Prof. Seyfettin Gürsel, Ahmet Hakan’ın “Tarafsız Bölge” programında cumhurbaşkanı seçimine farklı yorum getirdi.
Üniversite öğrenciliğim Fransa’da geçti.
Birçok seçimin yani sıra cumhurbaşkanı seçimlerine de tanık oldum.
İki turlu seçimlerin ilk turunda her partinin seçmeni kendi adayına oy verir.
Bu ilk turda yüzde 40’ın biraz üzerinde oy alarak ikinci tura hak kazanan adayın artık seçilme şansı yüksektir.
Çünkü...
İkinci turda yarışacak iki aday ilk turda en yüksek oyları almışlardır.
Elenen adayların seçmenleri ikinci turda sandığa gitmezler.
Bu da ilk turda oy vermiş seçmenlerin yüzde 10’una tekabül eder.
Böylece ilk turda yüzde 40’ın üzerinde oy almış bulunan adaya ikinci turda da aynı sayıda oy çıksa bile geneldeki yüzde 10 eksilme nedeniyle oran kendiliğinden yüzde 50 ve üzerine çıkabilir.
Örneğin...
Seçmen sayısı 100 olsun.
Birinci turda aday “A” yüzde 45 oy almışsa, ikinci tura yansımasını tahmin edelim.
İkinci turda yüzde 10 eksilmeyle seçmen sayısı 90’a düşer.
O halde “A”nın birinci turdaki 45 oyu aynen kullanılırsa, ikinci turda yüzde 50 oy demek olur.
..........................
Prof. Seyfettin Gürsel bu hesapla Erdoğan’ın -Çankaya için adaylığını koyması ve ilk turda 30 Mart seçimleriyle ayni oranda oy alması halinde- ikinci turda seçilebileceğine işaret ediyor.
Hem de “BDP desteğine ihtiyaç olmadan...”
..........................
Aynı hesap Gül’ün cumhurbaşkanlığı adayı olması ihtimalinde de geçerlidir.
Hatta...
Daha birinci turda daha yüksek oy alabilir.
AK Partililerin yanı sıra diğer parti seçmeninden de oy gelebilir.
..........................
Oy yüzdeleri okunduğunda AK Parti adaylarından birinin -hangisi olursa olsun- cumhurbaşkanı seçilmesi doğal sonuç olarak görünüyor.
Erdoğan’ın bir dönem daha başbakan kalması halinde Gül’ün seçilme şansı göreceli olarak daha yüksek.
..........................
Elbette siyasette “fiziğin, kati kuralları mutlak kesinlikle uygulanır” denemez.
Siyasetin “katı hali...”
Siyasetin “sıvı hali...”
Siyasetin “gaz hali...”
..........................
Birincisi gerilimdir.
İkincisi çamur.
Üçüncüsü haybe...
Bunlar da hesaba kitaba “tam” uymaz.
Ancak...
“Yaklaşık” tahminler yürütülür.
..........................
Elbette...
“Zaman” da önemli.
“Saati” insan yaratmış, “zamanı” ise Allah...
Bir yerlerde okuduğum bu söylemi “Allah’ın değirmenleri geç ama mutlaka öğütür” hafıza klişemde birleştiriyorum.
Sonuç...
“Hiçbir şey an itibariyle göründüğü gibi değildir.”
Mevla’m ne eyler?
Bakalım neler göreceğiz.