Baba'ya "de Gaulle" rolü

Kamuoyu araştırmalarına göre; Yeni kurulan bir parti olmasına karşın AK Partisi, yüzde 17 dolaylarında oy alabilecek ve sandıktan "en büyük" çıkabilecek gibi görünüyor.
"O halde... Solda ve merkezde de yeni yapılanlamalar neden olmasın?"
Bu soruya cevap arayışları, parti kuruluş ve partilerden kapuşları tetiklemiş bulunmakta.
İşte siyaset sahnesi gösterimlerinde, bazı olası rol dağılımları:
- İNÖNÜ HAREKETİ: Erdal İnönü Genel Başkan, Kemal Derviş Başbakan adayı...
Genel Başkan'la Başbakan'ın ayrı ayrı kişiler olması, Federal Almanya Sosyal Demokrat Partisi'nin Brandt döneminde başlattığı ve sürmekte olan bir uygulama...
İnönü hareketi içinde Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan gibi güçlü isimler bulunabilir.
Ancak... Harekette yer alan Sağlar, Temizel ve Moğultay, Derviş'e pek sıcak bakmıyorlar...
- DSP'NİN YAZGISI: Parti içinde, sayıları 26 ile 40 arasında değişen "ilkeli demokratik sol politikalar" yandaşı grup güçlenmekte.
Bülent Bey ve Rahşan Hanım'a endekslenmiş pragmatik çizgiye karşı ağırlığını arttırmakta.
Ecevit'in şu veya bu şekilde çekilmesi halinde, İsmail Cem, ilk seçime kadar Genel Başkan olabilir... Seçimde başarı kazanırsa orada kalır.
DSP de partileşir.
Aksi halde... DSP'nin daha liberal kanadından, merkez sağ partilere kaymalar olur. Sol kanadından ise belki İnönü'nün kuracağı partiye ve daha çok CHP'ye...

- CHP: Kamuoyu araştırmaları, CHP'nin yüzde 10'luk barajın üzerinde olduğunu gösteriyor.
DSP'ye çengel atıp 20 kişilik bir grup kurmayı deneyecek mi?
Deniz Baykal, halkın gözünde çok aşınmış olan Parlamento'nun bu dönemiyle imaj paylaşmayı - şimdilik - istemiyor.
"Parlamento'nun dışında kalarak seçime girmenin daha fazla seçim getirisi olacağı" görüşünde.
MHP, Meclis dışında kaldıktan sonra, son seçimde 2.parti olarak gelmedi mi?

Merkezdeki Anavatan ve DYP'ye gelince...
- ANAP'TA GURUP VAKTİ Mİ?: Anavatan eriyor... Başlıca dayanağı olan "Özal"ı, yeni seçmen genç nesil bilmiyor.
Anavatan, Özal'ın yerine yeni birşey henüz koyamadı.
Zemini ayağının altından kaymakta.
- ÇİLLER FALI: Geçenlerde Türkiye'yi çok iyi bilen ve Ankara'da uzun yıllar büyükelçilik yapmış bir Amerikalı "Tansu Çiller gene Başbakan olabilir. Şaşırmayın" diyordu.
İddia abartılı olabilir ama "DYP'nin yükseliş sürecinde olduğu ve yüzde 10 barajının üstüne çıkacağı" kesin.
- MERKEZDE DOĞUM SANCISI: Solun özelliği "paylaşımcılık"tır. Merkez sağın özelliği ise "ekonomik büyüme"dir.
Ekonomide olduğu gibi siyasette de merkez sağ, büyük partiyi ve büyük doğuşu ister.
Anavatan ve DYP'nin siyasetteki "yardımcı oyuncu" rollerini benimsemez.
Merkez - merkez sağda yeni ve büyük bir oluşumun, o nedenle şansı olabilir.
Yeter ki, o büyüklüğün umudunu verecek bir doğum gerçekleşsin.
İlhan Kesici, bu çabada...

- DEMİREL FAKTÖRÜ: Edindiğim izlenimlere göre; "Demirel, doğrudan aktif siyasete girmez. Doğrudan DYP'yi ya da bir başka partiyi desteklediğini de açıklamaz."
Ama... Ya Türkiye, ona bir "yeniden yapılanmanın de Gaulle'ü" işlevini verirse?..
Bütün bunlardan sonra kim, hangi rolü üstlenirse üstlensin, sonuçta "Seçim Kanunu'nun kesinlikle değişeceği ve parti ittifakları uygulamasına geçileceği" açık ve net olarak görülüyor.
Aksi halde bu parçalanmadan "yöneten demokrasi" çıkmaz.