Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

YAZIYI noktalayıp uçağa yetişmek için yola çıkmıştım ki Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın çok yankılar yapacak açıklaması geldi ekrana.
Duygu adamı Arınç’ın “düzeyli bir üslupla”, Erdoğan’la dostluk hukukunu gene de kollayarak içini samimiyetle döktüğü bu konuşmanın sonu nereye varacak?
Bunun “tam anlaşıldığını” söyleyemem.
Ama...
Testi çatladı. Sulansa da su tutar mı tutmaz mı göreceğiz.
Arınç “heykel” konusunda Başbakan’ı savunan ama Başbakan tarafından açığa düşürülen dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay için “Allah kimseyi onun durumuna düşürmesin” demişti.
Koyduğu tavır Arınç’ın öyle bir durumu içine sindiremediğini, o sözlerdeki samimiyetini gösteriyor.
Bu konuda anlaşılan daha çok mürekkep akıtacağız.
Şimdi yazdığım ve noktasını koyduğum satırlara geçebiliriz.

Haberin Devamı

BELEK’TE DÜNYA CENNETİ
CUMARTESİ farklı bir şeyler yazayım.
“Öğrenci evleri” satırlarına biraz ara...
Dünyanın yaşayan en büyük golfçusu Tiger Wood’un bir kıtadan diğerine vuruşu Türkiye için güzel reklam.
Devamı da güzel.
Antalya’daki organizasyonda en ünlü golfçüler atış yaptılar.
Hedefe her isabette havai fişekler patlıyordu.
THY’yi ve Maxx Royal Golf&Spa’yı bu etkinlik nedeniyle kutluyorum.
European Tour Final serisinin bir ayağını Maxx Royal’in The Montgomerie’de düzenlemek Türkiye adına önemli bir proje.
Ne yazık ki gidemedim.
Ama... Aklım kaldı.
Türkiye turizmi için pırıltılı bir tanıtım.
Belek, “A+” denilen “paralı turist” için müthiş bir çekim alanı.
Ayrıca oradaki otellerin futbol sahaları da var.
Avrupa’nın seçkin kulüpleri orada kamp yapıyor.
Helikopterden uçsuz bucaksız bataklık alanı olan Belek’i görüp “burada golf otelleri yaparak, golf turizm merkezi oluşturalım” diyen ve bu fikrini hayata geçiren merhum Turgut Özal’a teşekkür...
Tam bir “vizyon” adamıydı.

600 TL TAKSİTLE EV
BİR yapıcı projeyi de yansıtarak “güzel şeylere” devam...
Ekranda Ağaoğlu’nun CFO’su (Chief Financial Officer) Hasan Rahvalı ilginç bir formül dile getirdi.
Söyleşiden “birkaç ay içinde Körfez ülkelerine 3 bin daire sattıklarını, yarım milyar dolar dolaylarında gelir elde ettiklerini” öğrendik.
Gazeteci “önemli başarı ama dar gelirliler nasıl ev sahibi olacak” diye sordu.
Rahvalı’nın formülü şöyle:
“Konut fiyatlarında en büyük maliyet arsa bedeli. Devletin çok büyük arazi stoku var. Bunları ucuz konut inşası için bizlere versin ayda 600 TL taksitle dar gelirli vatandaşı ev sahibi yaparız. Kiradan daha düşük taksitlerle borcu öderler, ev sahibi olurlar.”
İşte formül ortada.
.....................
İster iktidarda olan AK Parti, formülü yapılabilirlik etütleriyle uygulamaya koysun.
İster ana muhalefet CHP sahiplensin.
Kazanacak olan halkımızdır.
.....................
Türkiye’nin büyük şanslarından biri devletin müthiş bir arazi stokuna sahip olmasıdır.
Avrupa ülkelerinde devletin durumu böyle değil.
Çünkü...
Avrupa’da arazilerin büyük kısmı kontlar, dükler gibi asil sınıfa aitti.
Onlar şatolarında, debdebeli yaşamlarını bu arazilerde köylüleri çalıştırarak ya da üründen hisse vererek elde ettikleri tarım gelirleriyle sürdürürdü.
Osmanlı’da ise bu sınıf olmadığı için uçsuz bucaksız topraklar devlet-i âlinindi.
Cumhuriyet’le birlikte o toprakların mülkiyeti devlete geçti.
İsrail’in kooperatif işletmelere dayalı “kibutz” adlı ortak çiftliklerinin Avrupa’da neden uygulanmadığını sorduğumda “Avrupa’da devletin elinde toprak yok ki” cevabını almıştım.
Ama...
Türkiye’de bu tür üretim çiftlikleri kurulursa hem işsizlik sorununa köklü bir çözüm olabilir, hem de ülke zenginleşir.
İçinde kliniği, okulları, çocukları için resim, müzik, yabancı dil, dans ve spor derslerinin “ücretsiz” verildiği bu çiftliklerde herkese sosyal konutlar da sunulmakta.
Tarım ürünlerinin işleneceği tarım sanayi birimleri de var.
Türkiye kendi koşullarına uygun böyle çalışanların ortak olduğu ve müşterek mülkiyet maliklerini oluşturduğu üretim çiftlikleri neden kurmaz?
Hasan Rahvalı buna bir boyut daha getiriyor.
“600 TL taksitle daireleri dar gelirlilere sunabilecek bir formül...”
.........................
İstanbul’a kurulacak “finans merkezi” için de söylediklerini yazdım bir kenara...
“Işık hızıyla, trilyonların yer değiştirdiği bir dünyadayız. Yanı başımızda bunların büyük bölümünü oluşturan petrodolarlar park etmiş. Bunları Türkiye’ye çekmek için finans merkezi önemli.
Ancak...
İnşaat tek başına yeterli değil, zihniyeti de bu doğrultuda oluşturmak gerek.”
.........................
İncir çekirdeğini doldurmayacak tartışmalarla debelenmek yerine, vizyon açmak öncelik olmalı.
Turgut Özal bataklıktan golf sahaları ve otelleriyle yemyeşil bir dünya cenneti yarattı.
Devletin elindeki uçsuz bucaksız öylece yüzyıllardır duran topraklardan insanlarımıza mutluluk sunacak konutlar, ortak üretim çiftlikleri projeleri neden yeşertilmesin?