Gökhan Türe

Gökhan Türe

gture@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Artık Milli Takımımız "ağzıyla kuş tutsa", bu turnuvada kaybettiği prestiji geri alabilmesi çok güç.
Dün Angola karşısında tepkilerin getirdiği disiplin ve dikkatle oynayan 12 Dev Adam, biraz kımıldandığında nelen yapabileceğini (hem de Hidayet’in hiçbir varlık gösterememesine rağmen) göstermiş oldu. Takım oyununa az da olsa özen gösterdikleri durumda Ay - Yıldızlı ekibin dişlileri gayet iyi çalışıyor. Takımını birkaç hata dışında çok iyi organize eden Kerem için de akıllarda "Neden bu maçı bekledin ?" sorusu uyandı.
Bu arada dünkü maçla ilgili ilgi çekici bir noktaya temas etmekte fayda var. Turnuvanın başından beri takımın yegane savaşcı adamı olan ve kaybetmeyi kendine yediremeyen Mirsad, her zamanki hırsıyla takımının sahada en çok sivrilen ismi oldu. İbrahim ve Mehmet de standartı bulunca 20 sayılık fark kendiliğinden ortaya çıkıverdi.
Takımdan ümidini kesen ve işinin başına dönmeye karar veren Türk seyircilere hak vermemek elde değil. Dün buna karşın salonu dolduran 200 civarında Türk basketbolseverin maç süresince ve sonunda milli takıma gösterdiği yoğun ilgiye Hidayet ile Hüseyin’in cevap vermeden soyunma odasına gitmesi ise bu iki yıldızımıza hiç de yakışmadı.
Ne yazık ki, bugün Yugoslavya’yı yenip çeyrek finale çıksak da rakibimiz ev sahibi ABD olacak. Buraya gelirken, kalbimizden geçen en azından bir yarı final oynamaktı. ABD’yi turnuvada yenen ilk takım olmak için millilerimizin standartın üzerinde bir performans göstermesi şart. Tabii bunu düşünmek için önce ilk raundda yenildiğimiz Brezilya’ya açık fark yapan Yugoslavya’yı yenmemiz gerekiyor.