Le Monde her yıl sonu olduğu gibi gene "özel sayı dergisini" yayımladı. 14 sayfa Türkiyeye ayrılmış. TV5 Kanalında yayımlanacak bir röportajdan bazı fotoğraflarla başlıyor.Sonra... Meslekte yüz akı vitrinimiz ve dünyanın en büyük fotoğraf - röportaj ajanslarından SİPAnın kurucusu Gökşin Sipahioğlunun seçtiği fotoğraflarla, koyduğu başlıklarla ve resim altlarıyla Ma Turquie (BENİM TÜRKİYEM) sayfaları...1931de şık ve modern giyimli annesi ve anneannesinin ortasında oturan Gökşin Sipahioğlu ve beyaz küçük köpeği.Sunuş satırlarında Sipahioğlu, "annem Çerkez kökenliydi, babam ise Arnavut... Ben bu kökenlerimle bir Türk olmaktan gururluyum" diye yazmış.Türkiye, onun seçtiği fotoğraflar, resim altları ve kendini tanımlayan satırlarla ancak bu kadar güzel yansıtılabilirdi. Türkiyenin Kopenhag Formula 1 yarışı için başka merceklerden yorumlar... Cesaret ana ABnin yıllar önce Avrupa Konseyinin, OECDnin ve NATOnun cesaretini hâlâ gösteremeyişini yeriyor.Rocard sorguluyor.EKONOMİ...Türkiyede fert başına gelir Yunanistan ve Güney Kıbrısın 4te 1i, Çek Cumhuriyetinin 3te 2si kadar ama Polonyadan, Baltık ülkelerden, Slovakyadan yüksek...Romanya ve Bulgaristanın 3 katı...Kopenhagda "hayır" cevabı verilirse bunun ekonomik gerekçesi olamaz.DİN...1- Türkiye nüfusu Müslüman olan bütün ülkeler arasında tek laik ülkedir.2- Türkiyeye din gerekçesiyle "hayır" demek 2 milyar Müslümanı dışlamak anlamına gelir. Ayrıca Avrupada yaşayan 10 milyon Müslümanı da göz ardı edemeyiz. Tam tersine Avrupa Birliği Hıristiyanlığın yanı sıra Musevi ve İslam gibi dinlerle zenginleşmelidir.3- Nüfusu içinde Müslüman çoğunluğu bulunan Bosnanın ve Arnavutlukun da ABye üye olacaklarını unutmayalım.O halde din de bir "hayır" cevabının gerekçesi olamaz.ULUSLARARASI BARIŞ...ABnin Rusyayla ilişkileri 21. yüzyılın önemli aşklarından biridir. Eski Sovyet cumhuriyetlerden altısı Türkçe konuşurlar. Türkiyeye de yakındırlar.Türkiyeye bir tokat, o 6 cumhuriyetin de etkisiyle Rusyadaki "Batı karşıtlığını" alevlendirir.GELECEK...İnsanlık 21. yüzyılda doğal kaynaklar kriziyle karşılaşacak. Okyanus yatakları hariç tutulursa henüz işlenmemiş sadece uçsuz bucaksız Sibirya toprakları var.Türkiye üzerinden Orta Asyanın Türk devletleri hem işlenmemiş topraklar hem de Ortadoğudan sonra dünyanın ikinci petrol rezervleri açısından çok önemlidir.Bu nedenlerle de Türkiyenin Avrupadan dışlanması mümkün değil. Sonraki sayfalarda "EVET DEMEK YAŞAMSALDIR" başlıklı bir yazı. Fransanın eski başbakanı ve şimdi Avrupa Parlomentosu Kültür Komisyonu Başkanı olan Michel Rocardın imzasını taşıyor. Rocard önce Avrupa Konvansiyonu Başkanı dEstaingin, "Türkiye asla Avrupalı değildir ve hiçbir zaman Avrupa Birliği üyesi olmamalıdır" söylemini eleştiriyor. Aşilin topuğu Rocardın kuşkusu şu:Bu sürecin Aşilin topuğu gibi en zayıf yeri Avrupa kamuoyu...Eğer bir referandum yapılır da "hayır" cevabı çıkarsa bunun onarımı neredeyse imkânsız.İşte o nedenle Rocard Avrupa toplumlarıyla bütün bu gerçeklerin paylaşılmasını, toplumun Türkiyenin üyeliği gereğine inandırılması mesajını veriyor.Buna katılıyoruz.Avrupa kamuoyunu kazanmak en zor ama en güvenli yoldur......... Rocarda göre bütün bunlardan sonra Türkiyeye bırakınız "hayır" cevabının yanlışlığını bir yana... Evet demek Avrupanın yaşamsal zorunluğu... Devlet adamları bunu görmeliler. BAYRAM İZNİ: Bayram nedeniyle izinliyim. Bulunacağım ortamda imkân olursa yazmaya çalışırım. Olmazsa... Salı günü bu köşede buluşmak üzere. Siz değerli okuyucularımın bayramını kutluyorum. Esenlik diliyorum. g.civaoglu@milliyet.com.tr