CHP milletvekili simülasyon yapmış “30 Mart’ta genel seçimler yapılmış olsaydı AK Parti aldığı oyla sadece 273 milletvekili çıkarabilirmiş.”
Tek başına iktidar için gerekli 276 milletvekilinin bile gerisinde.
Simülasyonda birkaç sayı yanılgı olsa bile AK Parti için bir “uyarı...”
...........................
AK Parti’de “daraltılmış” veya “dar” bölge sistemlerini ısıtıp yeniden siyaset masasına sürmek bu uyarı nedeniyle olabilir.
Özellikle “dar bölge” sistemi öne çıkarılıyor.
Üstüne “barajın kaldırılması” gibi albenisi olan bir ambalaj kaplanıyor.
Fakat...
Aslında...
“Dar bölge” sistemine geçilirse son genel seçimlerdeki oylarıyla AK Parti’nin 50-70 dolaylarında daha fazla milletvekili çıkartabileceğini gösteren simülasyonlar var.
Bu rakam AK Parti’ye Anayasa değiştirecek Meclis çoğunluğunu verir.
Son genel seçimlere göre AK Parti oyları rakamsal olarak 30 Mart’ta geriledi.
Bu düşüş eğrisinde inişin devam edeceği ya da aynı kalacağı düşünülse bile 30 Mart oy sayısıyla AK Parti kesinlikle “tek başına” iktidar olur.
Hatta...
Anayasa değişikliğini referanduma götürebilecek Meclis -nitelikli- çoğunluğunu da çıkarır.
...........................
Hedef 2015 genel seçimlerinde bu “nitelikli” çoğunluğu Meclis’e getirerek başkanlık sistemine geçmek.
Anayasa değişikliğini Meclis’te yaparak referanduma gidebilmek.
O halde “dar bölge” sistemine ver gazı.
..........................
Ne var ki...
Seçime 1 yıl kala yapılan seçim sistemi değişikliği o seçime uygulanamaz.
Bir sonraki genel seçime ötelenir.
AK Parti’nin önünde zaman çok az.
En geç mayısta kararını hayata geçirmeli.
..........................
Ancak...
“Dar bölgenin” olmazsa olmaz kuralı “iki tur”dur.
Her bölge tek milletvekili çıkaracağı için o milletvekilinin bölgeyi mutlaka çoğunluk oylarıyla temsil etmesi esastır.
İlk turda bütün partilerin adayları yarışır.
İkinci tura sadece en yüksek oyları alan iki aday kalır.
Diğer partili seçmenler ikinci turda kendilerine en yakın buldukları adaya oy verirler.
Böylece “temsilde adalet” ilkesine yaklaşılmış olur.
Aksi halde tek turla yapılırsa, sadece yüzde 27 dolaylarında oy alabilmiş bir aday seçilir ki, bu da dar bölgeden beklenen “temsilde adaleti” yansıtmaz.
..........................
Başka sakıncalar da var.
Ankara’nın siyaset kazanında pişenleri en iyi bilenlerden Muharrem Sarıkaya dün bu sakıncaya ya da bir diğer deyişle AK Parti için tehlikesine şöyle işaret etmiş:
“Toplumun kendisinin kurgulaması ile sistem mühendisliğinin kurgulaması bazen örtüşmeyebilir. Çoğunluk sizin öngörmediğiniz şekilde diğer tarafa dönüş yaparsa o zaman ne diyeceksiniz?”
Bir de “parti disiplini” kaygısını yansıtmış:
‘Dar bölge siyaseti atomlaştırır; her milletvekilini bir parti haline getirir. Siyasette yerelleşme her zaman iyidir, ama bu sistemle aşırı yerelleşmeyle karşılaşılır. Çünkü konsensüs, uzlaşı kültürünün tam yerleşmediği toplumlarda aşırı yerelleşme oluşur, tehlikesi büyüktür. Bazı yerlerde parası olan veya aşiret üyeleri seçilir. Bağımsız veya kendisini bağımsız gören milletvekili sayısını artırır.’
Gerçi lider sultasına karşı milletvekilini korumaya alması nedeniyle önerilen bir sistemdir dar bölge.
Ama...
Bakın AK Partililer bile ne demiş:
“Bazen parti disiplini önemlidir; herkes istediği gibi davranırsa bu kez de yasama organında işler karışır.”
..........................
Dar bölgede örgüt “tek milletvekili için mi çalışacağım” diye düşünerek rölantiye geçebilir.
Doğru...
Buna karşı her partinin 3 aday göstermesi ve “tercihli oy kullanılması” gibi bir formül de var.
Belki...
Fakat işleri çok karıştırır.
.........................
1 ay içinde AK Parti böylesine bulanık suda nitelikli çoğunluk çıkaracak balığı tutabilecek mi?
.........................
Not: Bir dış gezi nedeniyle yarın yokum. Hafta başı gene beraberiz. G.C