Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

14 Mayıs’ta sandıklara gidiyoruz.

Resmi Gazete’de yayımlandı, kesinleşti.

15 Mayıs 2023 sabahı için WSJ’de (Wall Street Journal) yayımlanan bir yorumu yansıtıyorum.

“Kazanan hepsini alır.”

Bu söylem efsane müzik grubu ABBA’nın “The Winner Takes it All” adlı şarkısından.

1980’de yerkürenin en popüler şarkısı olmuştu.

Birkaç mısranın çevirisi şöyle:

“Bütün kartlarımı oynadım

Ve senin de yaptığın buydu.

Söylenecek başka bir şey kalmadı

Oynadık elimizdeki bütün asları.

Kazanan hepsini alır!

Kaybeden köşede kalır.

Haberin Devamı

Zaferin yanı sıra

Bu onun kaderi. ”

……………….

WSJ yazının sonunda bir cümlelik yorum daha yapıyor.

“Evet…

Kazanan her şeyi alır durumu…

Kaybeden içinse çok fazla suçlu olacak.”

ABBA ve 14 Mayıs

İKİ SEÇENEK

Gazeteden bazı satırlarla devam.

Sayın Erdoğan ülkeyi 20 yıl boyunca hem Başbakan hem de Cumhurbaşkanı olarak yönetti.

Türk devletini “kendisini yüzyılın en güçlüsü” yapacak şekilde yeniden yapılandırdı.

2017 referandumunda ülkenin parlamenter sistemini güçlü bir Cumhurbaşkanlığı tarafından yönetilen sistemle değiştirdi.

Siyasi analistlere göre “Erdoğan yeniden seçilirse gücünü pekiştirecek.”

Kılıçdaroğlu ise “demokrasinin restorasyonu için yorulmak bilmez bir kampanya sürdürdü.

Ankara’da geniş bir taraftar kitlesi önünde konuşurken -liderliğini yaptığı 6’lı ittifaka- atıfta bulunarak “Bizimki barış ve kardeşlik sofrasıdır” dedi.

Sayın Kılıçdaroğlu “siyasi tutukluları serbest bırakmak, Türkiye’yi parlamenter demokrasi sistemine yeniden döndürmek, Merkez Bankası gibi kurumların bağımsızlıklarını geri getirmek” sözleri veriyor.

Karizmatik Sayın Erdoğan’ın aksine, Sayın Kılıçdaroğlu’nun Türk kamuoyunun çoğu için tanımlayıcı özelliği “abartısız kişiliği, uzun soluklu politika reçeteleriyle, sürekli ilerleme karakteridir.” (Bütün Batı basınında Kılıçdaroğlu’nun siyaset yürüyüşü Gandi’ninkine benzetilmekte. G.C)

Sonuçta mesele şuraya gelecek:

“Erdoğan’a oy verecek misiniz, vermeyecek misiniz?..

ABBA ve 14 Mayıs

KİLİT

WSJ de, çoğu Batılı medya kuruluşu gibi 14 Mayıs için “kilit” unsuru saptamış.

Oy kullanacak milyonların son tahlilde kararlarını belirleyecek olan şey, “Erdoğan’a destek ya da Erdoğan karşıtlığı.”

Haberin Devamı

Aslında…

Çağdaş bir demokrasi için bu durum üzücüdür.

Seçmen kararının bileşenleri çok daha fazla ve derin olmalıydı.

Böyle bir kilitlenme ya da bloklaşma “potansiyel ve olası bir ayrışma tehlikesidir.”

Türkiye öylesine sorunlarla karşı karşıya ki şahısları, partileri, ittifakları ve blokları aşan “tek yürek” olmamızı gerektirecek bütünleşme zorunluklarıyla her an karşı karşıya kalabiliriz.

Sadece birine, giderek yükselen bir yakın olasılığa işaret edeyim.

Bilim ve siyaset çevrelerine göre, “İran, 15 gün içinde nükleer silaha erişebilecek uranyum zenginleştirmesini sağlaya-cak teknoloji aşamasına geldi.”

İsrail bir süredir bunu önlemenin hazırlığında.

“Bir İsrail-İran savaşını ateşleyebilecek İsrail saldırısından” söz edilmekte.

Bunun sınırlarımızı kuşatan coğrafyada hangi büyük jeopolitik sismik sarsıntılar üreteceğini düşünmek bile tüyleri diken diken ediyor.

…………………..

Amerika’nın “Suriye’de kalma kararının” açıklanmasına…

Haberin Devamı

Seçim sonrasına ertelenen “Rusya’ya gaz borcunu ödemek” gibi 20 milyar doları aşan pakete…

Amerikan Genelkurmay Başkanı’nın Kuzey Suriye’deki PKK oluşumuna ziyaretinin ürettiği soru işaretlerine…

F-16’lara…

Yunanistan’ın çılgınca silahlanmasına…

Ukrayna’da savaşın tırmanması halinde ABD’nin yaptırımları yaygınlaştırması ve Türkiye’yi de zorlaması ihtimalinin büyümesine, sadece başlıklarla değinmiş olayım.

İTTİFAKLAR GENİŞLİYOR

Anketlerden bazıları şu veya bu ittifak için “uçuşta” olsa bile “dengeye” yakın oranlar daha gerçekçi gibi.

O nedenle, hem Cumhur hem Millet İttifakı genişlemek ve oylarını marjinal katılımlarla da olsa artırmak eğiliminde. Millet İttifakı’nın 6’lı bileşenine karşı Cumhur İttifakı da “Mustafa Destici’nin Büyük Birlik Partisi ve Fatih Erbakan’ın Yeniden Refah Partisi’yle genişlemek” eğiliminde görünüyor.

Bu arada Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı için yüzde 12 dolaylarında HDP oyları belirleyici ağırlıkta.

Muharrem İnce’nin Memleket Partisi ise yeniden ittifak oluşumları için önem kazanıyor.

YETER, SÖZ MİLLETİN

14 Mayıs Celal Bayar ve Adnan Menderes DP’sinin (Demokrat Parti) CHP iktidarını sonlandırdığı seçim tarihidir.

Öyle görünüyor ki DP’nin kullandığı ve sayfaya da yansıttığım “Yeter, söz milletindir” afişi gene billboardlarda, seçim otobüslerinde, duvarlarda görülecek.

Meslek büyüğümüz Altan Öymen’den bu konuda bir hatırlatma.

ABBA ve 14 Mayıs

“O afiş 1946 seçimlerinde kullanılmış.

1950 seçimleri öncesinde ise dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’yle, DP Genel Başkanı Celal Bayar seçim kampanyasında ‘görüntülü afişler kullanmamak’ üzere anlaşmışlar.”

Yani…

14 Mayıs seçimlerinde “Yeter, söz milletindir” afişinin karşılığı Öymen’e göre “yok…”

………………

Sonuç…

ABBA’nın şarkısındaki gibi…

“Bütün kartlarımı oynadım

Ve senin de yaptığın buydu.

Oynadık elimizdeki bütün asları…”