Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


MHP kurultay salonunda, yanık kahramanlık türküleri çalınıyordu.
Tribünler ayaktaydı.
İnsanlar coşkuyla dalgalanıyor, işaret ve küçük parmakları ile Bozkurt işareti yapıyorlardı.
Fakat...
Birden, Bariton Nejat Pırasaoğlu'nun sesi yankılanmaya başladı.
Adnan Saygun'un Batı Müziği enstrümanlarına uyarladığı, tribünlerin hiç alışık olmadıkları bir Avrupa müzik çeşnisinde "Harmandalı"...
Bir şaşkınlık dalgası dolaştı.
Ardından...
Gene Batı enstrümanlarıyla ve gene Avrupa müzik çeşnisinde bir "Çanakkale Türküsü..."
Bu müzik ikilemine işaret edişim, iğneleme değil.
Tam tersine...
Aslında dün, MHP kurultayının simgesel anlamını veriyor.
MHP, bir dönemeçte.
Köklerinden kopmayarak "Batılılaşma yolculuğu"na çıktı.
Milliyetçi çizgisini, küresellik süreciyle bağdaştıran formüller üretmek zorunda.
Yaşanan çağ ve iktidar yürüyüşü, onu zorluyor.
Artık...
Sağın köşesine sıkışmış bir marjinal parti olarak kalamaz.
İşte Devlet Bahçeli, dünkü kurultayda bu yönelişi, yani kökleri bu topraklarda olan bir Batılılaşma programını, partinin en yetkili organına onaylattı.
Bu yolculuk için ufukları geniş, daha az sayıda ve daha nitelikli bir parti yönetim kadrosu oluşturdu.
Böyle bir yönetimin gerektirdiği tüzük değişikliklerini de yaptı.
Bütün bu sonuçları, kendisinin seçimi dahil ittifakla, oy birliğiyle sağladı.

Duyarlı nedenler

Televizyonlarda izlediniz. Gazete notlarında da gördünüz.
Bahçeli'nin doğasına uygun, sade ve düzenli bir kurultaydı.
Bahçeli'nin konuşması da dinleyenlerin ayranlarını kabartacak, onları coşturarak geçmişe olumsuz çağrışımlar yaptıracak tehlikeli elektrik voltajından - özenle - daha düşük tutulmuştu.
Çünkü...
Bahçeli ve arkadaşları, "1980 öncesinin modeliyle 2000'li yılların büyük partisi olmaya oynanamayacağını" biliyorlardı.
1980 öncesinin kavramlarına göre hazırlanmış program, devletçiliğe dayalıydı.
Hükümet programı ise özelleştirmeye...
1980 öncesi program, Türk Milliyetçiliği'ni öne çıkarıyordu.
Çağımız ise, küreselleşme sürecinde hızına ivmeler kazandırıyor.
AB adaylığına tam üyelik ve bunun koyduğu Kopenhag kriterleri var.
İdam cezasından tutunuz, Kürtçe'yi de kapsayan yerel dillerin kullanımı ve eğitimi, topluluğa üye ülkelerin aralarındaki sorunları önceden çözümlemeleri bağlamında Kıbrıs ve Ege...
MHP
programında da, kadrolarında da yeni ufuklara yönelmek durumundaydı.
Bu yeni ufukların sözel alt yapısını bu kurultayda onaylatmalı, vitrinini de çizebilmeliydi.
Ama...
Bu duyarlı konular, şu aşamadaki kurultayda tartışmalara konu olmamalıydı.

İlginç anket

Delegeler arasında şöyle bir dolaştım.
"Abdullah Öcalan'ın idamı" konusunun, Uluslararası Adalet Süreci'nin sonuna bırakılmış olmasına fazla tepki yok.
Başörtü konusunda, FP, MHP tabanını kışkırtıyor.
Ama, bir çözüm bulunacağı kanısı yaygın.
Bunun ötesinde, yolsuzlukla mücadale bağlamında hükümete önemli destek var.
Çünkü...
Asıl tepki, ekonomide kemerlerin sıkılmasına.
Özellikle, tarım kesiminde sancı fazla.
Üyelere bir de anket dağıtıldı.
İlginç sorular var.
Örneğin...
Milliyetçilik tanımı: "ırkçılık" ya da "bu ülkenin insanlarını sevmek..."
Yahut...
"Türkiye'de toplumun en saygı duyduğu kuruluş hangisi?"
Seçenekler arasında cemaatler de var, Türk Silahlı Kuvvetleri de.
Bir başka soru...
"Koalisyon hükümetinin hangi partilerle kurulması daha iyi olurdu?"
Bir ilginç soru da "İslamcılığın ve laikliğin tanımı".
Bu anket sonuçları, Devlet Bahçeli'nin yeni ufuklarını belirlerken, taban haritasını da çıkaracak.


Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr