Türkiye'nin önünde 2 seçenek vardı.
1- Ya ekonomik önlemler dikiş tutmayacaktı... Bayram tatili hızır gibi yetişecekti.
Borsa, bankalar, işyerleri kapalı olduğu için kriz zorunlu olarak bekleme dönemine girecekti... Ama, bayram sonrası Pazartesi'yi ürpererek bekleyecektik.
2- Ya da kabus gibi 2 haftadan sonra Türkiye, nihayet bayram tatiline bir nefes alarak girecekti.
Ekonomik önlemler olacaktı... Bayram sonrası Pazartesi için beklentiler iyimserliğe dönüşecekti.
Çok şükür bu ikincisi oldu.
Bayram tatiline dolar, faiz, bankalar arası işlemler, dışarıdan destek nedenleriyle iyimserlik çizgisinde yükselişle girdik.
Bayram sonrası için de beklentiler olumlu.
Ve ekonominin yönetimine Kemal Derviş'in Koordinatör Bakan olarak gelmesi, iyimserliğin sürekli olacağını düşündürtüyor.
Kemal Derviş, Türkiye'ye gelmeden birkaç gün önce Washington'daki dostlarına şöyle diyor:
"Memlekete bir hizmette bulunmak istiyorum.
Ancak... Teknisyen olmaktan çok siyasi irade sahibi Koordinatör Bakan olarak görev yaparsam daha yararlı olacağım görüşündeyim."
Bu sözler, "Bakan koltuğu pırıltısına göz dikmek" değil.
Dün yayınlanan Washington Post Gazetesi'nde Derviş'in yıllarca beraber çalıştığı arkadaşı Abdallah Bouhabib, "Kemal, karar vermeden önce herşeyi düşünür, tartar. Nitekim... Bu son öneri üzerine 'nasıl başarabileceğimi çok ciddi düşünmem lazım' dedi" diye anlatıyor.
Washington Post, Derviş'in şu sözlerine de yer veriyor:
"Dünya Bankası'ndaki işimden çok keyif alıyorum. Herkesin isteyebileceği en iyi iştir. Ama... Ülkeme bağlılığımı hiçbir zaman yitirmedim."
ABD'deki Türk Diasporası'nda Derviş, önde gelen isimdi.
Derviş için değerlendirmeleri şöyle sıralayalım:
- Derviş'e ekonomik koordinasyonu yapabileceği gerekli kurumların bağlanmasıyla, dağınıklık ve kopukluk - herhalde - olmayacak.
Ekonomiden sorumlu alanlardaki diğer bakanların olgun kişilikleri de onun şansı.
- Derviş, siyasetin dışından geldiği için özellikle dışarıda daha fazla inanılan bir profil çizecek.
- Hakkında hiçbir akçalı, şaibeli soru işareti olmaması, onun artısı...
- Dünya finans kurumlarındaki mekanizmaları biliyor. Kilit isimlerle dostlukları var. Onların nezdinde saygın bir isim. Kredi kanallarını açabilir.
- Dünyadaki belli başlı krizleri gözlemiş. Önlem ve deneyim birikimine sahip.
Buna karşılık... Kemal Derviş'e bir "mesih" misyonu yükleyen abartılardan sakınmak gerek.
O nedenle... Bazı rezervleri de koyalım.
- Derviş, kurumların başına getireceği insan portföyüne sahip mi?
- Türkiye'deki ekonomiden sorumlu siyasetçilerin genelde büyük eksiklikleri içe dönük olmalarıdır.
Derviş ise dışa dönük.
Bu onun avantajı.
Ama... Derviş'in yanına, Türkiye'nin katakulliciler topografyasını ve sicilini iyi bilen danışmanlar gerek.
- Bezdirirlerse, Derviş istifa eder mi?
Dünya Bankası'ndan ayrılıyor... Gemileri yakarak buraya geldi.
Kolay pes etmeyen bu bilek güreşçisi, gene de şark oyunlarına yeterince dayanabilecek mi?
- Derviş'e yeterince zaman tanınacak mı?
Daha bir hafta geçmeden "bakın geldi de ne oldu? İthal malı ekonomist ne yaptı?" sorgulamaları başlarsa ne olur?
Gazetecilerle konuşmalarında; Derviş, vitrin çizmek ve dış baskılardan etkilenmek gibi bir çizgide görünmedi.
Siyasi irade kullanabilecek, uluslararası alanda güven veren, 20 yıldır ilk kez insani değerlere, hakça gelir dağılımına, halkın ezilmemesine öncelik veren bir ekonomi kaptanı şansını bulmuşsak, ona destek olmalıyız.
Türkiye, bayram tatiline nihayet bir nefes alarak girebiliyor.