Bilkent Üniversitesi'ndeki "Anayasa'nın değiştirilemez maddeleri" konulu sempozyumda, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, "Anayasa Mahkemesi kuruluş yıldönümünde bu konuyu tespit etmeyi düşündüğünü" söylemiş.
Ancak... "Bu konuda ne kadar cesaretli olabilirim, o konuda biraz endişeliyim" demiş.
"Neden cesaret edemiyor? Kimden korkuyor? İşte derin devlet" diye tepki yankıları sürmekte.
Oysa... Bir başka açıdan Başkan Haşim Kılıç, belki de haklıdır.
Çünkü...
Anayasa'nın "değiştirilemez maddelerinin de değişebileceği" yolunda bir tartışma başlatmak, sağlam bir hukuk altyapısına sahip olmayı gerektirir.
Doktora tezi gibi çetin iştir. Başkan Kılıç ise, -kırıcı olmak istemem ama- hukuk fakültelerinin kapılarından içeriye ancak toplantılarda, tören salonlarında yer almak için girmiş olmalı.
İktisatçı Kılıç, bilinçaltında "Anayasa'nın bu çok zorlu ve karmaşık alanına girip konuşma yapacak hukuk altyapım ve birikimim acaba yeterli mi?" sorgulamasının sonucunu dile getirmiş olamaz mı?
"Hukuk" ve "tıp" insan yaşamı için diğerlerinden çok daha ağırlıklı disiplinlerdir. Örneğin... ABD'de hukuk fakültesine başlayabilmek için önce bir başka fakültede okumuş olmak gerekir.
Sözgelişi... İktisat okumuşsa, sonradan hukuku bitirmişse, hukukçu olabilir.
Anayasa Mahkemesi Üyeliği ve Başkanlığı için hukuk altyapısı aramamak yanlışına ola ki Sayın Kılıç bu son konuşmasıyla dikkat çekmiş olsun.
Ayrıca değiştirilemez maddeler nelerdir?
Hangisi değişmeli?
"Türkiye devleti bir cumhuriyettir" hükmü mü?
Cumhuriyetin "demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti" olması mı?
"Türkiye devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün ve dilinin Türkçe" olduğu mu?
"Bayrağının şekli" mi?
"İstiklal Marşı" mı?
"Cumhuriyetin kurulduğu Ankara'nın başkent oluşu" mu?
.........................
Anayasa'nın her biri Türkiye'yi taşıyan sütunlar olan "değiştirilemez" maddeleri değil, asıl sorun diğer maddelerinde Türkiye'yi AB ile uyumlu çağdaş bir demokrasiye taşıyacak değişiklikleri yapabilmektir.
ÇİN ÇIKARMASI
Turizmciler bugünkü pırıltılar için Turizm Bakanlığı eski Müsteşarı Kemal Baytaş'a teşekkür borçludurlar.
Büyük turizm atağı onun döneminde hazırlanan ve üzerinde satır satır emeği olan yasayla başlamış ve bu sağlam hukuk altyapısı üzerinde yol almıştır.