Bugün Uzaktan bir gözlemci olarak Cecilia'ya, tıpkı Diana'ya olduğu gibi sempatim var. İkisi de hoş, özgür, özgün, cesur, neşeli, sıra dışı, kişilikli kadınlar... Buna karşılık... Sarkozy'ye sempati duyduğum söylenemez.Türkiye'ye tavrı belli...Ama kitabı "İTİRAFLARIM"ı okudukça, siyasetçi ve devlet adamı boyutlarında derinliklerini algılıyorum. Sarkozy ile hayli havalı eşi Cecilia boşandı. "İTİRAFLARIM"da Sarkozy'nin Cecilia ve onunla fırtınalı yılları için yazdığı bazı satırları yansıtıyorum...Bir boşanmanın anatomisi ve ötesidir. 'Aile hayatımda yaşadıklarımı milyonlarca başka insan da yaşamıştır. Onların acıları, şüpheleri, umutları da bizimkilerle aynı. Bunlar, bir kadınla bir adamın arasında her zaman vuku bulan hikâyeler.İki kişi yaşamanın güçlüğünün hikâyeleri. Aşkın gücünün hikâyeleri. Bizimkinde diğerlerinden tek farklı olan nokta; kamu hayatının, göz önünde olmanın, aleniyetin baskısının da işin içine dahil olması............................Belki de bu olaylar benim, bir eksiklik olarak tanımlanabilecek, insani yönümün ortaya çıkmasını sağladı.Böyle bir tecrübenin ne gururla ne de kıskançlıkla bir ilgisi olabilir. Bu, daha derin bir şekilde ya da daha basitçe, kaynaklandığı aşkla ilgili. Anlattığımız sınavda konu gururun incinmesi değildi, biz yokluğu tecrübe ettik.Bugün Cecilia ve ben, birbirimizi gerçekten ciddi ve şüphesiz sonsuza dek tekrar bulduk..........................C... C. olarak yazıyorum, çünkü bugün hâlâ, ilk karşılaşmamızdan 20 yıl sonra bile, adını telaffuz etmek beni heyecanlandırıyor. C., Cecilia demek. Cecilia, benim eşim. Benim bir parçam. Çift olarak nasıl güçlükler yaşarsak yaşayalım, bir günümüz bile birbirimizle konuşmadan geçmemiştir.İşte böyle! Kimseye ihanet etmek istemedik ama ne birbirimizden uzaklaşmayı biliriz ne de bunu başarabiliriz. Bunu denemiş olduğumuzdan değil... Ama bu imkânsız.' ..........................Sarkozy, "Biz Ayrılamayız" şarkısını söyler gibi. Bu kez gerçekten bitti mi?Hâlâ inanmak zor. BİZ AYRILAMAYIZ Sarkozy, henüz 28 yaşında Paris'te krema tabakanın mesken tuttuğu Neuilly ilçesinin Belediye Başkanı...Dönemin en ünlü TV sunucularından Jacques Martin ile Cecilia adlı genç kadının nikâhını kıymaktadır.Sonraları o dakikaları şöyle anlatır:"Cecilia'yı gördüğüm an 'işte bu' dedim. Âşık oldum. Onunla mutlaka evlenmeye daha nikâhını kıyarken karar vermiştim." Gerçekten... Cecilia bu evliliğinden 2 çocuğu olduktan sonra Martin'den boşanır. Sarkozy'yle evlenir.Aşk ekseninde fırtınaların koptuğu bir evliliktir bu. Cecilia, siyaset yaşamında eşinin hep en yakınındadır. Kampanyasının koordinatörüdür. Medyada ön plana çıkmıştır.Ancak... Fırtınalar bu kez kara bulutlar da getirir üstlerine...Sarkozy, cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasına başladığında Cecilia da, onun daha önce kampanyalarının halkla ilişkiler görevini üstlenen bir reklamcıyla ilişkiye girmiştir.Onunla gezilere çıkmıştır.Gazetecilere "Başkanlık Sarayı'nda olmayacağım, beni New York Central Park'ta görebilirsiniz" demiştir.İlişkiler gene koptu sanılırken yeniden birleşmişlerdir. BİR AŞK HİKÂYESİ Yoksa bu, cumhurbaşkanı seçiminde Sarkozy'nin yara almaması için düzmece bir aile vitrini miydi?Sarkozy'nin ortaya çıkan gönül ilişkileri, bu kuşkuyu güçlendiriyor.Belki yukarıda yansıttığım, Sarkozy'nin "Biz Ayrılamayız" mesajını veren naif satırları da bu aile dekorunun bir rengiydi.Sarkozy'yle Cecilia'nın boşanmalarına Fransızlar aldırmıyorlar bile... Fakat... Sarkozy'nin sırf cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak için böyle bir "aşk ve evlilik bağı" gösterisi yapan "düzmece vitrin" kuşkusu, çok daha büyük bir soru işareti çizer. O mevkiin en temel ihtiyacı olan "güven" sorgulanır. gunericivaoglu@milliyet.com.tr Hollywood dekoru