Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

DEMOKRASİ “deneyimleriyle” olgunlaşır.
Önümüzde “ergin demokrasi” için bir fırsat daha var.
“Savcılık emriyle -adli kolluk- görevi yapan polisin, durumu ve gelişmeleri amirlerine bildirmesi zorunluğunu” getiren genelge Danıştay’da.
Danıştay’ın bu genelgeyi “Anayasa’daki kuvvetler ayrılığı ilkesine ve 2004 tarihinde bu iktidarın çıkardığı CMK’ya aykırılık” gerekçesiyle iptali, “ergin demokrasi” yapılanması için önemlidir.
Danıştay bu kararı vermezse Anayasa Mahkemesi yolu açıktır.
Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karar demokrasinin olgunlaşmasına katkı sağlayacaktır.
Sonrasında AİHM’ye kadar yolu var.
Ama...
Hangisinden olursa olsun “yürütmenin yargı alanına füzyonunu” önleyen bir içtihat demokraside korozyonu (paslanma) giderir.
Köşesinin başlığındaki gibi Taha Akyol “Objektif”inden hukuk görüntülerini, teknik ayrıntılara saparak kafa karıştırmadan net ve sade anlatmış.

Haberin Devamı

KUVVETLER AYRILIĞI

ÖNCE belirteyim ki “savcıların, adli kolluğa emir verme yetkisini eskiden bağımsız kullanırken artık başsavcıların onayıyla kullanmalarını” öngören değişiklik “kuvvetler ayrılığı” ilkesine aykırı olmayabilir.
Akyol şöyle yazıyor:
- Eskiden kendi başlarına soruşturma açma ve adli kolluğa emir verme yetkisini kullanan savcılar, artık bu yetkilerini illerdeki başsavcıların onayıyla kullanacaklar.
“Katalog suçlar” dediğimiz terör, rüşvet, fuhuş, ihaleye fesat karıştırma ve örgütlü suçlar hakkında soruşturma yürüten savcılar “soruşturmanın aşamaları hakkında” da başsavcıya bilgi verecekler.
.........................
Burada teker teker saymıyorum, kanunlarımız zaten başsavcılara bu yetkileri ve sorumluluğu vermiştir.
Konu “savcılık bürosunun yönetimiyle” ilgilidir: Başsavcılar bu yetkileri titizlikle de kullanabilir, savcılara geniş inisiyatif de verebilir.
Yönetmelik bu inisiyatifi kaldırıyor.
Bazı savcıların AİHM deyimiyle “ölçüsüz” soruşturma uygulamaları biliniyor.
........................
Yönetmelik değişikliği başsavcının yetkilerini daha sıkı kullanmasını gerektiriyor.
Bu, kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı değildir.
Çünkü başsavcı da kuvvetler ayrılığı çizgisinin savcı ile aynı tarafındadır.
Belli bir bağımsızlığı vardır, atamasını ve teftişini hükümet yapmaz, HSYK yapar.’

Haberin Devamı

VALİ VE EMNİYET MÜDÜRÜ

İKİNCİ değişiklik ise Anayasa’da öngörülen birbirinden bağımsız “yasama, yürütme, yargı” erkleri için “kuvvetler ayrılığı” ilkesine aykırılık alarmı vermekte.
Yukarıda sıralanan “katalog suçlarda” yürütülen soruşturmaların “emniyet müdürlerine ve valilere de bildirilmesi” zorunluğu getirildi.
İşte Danıştay, gerekirse Anayasa Mahkemesi ve hatta AİHM’nin bu konuda vereceği karar demokrasinin olgunlaşmasında önemli bir içtihat katkısı yapacaktır.
Akyol’un satırlarıyla devam:
CMK madde 164/2: Soruşturma işlemleri Cumhuriyet Savcısı’nın emir ve talimatları doğrultusunda öncelikle adli kolluğa yaptırılır.
Adli kolluk görevlileri, Cumhuriyet Savcısı’nın adli görevlere ilişkin görevlerini yerine getirir.
164/3: Adli kolluk, adli görevlerinin haricindeki hizmetlerde üstlerinin emrine tabidir.
Kanun aynen böyle.
......................
......vali ve emniyet müdürü, adli kolluk sıfatıyla soruşturma yapan polisi başka yere, başka görevlere tayin ederek soruşturmayı etkileyebilir!
Sicilini bile bozabilir! Bunun yaratacağı çekingenlik bile “soruşturmanın selametine” zarar verebilir.
.....................
Burada çok önemli olan bir diğer nokta, Danıştay’ın süratli karar vermesi gereğidir.