Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



En ufak bir meteoroloji değişikliği, programın sarkma nedeni olabiliyor. ....Daha önce Guyana'dan fırlatılan uydu, Türkiye'ye aitti ama Fransa'da yapılmıştı.
Bunun özelliği ise, projeden başlayarak tüm aşamalarıyla yüzde 100 ilk Türk uydusu olması.
TÜBİTAK "seçilmiş" Başkanı Profesör Namık Kemal Pak, bu projenin altındaki imza.
Ancak fırlatma sırasında Prof. Pak, ne yazık ki Rusya'da değil.
Neden?

TÜBİTAK yasasına göre TÜBİTAK Başkanları, Bilim Kurulu tarafından seçiliyor.
Bilim Kurulu üyeleri 4'ü Avrupa Bilim Kurulu üyesi olmak üzere, seçkin değerler.
Erdal İnönü, Atilla Karaosmanoğlu, Hasan Subaşı gibi isimler de var.
Bilim Kurulu tarafından seçilen isim Başbakan ve Cumhurbaşkanı tarafından ikili kararnameyle atanıyor.
Bir önceki dönem Başkan olan Profesör Namık Kemal Pak, şubatta Bilim Kurulu tarafından gene Başkan seçilmişti. İkinci görev dönemi, birincinin sona eriş tarihi olan 30 Mayıs'ta başlayacaktı.
O tarihe kadar geçen 3 ay boyunca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Pak'ın yeniden atanma kararnamesini imzalamadı, Cumhurbaşkanı'na sunmadı.
Bunun nedeni de bildirilmedi.
Açıklanmadı.
TÜBİTAK belirsizlik içinde kaldı.
Profesör Pak ile dün konuştuk. "Bu durumda, seçildiğim halde atanmadığım için, 30 Mayıs akşamına kadar bekledikten sonra ODTÜ'deki kürsüme döndüm" dedi.
TÜBİTAK 4 aydır Genel Başkan'dan yoksun.
Bu çarpıklık dün TÜBİTAK Başkan Vekili Tuğrul Tankut tarafından bir bildiriyle duyuruldu.

YÖK tartışmalarında alevler henüz sönmeden, kamuoyu önünde açılan bu TÜBİTAK dosyası kaygı vericidir.
Şöyle ki:
- Hükümet, üniversiteden sonra, bilim kurumu olan, TÜBİTAK'la da çatışma çıkarıyor görüntüsünü vermektedir. İkincisindeki 4 aylık direniş, üniversete için hükümete duyulan kuşkulara gerekçe olabilir.
- Bilim Kurulu tarafından seçilmiş olanın atanmasını yapmamak ve kararnamesini çıkarmamak için direnmek, demokratik ilkelerle çelişkidir. Ayrıca yasayı da - bir yorumla - uygulamamakta direnmek anlamına gelir.
- Bunlar, "YÖK yasasını seçimlere ağırlık veren demokratikleşme için değiştireceğiz" gerekçesi üzerine kuşku gölgeleri düşürüyor.
Gerginliğe malzeme olabilir.
- Seçilmiş olsalar da, siyasi iktidarın kendi meşrebine yakın bulmadıklarını atamaktan kaçınması, YÖK yasasında değişikliklerle bu ve benzeri formüller önerisine güven kazandırmaz.
......
Hükümet TÜBİTAK ile "İkinci YÖK Vak'ası" çıkarmamalı.

Bunun ötesinde TÜBİTAK duyarlı kurumdur.
Meşrebe göre başkanlar tarafından taşınamaz.
"Türk sermayesinin uluslararası alanda rekabet edebilmesinin araştırmaları" bu kurumun iki işlevinden biri...
İfade sade görünse de çok önemli.
Ama...
İkinci işlevi olan ve gizli belgelerle yürütülen "savunma sektörüne gizlilik dereceli çalışmalar" öyle, kadro ampullemeleri ile olmaz.
Duyarlı bir konumdur.
Profesör Pak, gizlilik dereceli savunma projelerinden, uydu yapmaya, Marmara Depremi araştırmalarına kadar uzanan çalışmaları yürütecek çapta olduğunu göstermiştir. Avrupa Bilimler Akademisi'nin 3 Türk üyesinden biridir.
AKP, bilim mabetleriyle çatışmayı YÖK'ten TÜBİTAK'a da taşırsa, gerilim daha da tırmanır.
......
Not: Bugün Musevilerin yılbaşıdır. Musevi yurttaşlarımızın yeni yılları kutlu olsun. Dünya ve yöre barışı için bir dönüm yılı olması dileğiyle. GC.