvenlik reformu yasa tasarısına, çalışan kesimin gösterdiği tepki giderek büyüyor.
İşçi ve memur örgütleri, 24 Temmuz'da Ankara'da büyük bir protesto mitingi düzenlemeye karar verdiler.
İşçi ve memur örgütlerinin "mezarda emeklilik" olarak niteledikleri emeklilik yaşı konusunda, hükümet cephesi katı.
Ancak iki önemli konuda bu cepheden yumuşama mesajları geliyor.
TRT - 1'de yayımlanan, Nurzen Amuran'ın hazırlayıp sunduğu "Dosya" programına birlikte konuk olduğumuz Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, "geçiş süreci" ve "prim ödeme gün sayısı" konularında değişiklik yapabileceklerini ifade etti.
Tasarı, mevcut haliyle emekliliğine bir gün kalmış olsa bile bir yıldan az kalanlar için en ez 2 yıl çalışma zorunluluğu getiriyor. Bu durumda olanlardan bayanların 40, erkeklerin 43 yaşına kadar çalışmayı öngörüyor.
Emekliliğe kalan süre arttıkça, çalışma süresi de artıyor.
Bakan Okuyan, "sert bir geçiş" olarak değerlendirilen bu düzenlemenin tasarının Bütçe - Plan Komisyonu'ndan görüşülürken yumuşatılabileceğini belirtti.
Kazanılmış hakların korunması ve emekliliğine birkaç gün veya birkaç ay kalmış çalışanların mağdur edilmemesi amacıyla geçiş kademeleri yeniden düzenlenecek.
Bakan Okuyan'ın "yumuşama" mesajı verdiği ikinci konu, emekli olabilmek için öngörülen 8 bin 300 gün prim ödeme zorunluluğuyla ilgili.
Okuyan, prim ödeme gün sayısının da aktüeryal dengeyi bozmayacak şekilde aşağıya çekilebileceğini kaydetti.
Okuyan, bu iki konuda hükümetin, işçi ve işveren çevreleriyle uzlaşmaya açık olduğunu duyurdu.
* * *
OKUYAN, sorumuz üzerine kamuoyuna bir de söz verdi.
Çalışan kesimden, milletvekillerine sağlanan "kıyak" emekliliğe dönük eleştirilerin haklı olduğunu belirttikten sonra "söz veriyorum" dedi ve ekledi:
"60 yaşına kadar emekli maaşı almayacağım."
Bakan Okuyan, Meclis'e sevk ettiği yasa tasarısında erkekler için emekli maaşı alma yaşı olarak öngörülen 60 yaşına kadar bekleyecek...
* * *
HEM hükümetin, hem de işçi ve memur örgütlerinin en az "yaş" kadar üzerinde durmaları gereken bir konu da, emekli maaşlarının tutarı olmalı.
Özellikle SSK ve Bağ - Kur emeklilerine ödenen maaşlar "harçlık" düzeyinde.
Bu durum, emekli olanların yeniden çalışmalarını zorunlu kılıyor.
Tabii, iş bulabilirlerse.
Emekli maaşı artık küçük bir "ek gelir" niteliğine dönüşmüş durumda.
Fiilen emeklilik çoktan tarihe karışmış durumda.
Emeklilik yaşı yükseltilirken, emekli maaşları da emekliyken çalışmayı zorunlu kılmayacak düzeye mutlaka çıkarılmalı...
Çıkarılmalı ki "sosyal güvence"den söz edilebilsin...
Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr