Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Anlatayım...Dün öğle yemeğinde ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson'la aynı masadaydık.TABA (Türk Amerikan İşadamları Derneği) tarafından düzenlenen bu yemekte Wilson'a yöneltilen sorular arasında Hamas lideri Halid Meşal'in Türkiye'ye gelişi de vardı.Halid Meşal, terör eylemlerinden sorumlu tutuluyor. Suriye'de yaşıyor.Büyükelçi, kongrede "Türkiye nereye gidiyor?" diye kaygılı ve hatta öfkeli sorularla karşılaştığını söyledi."Türkiye gibi terör mağduru bir ülkenin buna izin vermesini kabullenemiyoruz" sözlerini yansıttı.DTP Eşbaşkan Yardımcısı Hasip Kaplan da, Başbakan'ın kendilerine randevu vermemesini ama Hamas lideri Halid Meşal'i Ankara'da konuk etmesini ve onunla konuşmasını eleştirdi."Hamas da terör listelerinde birinci sırada... Onunla nasıl konuşuyorlar?" açıklamasını yaptı...................................Eskiler "Sui misal, emsal değildir" derler.Yani... "Kötü örnek, bir başka konuda örnek olarak gösterilemez" anlamında bir söylem.Ama...Hamas konusunun Türkiye'nin başına çorap ördüğü görülüyor.Gerçi ABD Büyükelçisi Wilson, ABD'nin Hamas ziyaretine hiç de iyi gözle bakmadığını "diplomatik" dille ve nazik üslupla ortaya koydu."ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerin bu ziyaretle arızalandığını, onarım sürecinin yaşandığını" söylüyordu ama "Türkiye başka, AKP başka..."Hükümetler gelir geçer... Devletler ve devletler arası ilişkiler kalıcıdır.Dünkü yemekte büyükelçinin gerek mikrofonu eline aldığında tüm katılımcılara, gerek masada yer alan az sayıdaki bizlere "yazılmamak" koşuluyla söylediklerinden ve özellikle satır aralarından izlenimim, dünkü yazısında Yasemin Çongar'ın da belirttiği gibi "AKP'ye karşı güven aşınımının kırmızı çizgilere yaklaştığıdır."Daha net bir ifadeyle şöyle bir değerlendirme algıladım:"Hamas ziyareti, yanlış adam, yanlış zaman ve yanlış yöndedir."AKP için "1 Mart tezkeresiyle eşit şiddette olumsuz sarsıntılara" neden olmuştur."Abartılıyor" söylemlerine katılmıyorum.DTP de, işte hükümete bu açıktan vurmaya çalışıyor...................................Bir büyükelçinin görevi, ateşin üzerine benzin dökmek değil. Elbette ABD-Türkiye ilişkilerini onarmaya çalışıyor. Fakat...Kamuya açık "resmi" söylemlerle "Ankara'ya kapalı devre mesajlar" aynı değil...................................Buna karşılık... Türkiye'deki demokratik rejimin alternatifi olabilecek durumlara prim verilebileceği sanılmasın.Bunlar, kötü temenniler.Demokrasinin dışında bir iktidar seçeneği kimsenin aklından geçmesin.Fakat... Demokrasi içinde oluşabilecek AKP'den farklı bir iktidar seçeneği öyle görünüyor ki, Washington tarafından yeğlenmekte.Erdoğan ve hükümeti "öngörülemez" mi?Yoksa... Stratejik bir ortaklık için gerektiği kadar "güvenilir" mi bulunmuyor?Bu ayrıntıları ve ince ayarları aşan bir gerilim sezinledim....................................Türkiye'nin başı zaten PKK ile ağrıyor.Büyük devletleri, AB'yi de PKK'ya yakın siyaset söylemleriyle kesişen konumlara itmek akılcılık mı?Yazının başına dönelim...DTP Eşbaşkan Yardımcısı Hasip Kaplan'ın "O halde Hamas lideri ile nasıl konuştunuz? Konuştuğunuz kişi terör listesinin birinci sırasında" açıklaması bir rastlantı değil, damardan bir "altın vuruş." g.civaoglu@milliyet.com.tr DTP Eşbaşkan Yardımcısı Hasip Kaplan ile ABD kongresi üyelerinin Hamas konusunda aynı söylemlerde kesişmeleri ilginç...