Başbuğ’dan önsöz
HARP Akademileri Komutanlığı’nda geçen 3 saatin izlenimleri:
1- Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’un 2 saati bulan “genel” konuşması, bir hafta sonra “güncel” konularda yapacağı basın toplantısının “önsözü” diye düşündürüyor.
Verdiği mesaj, entelektüel çıtası yüksek bir “Biz varız” oldu.
2- Sonra bu “varoluşun” Anayasa, yasalar ve demokrasi içindeki mimarisini ortaya koydu.
Anayasa ve yasalar, toplumun beklentileriyle Silahlı Kuvvetler’e verilen görevleri vurguladı.
3- Bu görevleri yapabilmek için hukuk devleti içinde objektif kontrol sağlanarak askere otonomi verilmelidir. Elbette saydamlık burada da geçerlidir.
“Asker önerir, görevi orada biter” sözü yanlış. Askerin önerileri dinlenmeli ve gereken değer verilmelidir. Son karar, siyasi iktidarındır.
4- Genelkurmay Başkanı, Anayasa’nın 110’uncu maddesine göre, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komutanıdır, sorumlu ve yetkili tek makamdır.
Askerin görüşlerini siyasal diyalogla yansıtır. Gerekirse kamuoyuyla paylaşır. MGK platformuna taşır. O platformda her üye eşittir. Bunun yapılması siyasal tavır olarak nitelenemez.
Terör ve laiklik
YUKARIDAKİ 4 madde “Demokrasi ve hukuk devleti içinde varız” mesajını veriyordu.
Daha sonra terör ve laiklik konularına girdi.
5- Terör kan kaybediyor. Daha önceleri Güneydoğu’nun kara yollarında seyahat edilemezdi. Hava karardı mı herkes evine çekilirdi. Şimdi artık böyle değil.
Halkın yüzde 82’si vatandaşlığı “Türkiye’yi seviyorum” diye tanımlıyor.
Yüzde 87’si, “Nerede yaşamak istersiniz?” sorusuna, “Türkiye’de” diye cevap veriyor.
Türkiye’de Türk, Kürt, Zaza herkes bu coğrafyada harmanlanmış.
Terörizm için ortamın ve sosyal dokunun uluslararası tanımlara uygun olduğu söylenemez. Yakında Kuzey Irak’ta PKK’ya karşı Türkiye, ABD ve Irak işbirliğiyle etkin gelişmeler olacaktır.
6- Türk ordusu halkın manevi değerlerine saygı duyar. Peygamber ocağıdır.
Dine değil, dini siyasete ve ticarete alet edenlere karşıdır.
Cemaatler güçlendiklerine inanıyorlar, hedefe koydukları TSK tepkisiz kalamaz.
Gerçek mütedeyyin kişilerle hiçbir sorunu yoktur.
7- TSK demokrasiye saygılıdır, bağlıdır. Laisizm, demokrasinin en önemli unsurudur.
GALILEO KÖR ÖLDÜ
GALILEO 400 yıl önce ilk kez teleskopla gökyüzünü incelemiş, “Ama dünya dönüyor” demişti.
O nedenle 2009 “Astronomi Yılı” ilan edildi.
Galileo, o zaman “Dünya’nın değil, Güneş’in merkez olduğunu, Ay’ın, Dünya’nın ve diğer gezegenlerin hem Güneş’in etrafında hem de kendi etraflarında döndüklerini” söylemişti.
Gerisini Kültür Koleji Rektörü, Astronomi Profesörü Dursun Koçer’den yansıtayım...
Galileo 400 yıl önce Kuzey İtalya’nın Podovya Üniversitesi’nde hocadır. Podovya da Venedik Cumhuriyeti’ne bağlı.
Dönemin Venedik’teki İngiltere Büyükelçisi ülkesinin kralı James II’ye bir mektup yazar.
Majesteleri, Galileo adlı bir hoca, “Evrende merkezin Dünya değil, Güneş olduğunu, Ay’ın, Dünya’nın ve diğer gezegenlerin hem kendi etraflarında hem de Güneş’in etrafında döndüklerini” iddia ediyor.
Eğer iddiasında yanılıyorsa, o yandı.
Ama... O doğruyu söylüyor ve biz yanılıyorsak, biz yandık. Çünkü söyledikleriniz yanlışsa, halkımız kralımıza nasıl inanacak?
.......................
Bu tarihi anekdot, Harp Akademileri Komutanlığı’nda Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’u dinledikten sonra verilen yemekte sofranın “kara mizahı” oldu.
Karanlıkta ışık yakanlar tehdit altında.
Sistemli bir “tedirgin etme” süreci yaşanıyor/yaşatılıyor.
Elbette her karanlık gecenin bir sabahı vardır.
Bu gerçek yok sayılamaz.
Güneşin doğuşu engellenemez.
Ne var ki, “Ama güneş doğacak” diyenlerin bunu görememeleri mümkün.
Galileo, iddiaları, kitapları nedeniyle zindana atılmıştı.
Taş duvarlar arasında kör oldu.
Son sabahında da doğan güneşi görememişti.
