Güneri CIVAOĞLU
Gazete manşetleri ve televizyon ekranlarındaki
İRTİCAA KARŞI SAVAŞIM PROGRAMI ile ilgili izlenimler şöyle:
"Tansiyonun düşmesi rahatlama yaratmıştır.
Son demeçlerle ortaya konan çabalar, memnuniyet veriyor.
Ancak...
İcraat da görülmelidir.
İyi niyetli başlangıç, uygulamada sürmelidir.
- Yapamazlar... Takiyyedir -
diye bir önyargı yok.
Fakat...
Dağ, fare doğurmamalıdır.
İyi niyetle - bekle ve gör -
tutumu benimseniyor."
Özetlediğim bu görüşler,
Türkiye çoğunluğunun genel nabız atışlarıdır.
Ancak...
Bu rüzgarların esmesine neden olan duyarlı kurumlarda da hava aynı...
Kısa bir söylemle...
"Bekle ve gör" havası.
Aslında...
9 ay önce bu hükümet kurulurken, amaçlarından biri de
irticaa karşı mücadele idi.
Kararlılık, daha o zaman açıklanmıştı.
Fakat...
9 ay içinde uygulama bu kararlılığı
- gereği gibi - yansıtamadı.
Geçen haftanın gerilimine sürüklenişte
9 ayın uygulama kuşkularının katkısı az değildir.
Şimdi...
9 ay öncesine göre çok daha ayrıntılı ve net bir program açıklanmış bulunuyor.
Ama...
Gene de asıl etkiyi uygulama yapacak.
Şimdilik, bir siyasi iktidarın böylesine bir programı açıklamış olması dahi önemli.
Arı kovanlarına çomak sokmanın ötesinde, gelecek seçimlerin - ne yazık ki, daha önceki iktidarlar tarafından oluşturulmuş - muhafazakar oy bloklarını kaybetmek göze alınmıştır.
Son 50 yılda bu oy blokları birer buz dağı haline gelmiştir.
Çarpanı batırabilir.
Hele Anavatan gibi bir merkez sağ kitle partisi, ilk kez bu kadar açık tavır koyuyor.
Şimdi, o tavır kayıpların yanısıra büyük kazançları da getirebilir.
Buna karşın...
Sadece lafta kalırsa... İcraata geçmezse, hem sadece oy kaybetmiş olacaktır... Hem de hükümet ile sivil toplum örgütleri, silahlı kuvvetler ve laik medya arasında yeniden güven boşluğu oluşabilir.
Uygulama için - ileri - beklentiler, derhal harekete geçmektir.
Örneğin...
Eğer tarikatçı 300 kaymakam, 20 - 30 vali varsa, bunların süratle görevden alınmaları...
Tarikat gölgesindeki yurtların derhal MEB'e bağlanması...
Devlet görevinde bulunan diğer siyasi islama bağlı isimlerin ayıklanması...
Yani...
Süratle uygulamaya geçiş.
Bu bir görüş.
Hükümet ise bu çeşit operasyonlar için önce Danıştay yolu gibi engelleri ortadan kaldıracak yasal düzenlemeleri yapmak taraftarı.
Sonra...
Siyasi islama, tarikatlara bulaşmış olanları görevden almak...
Ordu içine sızmış subay ve astsubayların da ilişiklerinin kesilmesi halinde Yüksek Asgeri Şura kararlarına itiraz hakları yok.
Yasa bu yolu kapatmakta.
Tabii...
Bu öylesine ince ayarlı bir konu ki...
Anayasa Mahkemesi'nin bir iptal davasının sonuçlarını da dikkate alarak yasanın özenle hazırlanması gerek.
Bir yanda...
Anayasa'nın - Cumhuriyet'in değişmesi önerilemez - ilkelerinden
"laisizm"in yer aldığı madde... Öte yanda,
- idarenin her türlü işleminin yargı denetimine tabi olduğu - yolundaki hüküm.
Bu iki temel çizginin arasındaki koridorda yer alacak bir yasanın çıkması gerekiyor.
Uygulamanın da o duyarlı koridor içinde yürütülmesi, hukuk devletinin temelidir.
27 Mart'ta MGK'ya işte bu psikolojik ortamda toplanıyor.
İrticaa karşı hükümetin açıkladığı tablo ve yarın sabah Yılmaz ile Karadayı'nın yapacağı görüşme, böyle bir değerlendirme açısından yorumlanmalı.
Karşılıklı söylemlerin izleri, büsbütün silinmiş değildir.
Herşey unutulmuş değildir.
Ama...
Silinmesi ve unutulması için bir iyi niyet vardır.
İlan edilen program, olumlu karşılanmıştır.
Uygulanması beklenmektedir.
En önemli nokta; irticaa karşı mücadelede kararlılığın
"içtenliği" konusunda güven ortamıdır.
Uygulamalara, hiç değilse yasaların imkan tanımakta olanlarına derhal başlanması gereğidir.
Öte yandan...
Gene, en önemli bir diğer nokta; dün Yılmaz'ın da altını çizdiği gibi
"herşeyin hukuk devleti ilkeleri içinde gerçekleşeceği"dir.
Bunların ötesinde...
İslamı siyaset malzemesi yapanlarla, samimi inançlı ve
müdedeyyin ulus çoğunluğumuzun birbirine karıştırılmaması ve bu konuda özen gösterilmesidir.
Elbette, 50 yıllık birikim, İskender'in düğümü bir kılıç darbesi ile çözmesi gibi gündemden çıkarılamaz.
Hukuk devleti içinde zamana yayılan bir süreç, bir takvim gereklidir.
Ancak...
Kararsızlık değil.
Yazara EmailG.Civaoglu@milliyet.com.tr