Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

1 Kasım için size “uçuk” görünecek bir söylem:

“CHP iktidara yürüyor!..”

Düşünce-lerinizi hissediyorum.

“Yüzde 41 oyla AK Parti’nin iktidar olamadığı Türkiye’de CHP daha fazlasını mı alacak ki iktidara gelsin?”

Ama...

İnanın ki olasılığı hayli yüksek.

..........................

CHP“tek başına” değil, ama “hükümet ortağı” olarak iktidara yürüyor.

Çünkü...

En yüksek oyu bu seçimde de alması beklenen AK Parti, hangi partiyle ortak hükümet kurabilir?

HDP?

Mümkün değil.

Hatta AK Parti HDP ilişkileri 7 Haziran’dan da kötü...

Haberin Devamı

MHP?

Bahçeli, “HAYIR”a endeksli. (Gerçi dün Bahçeli “Şartlarımıza uyarlarsa HDP hariç her partiyle hükümet ortağı olabiliriz” açıklamasını yaptı ama bu daha çok imaj onarımı gibiydi.)

Bir AK Parti -MHP ortaklığı kurulsa bile o hükümetin “kelebek ömürlü” olacağı bilinmeyen şey değil.

Geriye CHP kalıyor.

Yani...

7 Haziran’dan sonra akla ilk gelen ve 3 hafta konuşulan “büyük koalisyon.”

..........................

İşte bu konumu CHP’ye sandık için çekim alanı oluşturuyor.

Hatta...

CHP’nin ortağı olduğu hükümet gelecek için umut da veriyor.

Şöyle ki...

-CHP, 7 Haziran öncesi açıkladığı programla ekonomi için önemli ve akılcı vaatlerde bulundu. 1 Kasım’a dönük AK Parti seçim vaatlerinin de CHP vaatlerinden kopya, en azından esinleme olması bunun kanıtıdır.

-Kemal Kılıçdaroğlu 7 Haziran’dan başlayarak makul, uzlaşmacı, yapıcı bir söylemle sağduyu çizgisinde ilerledi.

Sürdürülebilir bir hükümet ortağı olabileceği algısını üretti ve yerleştirdi.

AK Partili taban psikolojisinde giderek HDP ve MHP daha itici.

CHP’nin “Önce Türkiye” söylemi, sığ ve güncel parti çıkarlarına dönük örneklerden farklı.

-AK Parti’ye duyulan kuşkulara karşı CHP’nin iktidar ortağı olması bir “güvenlik supabı” olarak görülüyor.

Örneğin...

“Merkez Bankası’nın yeniden sıcak siyaset etkilerinden arındırılması ve tam özerkliği...”(Ekonomiye dışta ve içte güven için önemli.)

Vergi idaresinin Maliye Bakanlığı’ndan bağımsız özerk yapıya kavuşturulması ve böylece siyasetin baskı aracı olma tehlikesinin/kaygılarının giderilmesi.

Haberin Devamı

-Hukuk devletinin siyasi etkilerden arındırılması ve yeniden yapılanması.

-Çözüm sürecinin parlamento içinde bütün partilerin katıldığı şeffaf ve ulusal temsil kapsamında ilerletilmesi...

-Kürt sorununun çözümünü de kucaklayan çağdaş ve demokratik anayasa... (AK Parti ve CHP’nin Meclis’teki toplam oy sayısı yeni anayasa için yeterli olacaktır. Bu bile rahatlama sağlar.)

-Dış politikada denge... Bölge ülkelerinin iç işlerinden uzak kalmak... Başta Mısır olmak üzere diplomatik ilişkilerin kesildiği Ortadoğu’da büyük elçilik düzeyinde yeniden diyalog kanallarının açılması.

-AK Parti ve CHP tabanı milli iradenin 3’te 2’sinden fazlasını temsil ettiği için dışarıdan gelebilecek baskı ve tehlikelere karşı güçlü hükümet caydırıcılığını sağlar.

..........................

Tüm bu nedenlerle, daha önce “CHP’ye oy vermek istiyorum ama nasıl olsa iktidara gelemez”diye düşünerek sandığa gitmeyen, istikrar için AK Parti’ye oy veren bir kısım seçmen bu kez CHP’ye yönelebilir.

Hem de“Nasıl olsa iktidara gelemez” diye düşünenlerin “CHP, hükümet ortağı olarak iktidara gelmeye en yakın parti ve istikrar için gerekli” düşüncesiyle...