Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

CHP kurultayının "şov"a dönüşen görüntü unsuru, "öz"ü bastırdı.
Bu boyuta da eğilmekte yarar var.
Önce, CHP'nin yeni yönetimi...
Baykal'
ın model olarak aldığı Başbakan Tony Blair, Genel Başkan seçildiği kongrede 3 adayla çarpışmıştı; John Prescott, Robin Cook ve Margaret Beckett...
Kongre sonuçları açıklandıktan hemen sonra, partinin yönetim kurulu seçilirken Blair, kendisine en yakın rakip olan John Prescott'u Genel Başkan Yardımcısı yaptı.
Prescott şimdi de Başbakan Yardımcısı...
Diğer aday Robin Cook, Blair hükümetinin Dışişleri Bakanı...
Margaret Beckett
ise hükümetin Sanayi Ticaret ve Kalkınma Bakanı...
Yani...
Kendisi gibi düşünmeyen rakiplerini yok etmeye çalışmadı.
Çalışma ekibini onlarla birlikte kurdu.
CHP kurultayında Deniz Baykal'ın yanında ve listesinde, eski genel başkanların, genel sekreterlerin yer almayışı yadırganmıştır.
Zaten...
Büyük çoğunluğuna sahip bulunduğu Parti Meclisi'nde onların bulunması, Baykal'ın çizgisinde kırıklar yaratmazdı.
Belki de çok değerli destekler almış olurdu.

Bir önceki başkan, İngiltere'de İşçi Partisi'ni, sendikaların ipoteği altından kurtaran tüzük değişikliğini yapmıştı.
Blair, daha da ileriye gitti.
Sendika liderliğinden gelen Arthurs Scargil gibi çok önemli sendikacıları yönetim dışında bıraktı.
Hatta...
Scargil, İşçi Partisi'nden ayrılarak Sosyalist İşçi Partisi'ni kurdu.
Tony Benn gibi bir - sosyalist - aydını da İngiltere'deki büyük saygınlığına karşın yönetimin dışında bıraktı.
Çünkü...
Onlar ve yandaşları çoğaldıklarında, yeni programın uygulanması mümkün değildi.
Tony Blair, "stake holder society (= paydaş toplum)" sloganıyla seçime girmişti.
Toplumda artık geçmişteki "emek - sermaye ayırımı ve çatışmasının yerine herkesin varlığı paylaşacağı bir toplum yaratacağını" vaadetmişti.
BLAIR REVOLUTION (Blair ihtilali) adlı kitabın yazarları Peter Mendelson ve Brian Little, merkeze doğru bu yaklaşımın İşçi Partisi'ne oy patlaması yaptığına işaret ediyorlar.
İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük sandalye sayısıyla Meclis'e gelen iktidardır bu.
İngilizler buna "land slide victory" (toprak kayması ya da heyelan zaferi) adını veriyorlar.
Geçen hafta da konutunda aydınları topladı.
Third way (üçüncü yol) adıyla, bu çizginin içeriğini tartıştı.
Baykal'ın merkeze yönelmesi, o açıdan bakıldığında doğrudur.
Blair'in aldığı gibi Baykal da merkezden oylar koparabilir.
Ama...
Yeterki o güveni verebilsin.
Ayrıca...
İngiltere'de İşçi Partisi, sendikaların adeta ipoteği altındaydı.
Türkiye'de ise neredeyse sendikalardan kopuk.
Merkez sağda pirinç ararken, işçi sınıfını yitirerek soldaki bulgurdan olmak da vardır.
Yönetime, İşçi Sendikaları Federasyonları'ndan katılımlar istenmeliydi.
Öte yandan...
Sendika liderleri de artık "üçüncü yol" gerçeğini görmeli, kendilerini yenilemeliler.
Gerek sendikalara, gerek Ali Topuz'dan Altan Öymen'e kadar bir dizi ağırlıklı isme yer verilmemesi, Baykal'ın tek başına ve rakipsiz girdiği Genel Başkanlık oylamasında 295 oyun boş çıkması, düşündürücüdür...

Özellikle programın hazırlanışında, yeni danışmanlarının Baykal'a dünyadaki yenilenmiş Sosyal Demokrat rüzgarlarla katkıları seziliyor.
Fakat...
Dikkat!
Blair, özellikle eğitim ve sağlıkta yerine getiremeyeceği vaadlerde bulundu.
Beklenti çıtasını çok yüksek koydu.
Bu tuzağa CHP de düşmemeli.
Vaadleri abartılmış bulduk.
İngiltere'de "sınıflarındaki öğrenci sayısını 30'un altına düşürmek" ve "hastanelerde bekleme kuyruklarını kısaltmak" vaadleri gerçekleşmedi.

CHP'nin tabanında Atatürkçülük ve laisizm vardır.
Yobazlıkla mücadele konusunda Baykal'ın ve yayınladığı hedefler broşürünün yeterince bir kararlılık ortaya koymadığına işaret etmeliyiz.
Ayrıca...
Tony Blair, Kuzey İrlanda ile terörizmin sona ermesini sağlayan bir barış gerçekleştirdi.
Onların siyasi kanadıyla Başbakanlık Konutu'nda kabul edecek siyaset cesaretini gösterdi.
Bakanı Mo Mowlam'ı INLA, IRA gibi İrlanda Katolik Teröristleriyle ve karşıtı Protestan Teröristlerin bulunduğu Maze Hapishanesi'ne gönderdi, "iç barış girişimini sabote etmeyin" mesajını verdi.
"Türkiye'de teröristlerle görüşülsün" elbette demiyoruz.
Ama...
Güneydoğu için CHP kurultayında daha somut görüşler açıklanmalıydı.
Herşeye karşın...
Gene de, Baykal'ın "CHP'yi yenileme" ve "Avrupa'daki diğer sosyal demokrat partilerle aynı frekansa taşıma" yolundaki çabaları - eğer diğer adımlar da bunu izlerse - olumludur.


Yazara E-Posta: G.Civaoglu@milliyet.com.tr