Ceceli’den müzik, Ebru’yla dans...

Portaxe’ın muhteşem manzarasında Ebru Şallı ve Mustafa Ceceli ile müzikli, keyifli sohbet...

2015’in ilk Şeffaf Oda programında iki rol model...
Ebru Şallı ve Mustafa Ceceli...
İkisi de sürekli üretiyor.
Onların yaptıkları, merhum Sakıp Sabancı’nın yumruğunu sıkarak “üretim, üretim, üretim” söylemini anımsatıyor bana...
Biri ruhumuz için üretiyor, diğeri bedenimiz için...
Müzik ve sağlık...
Son üretimleri: “Kalpten” ve “3K Pilates...”
“Yeni yılı kalpten karşılayalım” diyorum ve programa Mustafa Ceceli’nin “Kalpten” şarkısıyla başlıyoruz ve Ebru’yla yeni yılın ilk dansını yapıyoruz.
KOL, KARIN, KALÇA
Ebru Şallı’ya 3K’nın açılımını soruyorum.
“Kol, Karın, Kalça” diyor.
DVD’nin üzerindeki Ebru Şallı fotoğrafları, nasıl sonuç alacağınızın göstergesi...
Ebru’nun 5 DVD’si ve 8 kitabı var... 9’uncusu yolda...
Dergi yazarlığını da unutmayalım.
“Pilates nedir, nasıl yapılır” halkımızın çoğu ondan öğrendi.
Ebru Şallı “Pilates tedavi ettiriyor” diyor. Ve erkeklere de öneriyor.
Mustafa Ceceli de pilatese başlamış.
“1 kez gittim, perişan oldum. Sonra da bırakamadım” diye ekliyor.
Beslenmeyle de birleştirince fit bir vücuda sahip olmuş.
DUYDUM Kİ...
Mustafa müziğe “tencere-tava, örgü şişi” çalarak başlamış.
Bebekliğinde ninnilerde tempo tutarmış.
Doğuştan müzisyen...
Programda “Türk sanat müziği”nden “Duydum ki Unutmuşsun” söylüyor; sürpriz...
Ve bir sürpriz daha...
Orkestra arkadaşlarının yanına geçiyor ve “kahon” çalıyor.
Kayahan’ın “Sarı Saçlarından Sen Suçlusun” şarkısını ise sert bakışlarla seslendiriyor.
“Kayahan abinin şarkısını söylemek yürek ister” diyor.
Kayahan’dan “takdir” almış olduğunu da belirteyim...
Ceceli’nin, Lara Fabian ile düeti de görülmeye değer...
Programı “2015’te İlle de Aşk” diyerek bitiriyoruz.

2014’TEN ‘HALAS

HALAS’ın kelime anlamı
“kurtuluş”tur. “Halas Vapuru”nda 2014’ten “Halas...”
2014 öylesine kâbus gibiydi ki hakikaten 2015’e girerken “Ohhh! Nihayet kurtuluş” dedim.
Halas Vapuru, şehir hatlarından emekli edildiğinde Hürriyet ve Günaydın’ın eski patronu Haldun Simavi tarafından satın alınmıştı.
Baştan başa yenilenerek çok güzel bir gezi teknesine dönüştürüldü. Mutfağın “seyir defteri” de
Çiğdem Simavi imzalı.
100’e yakın dostla İstinye’den demir aldık.
Saatlerce denizdeydik.
O fırtınalı havada bile Halas ne yalpa yaptı, ne rahatsızlık hissettik. Çoğunluğu yabancı konuklar oluşturuyordu.
Yalıların, Küçüksu, Beylerbeyi, Dolmabahçe saraylarının, Topkapı’nın, Galata Kulesi’nin denizden görüntüsüyle “büyülendiler.”
2015’in esenlik, barış, daha fazla demokrasi getirmesi dileğiyle...

GS’li gençler grubundan Can Molu, Turgay kaptanla...

“BERLİN PANTERİ”NE VEFA
TÜRKİYE’de “kaleci” denince
simge “Turgay Şeren’dir.”
Yıllarca Galatasaray ve Milli Takım’ın kalesini koruyan ve her ikisi-nin de kaptanlığını yapan “dev”dir o...
Berlin’de öylesine muhteşemdi ki “Berlin Panteri” diye anılırdı.
Güneş gazetesini çıkardığımızda spor yazarımızdı. Zaman zaman sohbet ederdik.
Metin Oktay (Koç), Can Bartu (Sinyor) ile birlikte Turgay Şeren de anılar galerimde yer alan portreler-dendir.
Son gördü-ğümde zorlukla yürüyordu.
Dizle-rinden problemi vardı.
“Çimsiz sahalarda toprağa atlaya atlaya yıllar içinde dizlerim mahvoldu” demişti.
Galatasaray ve
spor camiamız ona
layık olduğu özeni gösterebildi mi?
Pek sanmıyorum.
Geçenlerde Turgay kaptanı Galatasaray’dan bir grup vefalı genç ziyaret etmiş.
Fotoğraf gönderdiler.
Ben de yayımlıyorum. (Bakın nasıl da değiştiriyor insanı yıllar...)
Belki de asıl vefa göstermesi gerekenlere hatırlatma olur.
Büyük kaleci Turgay kaptana 2015 yılı için en iyi dileklerimi sunuyorum.

‘Mucize

Muhsun Kırmızıgül’ün ‘Mucize’ adlı filmi galasındaydım. Güneydoğu’nun bir zaza köyünde yaşanan gerçek aşk öyküsü yörenin renkleriyle, müziğiyle, kültürüyle, gelenekleriyle işlenmiş. Mahsun’un yüreğine sağlık. Filmin kadın oyuncusu Seda Tosun’la...

KOLEKSİYON PLAĞI

İSKENDER Paydaş Türki-ye’nin en sofistike müzik adamlarından biridir.
“Koleksiyon parçası” diyebileceğimiz “Zamansız Şarkılar II”yi de çıkardı.
Özelliği, eskilerde yapılan “33’lük” olması.
180 gram ağırlığında bir longplay.
Sesler kristal gibi.
Artık Türkiye’de longplay basımı olmadığı için Almanya’da basıldı.
Hangi müzik aparatlarında dinlenebilir?
Meraklıla-rında pikaplar var.
Ama...
Ben en iyilerinden birine sahip Fatih ve Özlem Merter’in salonunda dinle-yeceğim.
Fatih’in en ufak bir zemin eğimi olmaması için 4 köşesinde hassas ayarlar olan çok özel bir müzik çaları var.
Fotoğrafını da koydum.
Bir de geçen yüzyılın başlarına ait pırıl pırıl
gramofonu var.
Onu da deneriz.
“Zamansız Şarkılar II”
zamana yenik düşmeyen her dem aynı dinleme isteğini üreten bir plak. (CD değil)
Tarkan’dan “Hop De...”
Şebnem Ferah’tan “Hep Karanlık...”
Sıla’dan “Haşa...”
Nazan Öncel “Zıp Kutuplar...”
Atiye’den “Yetmez...”
Ve daha başka sanatçılardan birer yorum.
.....................
Tam koleksiyonluk.