Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

GEÇEN hafta New York’taydım. Kalp atışları 24 saat gümbür gümbür hissedilen “ebedi gençlik iksiri” içmiş bir kent bu.
Meydanlar, Avenüler, bulvarlar, caddeler, kaldırımlar bir “mega film seti” gibi...
Bu gidişimde Amerika’nın her yıl düzenlenen şükran günü (thanksgiving day) kutlama gösterilerine tanık oldum.
Bir halk yaşadığı ülkeye bu kadar mı aşık olur?
Milyonların ülkesine bu “teşekkür ayini” ile etkilendim.
Duygulandım...

Bizde de ‘şükran günü’ hayalim...

Gıpta ettim...
Dünyanın 72 milletinden, sarı, siyah, beyaz, kırmızı tüm ırklarından milyonlar hep birlikte o ülkede yaşadığı, o ülkenin nimetlerinden yararlandığı için sel gibi akarak şükür tavafı yapıyor.
Sadece bu değil.
O kolektif duygu gösterisinin bileşenleri içinde “gurur” ise olayın omurgası.
“Amerikalı olduğu için gurur duymak. Ortak yaşamın yüksek marka değeri...”
Fırsatlar ülkesinde her alanda eşitliği paylaşmak özgürlüğü ve hakkı her bireyin ödünsüz ve tenzilatsız önceliği.
......................
Yüksek bir binanın penceresinden geçidi izliyordum.
Aşağıdaki heyecan beni içine çekti.
Kaldırımdaki insan selinin içinde eridim.
Yanımda, önümde, arkamda her yaştan, renkten Amerikalının nabız atışıyla rezonansa girdim.
Empati yaptım.
Bu ülkede de haksızlıklar, yanlışlar yok mu?
Elbette var.
Siyasi skandallar, yolsuzluklar dosya dosya ortalığa dökülmüyor mu?
Evet...
Ama...
Bunları kabullenmeyen, ortaya döken, yanlışların üzerine giden, cezalandıran bir devlet düzeni, özgür medya, sağlam adalet ve hepsinin üzerinde toplum vicdanı da var.
Şükran için senenin 1 günü bu sevinç ve şükran ayini asıl bu nedenle...
......................
Şükran gününün özel yemeği “hindi.” (Bunun nedeni ayrı bir yazı gerektirir. Konuyu dağıtmı-yorum.)
Bütün lokantaların menülerinde o güne özel fırınlanmış nar gibi hindi.
Hindi, İngilizcede “turkey...”
Türkiye’nin de İngilizce kelime karşılığı “Turkey.”
Bu bahaneyle “Türkiye” için beni acıtan duygularımı da yansıtmalıyım.
Amerika’daki gösteride dev “örümcek adam, gitar ve türlü figürler” ipleri geçide katılanların elinde gezdiriliyordu.
Ama asıl...
ABD’yi kuran ilk başkanların “dev balon heykelleri” çok anlamlıydı.
Eğlencenin ve şenliğin ötesinde gerçek “teşekkür” duygularını yansıtıyordu.
Bizde bu devleti kuran Atatürk izlerinin usuldan usula silinmekte mi olduğu soru işaretleri çizilirken orada devleti kuranlara şükür ifadesi yükseltiliyordu.
Bizde -belki de birkaç valinin işgüzarlığı bile olsa- bazı vilayet tabelalarından TC’nin kaldırılmasını hatırladım.
Yüreğime iğneler saplandı.
Ve...
Kendi kendime sordum:
“Farklılıklarımız mozaik zenginliğimizdir” söylemlerinin Alevi, Sünni, Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Boşnak parçaları kesip sonra da bunları teyellemeye çalışmak gibi akla zarar siyaset ayak oyunları yerine hepimizin varlığına şükran tavafı yapacağımız bir demokratik, çağdaş, özgür, tam anlamıyla adil bir toplum ve hukuk devleti oluşturabilecek miyiz?