Gözde Yener Birman

Gözde Yener Birman

gozdeyener1@hotmail.com

Tüm Yazıları

TEKSEM ve Engelsiz Amazonlar Sanat Evi’nin kurucusu Gamze Elibol, “En büyük engel, müdürün engelli çocuk istemiyorum demesidir. Devlette ya da firmalarda engellilerin üst düzeyde olmamasını istememektir” diyor

Tek bir kişi inanıyor ve arkasından binlerce insana ışık oluyor. O bir ‘engelli’ değil; ‘engellenen’ ama gayreti ve inancı ile birçoğumuza örnek olacak bir gönüllülük sergiliyor. Türkiye Engelsizler Kültür Sanat ve Eğitim Merkezi (TEKSEM) ve Engelsiz Amazonlar Sanat Evi’nin kurucusu Gamze Elibol ile yaptığım bu röportajdan mutluluk duyuyorum; herkese ilham olsun istiyorum, destek olalım diyorum. Binalardaki merdivenler gibi zihinlerimizdeki önyargıları da kaldıralım artık. Soruyorum: Neden bir engelli yönetici, oyuncu ya da doktor yok? Sevinç Pastanesi Sohbetleri’nde bugün tüm engellerimizi aşabileceğimizin röportajını keyifle okumanız dileğiyle...

Haberin Devamı

‘En büyük engelimiz önyargı-eğitimsizlik’

Müthiş bir gönüllülükle herkese yardım ediyorsunuz ve sizin de bir engeliniz var. Hikâyeniz nasıl başladı ve engelinizi nasıl aştınız?

Gamze Elibol, “Umut Abla”nın hikâyesi... 90’lı yıllarda konservatuvarda engellilerin tiyatro eğitimi alamayacağını öğrendiğim ve deneyimlediği gün benim hikâyem başladı.

Öncelikle bana güvenen, engellerin hayatımda engel teşkil etmeyeceğini anlatan, bunu bana öğreten ve aşılayan bir ailede dünyaya geliyorum. Aileniz böyle olunca kendinizi engelli değil “engellenen” hissediyorsunuz. 1,5 yaşında çocuk felci geçirirken 40 derece ateşle mahalledeki doktorumuza götürülüyorum, felç geçirdiğimi anlayamayan doktor, bana test uygulamadan bir penisilin iğnesi yapıyor. Böylelikle iki bacağım felç bir şekilde hayata adım atıyorum. Penisilin iğnesine alerjim olduğunu bilmediği için ikinci kez neden engelli kaldığımı da anlayamıyor. Sonrasında sayısız ameliyatlar... Annemle beraber aylarımız ve yıllarımız hastanelerde geçiyor, bu süreçte babam bir fabrikada çalışmaya devam ediyor ve daha sonra da bir belediyenin temizlik işçisi olarak  çalışıyor. Annem ve babamın beni ayakta tutmaya çalışan misyonunu gördükçe engelimi aşıyor ve onunla yaşamayı öğreniyorum.

Haberin Devamı

Sonrasında üniversite sınavında engelli olduğum için tiyatro bölümünü okuyamayacağımı öğreniyorum ve hemen kendimi yan tarafa koyup hayatımı engelli çocuklarına adıyorum.

100 bin çocuk

‘Engelsiz Amazonlar’ın kurucususunuz... Aralıksız yardımlarınız var. Bugüne kadar kaç kişinin hayatına ışık oldunuz?

Engellilerin engellenmediği bir sanat merkezi kurma kararı alıyorum. İlk önce Türkiye Engelsizler Kültür Sanat ve Eğitim Merkezi olan TEKSEM’i kuruyorum. TEKSEM’de 17 yıl  boyunca 8 müzikal tiyatro oyunu, 3 çocuk tiyatrosu ve devlet tiyatrolarında 4 oyun sergiliyorum. Geliriyle 121 engelli kız öğrenci okutmaya başlıyorum. Bu kadar öğrenciye dokunmanın en büyük nedeni oyunlarımın içinde dram ya da engellilerle ilgili bir ajitasyon olmaması. Kaliteli duruşumuza çok şey borçluyuz. Sonra engelli çocuğa sahip olan annelerin, eşleri tarafından terk edildiğini öğrendim. Acaba ben ne yapabilirim diye düşündüm? Çünkü, kadınların istihdamını sağlamak, eşlerine mahkûm değil “yaşam özgürlüklerini eline almış kadın misyonunu yaratmak istedim. Sonrasında Engelsiz Amazonlar Sanat Evi’ni kurdum. Böylelikle engelli çocuğa sahip  veya engelli kadınlar, anneler hiç dışarıya çıkmadan el sanatlarını üretebiliyor ve hediyenin en anlamlı halini ortaya koyuyoruz. Hem TEKSEM hem de Engelsiz Amazonlar Sanat Evimiz, 100 bin çocuğa destek olmuştur.

Haberin Devamı

Harika işler bunlar! Tebrik ediyorum. Bu arada ‘maşallah’ diyelim çok uyumlu bir evliliğiniz, çocuğunuz var. Hayat eşit değil ve kimileri bolluk içindeyken bile mutsuzlar. Sizin enerjiniz, motivasyonunuz hep yüksek; hayatla ilgili mottonuz nedir?

17 yaşında, Zeynep Beyza adında bir kızım var. Ben kızımdan çok şey öğrendim. Hayvan sevgisini, kadınların  güçlü  olduğunu ve daha birçok şeyi... Hani dile gelmez ama akıldan geçer ya, sonra cesaretsiz kalırsınız, işte  o zaman ben hep kızıma sığındım.  Şükürler olsun. Eşimle  engelli ve engelsiz bir çift olarak sadece mutluyuz. Sorunlarımız  olsa bile bu engellimle ilgili hiç  olmuyor. Açık  konuşmak  gerekirse, bizi engelli görenler sadece dışarıdaki insanlar. Biz de herkes gibi normal bir çiftiz, hayatımızı paylaşıyoruz ve birbirimizin açığını kapatıyoruz, yani her evlilikte olduğu gibi.

‘Destek olabilirsiniz’

Size göre en büyük engel nedir?

En büyük engel eğitimsizliktir. Okula gidemediğimiz merdivenlerdir. Okul müdürünün, “Engelli çocuk istemiyorum, başına bir şey gelirse sorumluluk alamam” demesidir. Devlet kurumlarında ya da kurumsal firmalarda engelli insanlara verilen görevler üst düzeyde olmamasını istemek, engeldir. Engellilerin bir şey yapamayacağını düşünmek en büyük engeldir. Bakın bana, ben engelli olmasaydım bu kadar çocuğa dokunur muydum? Cevabı ben vereyim: Tabii ki de hayır!

Ülkemizde değişmesini veya uygulanmasını istediğiniz neler var?

Sadece eğitim alacağımız yerleri düzeltirsek, inanın oradan yetişecek olan çocuklar ileride hangi kurumda çalışırsa çalışsın engellilere uygun olanaklar, binalar, okullar sağlayacaktır. Eğitim, engelsiz olmalıdır. Her çocuğun okuma hakkı  olmalıdır.

Sizi gönülden destekliyorum ve katkıda bulunmak istiyorum. Benim gibi düşünen yüzlerce, binlerce insan olacaktır. Neler yapabiliriz?

Öncelikle size ve tüm gönüllü dostlarımıza teşekkür ediyoruz. Biz Engelsiz Amazonlar Instagram sayfası ve www.engelsizamazonlar.com sitesinden alacağınız her bir ürünle engelli bir çocuğun eğitimine destek olabilirsiniz.  Sadece eğitime değil, tekerlekli sandalye de bağışlanabilir. Tek ricamız, verdiğiniz desteklerin gelirinin karşılığında sizlere küçücük bir hediye göndermek isteriz. Çünkü, bağış ve yardım bizi sadece olduğumuz yerde mutlu eder ama destek ve hediye bize dünyaları gezdirir.

www.engelsizamazonlar.com

www.teksem.net

@engelsiz_amazonlar_

@engelsiz_sanat _

‘En büyük engelimiz önyargı-eğitimsizlik’