Ecevit'in rahatsızlığı "B Planı olmayışını" gösterdi.
"Ecevit'in Başbakanlık misyonunu yürütemeyecek çok ciddi bir sağlık sorunu olsaydı hükümet nasıl sürecekti?"
Cevabı yok.
Koyu bir boşluk... Vahim kaygılar.
Ekonominin "acildeki müdahaleden" sonra hala "nekahat" döneminde bulunması nedeniyle, Ecevit'in rahatsızlığı, olması gerekenden çok daha fazla tedirginlik yarattı.
Pazartesi için yoğun kuşkular vardı.
Ecevit'in hastanede tutulması, sağlığı için olası daha üzücü açıklamalar, borsayı ve döviz kurlarını vurabilirdi.
Bir kara pazartesi yaşanabilirdi.
Ekonominin dayanabilmesi zordu.
Ya Başbakanlığı sürdüremeyecek bir sağlık sorunu?
Milli Güvenlik Kurulu eski Genel Sekreteri Orgeneral İlhan Kılıç'a sordum:
"Böyle durumlar için devletin doruklarında özel plan var mı?"
"Olmadığını... Anayasal ve yasal sürecin işleyeceğini" söyledi.
Yani...
Bahçeli'nin Başbakan Vekili olacağı...
Vekaleti kim verecek?
....
Kısa süre böyle idare edilse bile Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan ataması Anayasa gereği...
Kimi?
DSP ve MHP'nin milletvekili sayıları aynı...
Hükümet protokolü "Meclis aritmetiği değişse bile, hükümet yapısının değişmeyeceğini" öngörmekte.
Anlamı...
"MHP milletvekili sayısı, DSP'ninkini aşsa bile Ecevit'in Başbakanlığı sürer."
Peki bu ilke "Başbakanlık DSP'nindir" diye yorumlanır mı?
Öyle bile olsa, Cumhurbaşkanı kimi görevlendirir?
İsmail Cem, o süreç için "doğal" olarak akıllardaki ilk isim.
Parti içinde hizipleri dengeleyebilir. Bütünlüğü sürdürebilir.
Seçimde barajı aşma umudunu verebilir.
Ama DSP gene de epey dalgalanır.
Prensler var.
Fakat sorun, sadece DSP değil... MHP bu formülü kabul eder mi?
Milletvekili sayısı eşit olduğu için "Başbakanlık artık bize geçmeli" tavrını koymaz mı?
Bahçeli daha 10 gün önce "Başbakanlığa hazırım" demedi mi?
Neden?
Ancak, Devlet Bahçeli'nin Ecevit'e farklı özeni, nezaketi de dikkate alınmalı.
Ecevit'in yanında sigara bile içmeyen Bahçeli, Ecevit'in rahatsızlığını kollayıp Başbakanlık kapan siyasetçi imajını istemez. Üstelik... Pratik şansı da kuşkulu...
Bir süre böyle idare edilir.
Gelişmeler beklenir.
Formülün olgunlaşması yeğlenir.
Ama...
Türkiye'nin ekonomik ve siyasi sağlık raporları belirsizlikler içinde bekleyecek durumda olmadığını gösteriyor.
Başbakanlık boşluğu...
Hükümetin sürüp - süremeyeceği...
Erken seçime gidilip - gidilmeyeceği...
Ekonomik programın sahipsiz kalıp - kalmayacağı...
Bu gri süreçte ekonominin depremler dizisiyle sarsılmayacağı söylenebilir mi?
Kemal Derviş'in arkasında kim duracak?
Ekonomi bürokrasisi kime dayanacak?
Türkiye bu heyelanla Recep Tayyip Erdoğan'ı başbakanlığa taşıyacak bir erken seçime mi savrulur?
Ortalık karışır mı?
Rölantideki 28 Şubat süreci vitese geçer mi?
Siyasete balans ayarı gene konuşulmaya başlanır mı?
Gri süreçte ekonominin oyuncuları ne yaparlar?
Dışarı neler kanatlanır?
Bankalar ne olur?
Allah saklasın "domino teorisi" mi?
Harvard'daki "terör panelinde tartışılan" sorunun altını çizeyim.
"11 Eylül'de İkiz Kuleler'i ve Pentagon'u teröristler taktik nükleer silahla vursalardı ne olurdu?
11 Eylül'ü, böyle bir olasılığı dikkate alarak yeniden düşünelim.
Önlemler saptayalım..."
Ecevit'in rahatsızlığı neyse ki hafifmiş. Yürekten şifa dileklerimizi sunuyoruz.
Ama bu deneyim, Türkiye'nin Ecevit dışında bir "B Planı"na ihtiyacını ortaya koymuş olmalı.
Siyaset piyasasına şimdiden sürülen Ecevit sonrası senaryoları, B boşluğunun kanıtlarıdır.
B Planını ancak Ecevit'in kendisi oluşturabilir. Gerçekleri görmeliyiz.