ÖYLE görünüyor ki 4 BDP ve bir MHP milletvekili yeni yıla “hapiste” girecek.
BDP milletvekilleri “hükümlü” değil “tutuklu...”
Aynı durumdaki iki CHP milletvekili Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay’ın tahliyeleri adalete önemli katkıda bulunan içtihatlardır.
Ancak...
Beklentilerin tersine BDP milletvekillerinin “tutukluluk durumlarının devamına” karar verildi.
Anayasa Mahkemesi kararı ve Balbay’ın tahliye edilmesinin “emsal” kabul edilmemesi karşısında “yasa çıkarmak” da bir seçenek.
Bütçenin son günü Meclis’te bu yolda önemli bir adım atıldı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın inisiyatifiyle CHP ve BDP “yeni kanun için” birbirlerine yaklaştılar.
Arınç’ın “Başbakan’dan oluru alındı” açıklamasıyla bu girişimin pratiği olduğu görülmekte.
3 partinin Meclis’teki oylarıyla “BDP’li tutuklu milletvekillerinin tahliyesini sağlayan” yasa geçebilir.
Hatta...
Aynı metinde MHP milletvekili Engin Alan’ın da tahliyesi özel maddeyle yer alabilir.
O halde?
Meclis 2 Ocak’ta açıldığı zaman yasanın geçmesi önünde ne engel var?
PİRİNCİN SUYU
KONU “adalette eşitlik” ilkesi gereği elbette önemli.
Ayrıca...
“Barış süreci” için psikolojik katkısı da gözden uzak tutulmamalı.
Aynı hukuki duruma farklı kararlar barış sürecine kundak sokmak isteyenlere malzeme oluşturmasın.
Tam tersine...
Sosyal dokudaki psikolojik gerginliği de aşağı çeker.
Peki...
2 Ocak’ta BDP’li tutuklu milletvekillerine ve MHP Milletvekili Engin Alan’a “tahliye” getirecek yasanın çıkma olasılığı ne?
Burada gözden kaçan bir ayrıntıya işaret etmekte fayda var.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın AK Parti’nin yeşil ışığını şarta bağlayan söylemine dikkat...
“Sayın Bahçeli onay verirse, MHP de desteklerse” gibi bir mesaj vermişti.
“Koşul” izlenimi veren o söylemi, MHP’nin daha anında geri çeviren açıklaması izlemişti.
Kendi milletvekili Engin Alan’ın tutuklu kalması pahasına MHP bu yasaya destek vermeyeceğini kesin dille duyurdu.
“BDP’ye karşı tavrını” sürdürdü.
Peki...
Bu bir tıkanma mı?
Meclis aritmetiğine göre değil.
AK Parti, CHP, BDP oylarıyla bu yasa çok rahat gerçer.
Ne var ki CHP daha önce gene böyle bir yasa için AK Parti ile ciddi müzakereler sürdürdü ama sonuç alamadı.
Şimdi de rol değişimi olur mu?
Kendi milletvekilleri zaten tahliye edildi.
Siyasi olarak BDP’li milletvekillerinin hapisten çıkmaları daha çok AK Parti’nin yararına...
Bu durumda “ipe un serilir mi?”
Bu pirinç daha epeyce su kaldırır mı?
Bakın...
Hukukun “eşitlik” ilkesinden başladık adaletin “siyaset labirentlerinde” nafile turlarına doğru sürüklendik.
Yargıya bütün saygımla konunun gene yargının kendi yapısında çözümünü diliyorum.
ÇAĞDAŞ HUKUKÇULAR VE ÇAĞ
YAZIYA yargıyla devam.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın da aralarında bulunduğu 9’u tutuklu 22 avukat hakkında duruşma vardı dün.
Türkiye barolarına kayıtlı 469 avukat “savunma hakkı savunması” için oradaydı.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ile CHP milletvekilleri, YARSAV Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, yabancı barolardan avukatlar meslektaşlarına destek verdiler.
Gene “çözümün yargıdan beklendiği” bir durum.
Feyzioğlu’nun şu sözü 2013 sonu Türkiye’sinden bir manzara fotoğrafı gibidir:
“Yargıdan yine yargıya sahip çıkmasını bekliyoruz.”
.....................
Türkiye’de savcılar ve yargıçlar var.