Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



En kısa zamanda... Sözgelişi 1 ay içinde nüfus sayımı yaptırsın. Sayımda, küresel sivil toplum örgütlerinden, üniversitelerden gözlemciler bulunsun.
Böylece herkesin saçı önüne düşer.

Bu bağlamda birkaç satır...
1- Irak düştüğünde, neden Kürt peşmergeler, ilk iş olarak, Kerkük tapu ve nüfus kayıt dairelerini bastılar?
Neden tapu ve nüfus kayıt defterlerini yok ettiler?
Eğer Kürtler çoğunlukta idiyseler ilk yapacakları iş, o kayıtları özenle koruma altına almak olmalıydı.
Böylece, ileride öne sürecekleri "Kerkük Kürt'tür" iddialarının güvenilir kanıtları olabilirdi. Kimse "Siz gerçek kayıtları yok ettiniz... Şimdiki kayıtlarınız düzmecedir" diyemezdi.
Tapu ve nüfus dairelerine ilk gün saldırısı, Barzani ve Talabani'nin "Kerkük Kürt'tür" iddialarının ve federasyon isteklerinin ön yatırımı mıydı?
2- Kerkük hiçbir zaman Kürt coğrafyası olmamıştır.
3 - Washington'daki Middle East Institute kitaplığındaki yayınlara göre, 1956 yılında Kerkük nüfusunun dörtte üçünden fazlası Türkmendi.
4- Kerkük'te Kürtlerin düzenlediği mitingde ancak 12 bin dolaylarında katılım sağlanabilmiştir.
Prof. Ümit Özdağ'ın kanısı, Kerkük'te 600 bin dolaylarında Türkmen yaşamaktadır. Kürt sayısı bunun yarısı bile değildir.
5- Zaten Barzani de nüfusa değil, coğrafyaya dayalı devlet sınırından söz etmektedir.
Peki bu coğrafya iddiası neye dayalıdır?

Türkiye, başta ivedi nüfus sayımı olmak üzere Irak'ın yeniden ve adil yapılanması için ağırlık koyabilmeli.
Şimdilik bunu yeterince yapamıyor.
İlk tezkere sonrasının "başına çuval geçirilmiş olma" şaşkınlığı geçmiş değil.
Kıbrıs'a odaklanırken, diğer yöresel olaylar da pek görünmüyor.
Bir örnek...
Gürcistan'da yapılacak seçimler için Türkiye'den de gözlemci istediler. Dışişleri - bildiğim kadarıyla - kimseyi göndermiyor. Üniversiteler de öyle..
Çünkü, her gözlemci 3 bin dolara mal oluyor. Dışişleri ve üniversite bütçelerinde bu para yok.
Peki "örtülü ödenek işlevleri arasında bu tür ödemeler yok mu?"
Türkiye'nin hayat suyu sayılabilecek Bakü - Ceyhan petrol boru hattı ve Türkiye'nin, Yunanistan üzerinden Avrupa'ya pazarlayacağı Şahdeniz doğalgaz hattı Gürcistan'ın başkenti Tiflis'ten geçmiyor mu?
Türkiye, Gürcistan seçimlerini, Fildişi Sahili seçimleri gibi mi görüyor ki, bu denli ilgisiz?
Diliyorum ki, yanılmış olayım.
Türkiye ne Gürcistan'a ilgi çıtasını düşük tutabilir, ne Kerkük'te göçlerle yeni nüfus yapılandırma girişimlerine.

Irak kumaşını ABD, nasıl bir model için kesip biçiyor.
Bir seçenek 2. savaş sonrası Almanya modelidir.
Zayıf federe devletlerin, kuvvetli bir merkezi/federal devlete bağlanması, ulus devlet yaratılmasıdır.
Diğer seçenek, zayıf ve simgesel bir merkezi/federal devlet etrafında kafasına buyruk güçlü federe devletler koymaktır. Kuzeyde Kürt, Orta Irak'ta Sünni, güneyde Şii ağırlıklı federe devletler...
Son seçenek ise Irak'ı doğramaktır. Yugoslavya'da olduğu gibi çok sayıda ulus devletler yaratmaktır... Ki bu ateş yakılırsa, alevler tüm yöreye yayılabilir.

O yangının külleri bile Türkiye insanının gözlerine kaçtığında, çok yaş akıtabilir.
Sözgelişi, "Kerkük'ü de içine alan federasyon, aslında isteklerimizin en azıdır" söyleminin sahipleri olan Barzani ve Talabani'ye, Türkiye, tavır koyduğunda hadise Türkmen - Kürt karşıtlığına dönüşebilir.
Bunun Türkiye sınırı içinde etnik yansımaları çok rahatsızlık verebilir.
Türkiye, tarihi tünellerden birine girmekte.
Gel geç siyasetçi kafasıyla değil, devlet adamı bilincinde ve sıfır hata ile yönetilmeli.