Anayasa’nın 104’üncü maddesi Cumhurbaşkanı’nın “görev ve yetkilerini” sıralar.
Saydım.
Tam 30 önemli görevi var.
Hatırlatmak kabilinden yazının bitiminde aynen yansıtıyorum. (*)
Eğer o 30 göreve bir gözatarsanız şu sorunun cevabını kendiniz verin.
Böylesine önemli, işlevsel (fonksiyonel) görevleri yüklenmiş bir cumhurbaşkanı “vitrin” süslemesi amacıyla Çankaya’ya konulmuş bir “saksı” olabilir mi?
Elbette hayır.
Başbakan Erdoğan’ın “bunlar cumhurbaşkanı diye vitrine koymak için saksı seçiyorlar” mealindeki söylemin cevabı Anayasa’dır.
Eğer çok daha fazla yetkiyle donatılmış bir “başkanlık” sistemi istiyor idiyse Başbakan Erdoğan referandumla kabul edilen son Anayasa değişikliğine bu düzenlemeyi de koyabilirdi.
Ama koymadı. Anayasa mevcut haliyle Erdoğan dahil kim seçilirse seçilsin bağlayıcıdır.
TARAFSIZLIK
Başbakan Erdoğan “Tarafsız cumhurbaşkanı olmam” demiş.
“Doğru mu, yanlış mı, başı sonu kırpılarak anlamı kaydırılmış mı” bilemiyorum.
Eğer bu söylem “lafsıyla” gerçekse burada gene Anayasa’yla karşı karşıya geliyor.
Çünkü...
Anyasa’nın 101’inci maddesinde “seçildikten sonra, Cumhurbaşkanı’nın TBMM’deki yemin metni” yer alıyor.
Buna göre yemin metninde son kelimeler şöyle:
“......... üzerime aldığım görevi -tarafsızlıkla- yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefin üzerine and içerim.”
Anayasa cumhurbaşkanına “tarafsızlık” zorunluğu getiriyor ve bununla yetinmeyerek bir de yeni cumhurbaşkanının görevini tarafsız yapacağına dair namusu ve şerefi üzerine yemin etmesi şartını getiriyor.
..........................
Bütün bunlara rağmen cumhurbaşkanları çizilen görev çerçevesinin ve “tarafsızlık” gibi şartların kırmızı çizgisini aşarsa ne olur?
Anayasa’ya göre bunun “müeyyidesi” yok.
İcraatı için “Anayasa Mahkemesi dahil yargı mercilerine başvurulamaz.”
Burada demokrasilerin “fren ve denetim” mekanizması ne yazık ki Anayasa’yı hazırlayanlar tarafından düşünülmemiş.
Cumhurbaşkanları sadece “vatanı ihanetten” dolayı suçlanabilir.
.........................
Bu boşluğa işaret etmekle beraber şimdiye kadar 12 Eylül ihtilali sonrasında Çankaya’ya çıkan Kenan Evren dahil hiçbir cumhurbaşkanının o kırmızı çizgileri aşmadığını da belirtmeliyim.
10 Ağustos ola, sandıklardan çıkan belli ola, sonrasını görelim.
........................
(*)
- Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk Milleti’nin birliğini temsil eder; Anayasa’nın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir.
- Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü TBMM’de açılış konuşmasını yapmak, TBMM’yi toplantıya çağırmak.
- Yasaları yayımlamak ya da yeniden görüşülmek üzere TBMM’ye geri göndermek.
- Anayasa değişikliklerine ilişkin yasaları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunmak,
- Yasaların, kanun hükmündeki kararnamelerin, TBMM İçtüzüğü’nün, tümünün ya da belirli kurallarının Anayasa’ya aykırıkları gerekçesi ile Anayasa Mahkemesi’nde iptal davası açmak, TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar vermek.
- Başbakanı atamak ve istifasını kabul etmek.
- Başbakanın önerisiyle Bakanları atamak ve görevlerine son vermek.
- Gerekli gördüğünde Bakanlar Kurulu’na Başkanlık etmek ya da Başkanlığı altında toplantıya çağırmak.
- Yabancı devletlere Türk Devleti’nin temsilcilerini göndermek, Türkiye Cumhuriyeti’ne gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul etmek.
- Uluslararası andlaşmaları onaylamak ve yayımlamak.
- TBMM adına TSK’nın Başkomutanlığı’nı temsil etmek.
- TSK’nın kullanılmasına karar vermek.
- Genelkurmay Başkanı’nı atamak.
- MGK’yı toplantıya çağırmak ve Başkanlık etmek.
- Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu kararıyla sıkıyönetim ya da olağanüstü hal ilan etmek ve kanun hükmünde kararname çıkarmak.
- Kararnameleri imzalamak.
- Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebi ile belirli kişilerin cezalarını hafifletmek ya da kaldırmak.
- DDK üyelerini ve Başkanını atamak.
- DDK’ya inceleme, araştırma ve denetleme yaptırmak.
- Yükseköğretim Kurulu üyelerini, üniversite rektörlerini, Anayasa Mahkemesi üyelerini, Danıştay üyelerinin dörtte birini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyelerini, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini seçmek.