Gökhan Türe

Gökhan Türe

gture@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Eurolig’de, Türkiye’yi temsil eden iki takımımızın liderlik savaşında önemli bir yeri olan ikinci derbide de beklenen olmadı. Kadro yapısı itibarıyla ilk yarıda olduğu gibi yine maçın favorisi olan Ülker’di, ama kazanmayı hak edecek hiçbir şey yapmadılar. Efes Pilsen, ilk maçta da galibiyeti daha çok arzulayan taraftı. Ama bu kez, bu isteğinin yanına mükemmel bir kolektif uyum ve yüksek şut yüzdesini ekleyince açık farkla kazandı.
Efes, biraz daha dikkatli ve kontrollü olsa üçüncü çeyrekte yakaladığı 23 sayılık farkı, 40’a kadar tırmandırabilirdi. Öyle ki, Ülker’in kilit ismi Lollis, tel tel dökülürken Harun ve Haluk dışında kimsenin galibiyeti aklının ucundan bile geçirmediği, maça iyi motive olunmadığı açıkça belli oluyordu.
Efes’te günden güne performansı yükselen ve sahada müthiş profesyonellik gösteren Amerikalı guard Marcus Brown, dün yine sahanın yıldızıydı. İTÜ, Ülker, Maccabi demeden, maç ve rakip ayrımı yapmadan kendini çok iyi konsantre eden Brown’un yanı sıra dün Stombergas da kalitesine yakışır oyun ortaya koydu. Kambala ile Mehmet, oyunun belli bölümlerinde canlılık gösterirken, Kerem özlediğimiz kimliğini sahaya yansıttı.
Eurolig’de ikinci raund öncesi iki takım açısından da hazırlık niteliği taşıyan maçta Efes Pilsen, kötü günündeki Ülker’e göre daha diri ve ne istediğini bilen taraf olarak gözüktü. Ülker, umarız bu derbiden gerekli dersleri çıkarır.