Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bir "sır" paylaşmaktan söz etti. "Çok önemli bir buluşum var. Patent için başvurdum. Ancak kaygılıyım. Beni öldürürler" dedi.Doğrusu...Önce "Kayışı sıyırmış biriyle mi konuşuyorum?" kuşkusunu duydum.İyi giyimli, düzgün görünüşlüydü.Efendi bir adamdı."Beni tanıdığını, bana güvendiğini, kendisine koruma sağlayabileceğimi düşündüğünü, buluşunun Türkiye'ye ve insanlığa çok yararlı olduğunu" söyledi.Yardımcım Mehmet Ersöz'le birlikteydik.Buluşunun "enerjiyle ilgili olup olmadığını" sordum.Çünkü... Uğruna yüz binlerin öldüğü savaşlar çıkan "siyah altın petrol" dışında bu denli korku verecek başka bir konu yoktu.Petrole bir alternatif bulmuş olmalıydı."Evet, petrole alternatif sıfır maliyetli bir girdi" cevabını aldım...........................Böyle "Hafiyesi Mahmut" gazeteciliğinden hiç hoşlanmam.Konuştuğum kişinin psikolojik arızalı olabileceği ya da bir ihtimalle gerçeği söylese bile "koruma şemsiyesi açmanın" benim işim olmadığını düşündüm.Verdiği telefon numarasını cebime attım. Ayrıldım...........................Aradan 2-3 ay geçti.Önceki gün gazetelerde Erke diye bir kuruluşun basın toplantısı yayımlandı."Müthiş sır buluş" basın toplantısının konusuydu.Emekli genelkurmay başkanları, kuvvet komutanları, generaller ve politikacılardan oluşan bir grubun huzurunda "dünyayı sarsacak, uygarlığın en önemli buluşundan" söz edildi.Sızan ve gene bazı gazetelerin manşetlerinde yer alan haberlere göre bu, "sıfır maliyetli bir yeni enerji" buluşuydu.Patenti için başvurulmuştu.Patent süreci tamamlandıktan sonra açıklanacaktı.Bunları okuyunca bana emanet edilen "En büyük buluş ama öldürülmekten korkuyorum" söylemini anımsadım.Birkaç gece önce de televizyonda "havadaki hidrojenden yakıt üreten, petrole alternatif enerji" konulu bir film izlemiştim.Yakıtın sürekliliği ve verimi test edilerek olumlu sonuca varıldığı gece, bu araştırmaların yapıldığı enstitü "faili meçhuller" tarafından basılıyor ve patlayıcılarla havaya uçuruluyordu.Belki de generallerin tanıklığı bu "öldürülme endişesine" karşı açılmış güvenlik şemsiyesidir...........................Petrol "kara altın" veya "toprağın kanı" olarak tanımlanır.Ona alternatif enerji türü yaratmak, çağımızın simyacıları için bir tutkudur.Tıpkı ortaçağ simyacılarının yapay altın üretme çabaları gibi bir uğraştır.Kitaplarda, filmlerde bu konuyu işleyen fanteziler vardır.Erke olayı gene böyle bir hayal senaryosu mu?Bilemem.Ama...O gün bana verilen telefon numarasını, tomar tomar kâğıdın, mektubun, kartların arasında arıyorum. g.civaoglu@milliyet.com.tr Yoksa ben, gazete manşetlerinde yer alan "sır enerji" buluşunun ilk tanığı mıyım? Nişantaşı'nda, adını vermeyen 35-40 yaşlarında uzun boylu, kumral biri benimle konuşmak istedi.