Türkiye'nin öncelikli hedefi, fert başına milli gelirini 10 bin doların üzerine çıkarmak olmalıdır.2014'e kadar 10 bin dolar çıtasını aşmak, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği için yazılı olmayan fakat asli ölçütlerinden biridir."Bu satırların yayımlanmasından bir hafta sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan uçak sohbetinde gazetecilere "hedefinin fert başına milli geliri 10 bin dolara çıkarmak olduğunu" söyledi.Gazeteciler bunun takvimini sordular. Erdoğan, "Bir sonraki dönemde" cevabını verdi. ......................Başbakan Erdoğan'ın söylemlerinden methedecek parçacıklar cımbızlayanlar çok.Ancak... "Fert başına milli gelirin 10 bin dolar eşiğini aşması gereğini" Erdoğan'dan çok daha önce bu sütunda yansıttığım için, o türün coğrafyasına ayağım kaymadan rahatça "doğru bir hedef" diyebilirim.......................10 bin dolar eşiği, Anayasa'nın öngördüğü "insanlık onuruna uygun" yaşam düzeyinin başlangıcıdır.Demokrasi, sağlık, eğitim, altyapı ve çağdaş yaşamın da ilk basamağıdır.Daha alt düzeylerde demokrasi kalitesi düşüktür. İnsanların kaybedecekleri şeyler çoğalmadıkça, şiddete, yasadışına yönelişler yoğunlaşır.Kesimler arasında sosyal adalet, yöreler arasında kalkınmışlık dengesi kurulamaz. Siyasetçiler bir kesimden esirgediklerini diğer kesime, bir yöreden kıstıklarını diğer yöreye aktarırlar.Onların durumu, iki elle aynı anda dört topu hiç yere düşürmeden havada çeviren jonglöre benzer.Toplumlar, bu eşikten sonra barışı ve istikrarı yeğler. Örneğin... Yunanistan, üzerine sihirli değnek mi dokundu ki, Türkiye ile ilişkilerini ısıttı, savaş davullarını gömdü!Fert başına milli geliri 15 bin doları aşan sokaktaki Yunanlı, artık bir savaşla çok şey yitirebileceğinin bilincinde.Buna karşılık yoksulluk sınırında olan ya da fert başına milli geliri birkaç bin doları ancak bulan toplumlar, karbonatlanmış milliyetçilik ve dincilik akımlarıyla kendi aralarında ya da sınırların ötesinde çarpışıyorlar.Terör sektörünün en verimli insan kaynaklarını oluşturuyorlar. Canlı bombalar onlardan çıkıyor.10 bin dolar çizgisi, elbette bir turnusol kâğıdı gibi renk değiştiriveren kesinlik değil.Ama... "10 bin dolara yaklaşıldığı ölçüde demokrasinin, hukukun, insan haklarının, yaşam kalitesinin, toplumsal barışın, istikrarın, güvenliğin tırmandığı" söylenebilir.Türkiye'nin Güneydoğu'sunda da kan kültürü, yerini yaşam sevincine bırakabilir.Şiddet, İspanya'da, Korsika'da, hatta İrlanda'da olduğu gibi marjinalleşir.3 Ekim'de tam üyelik müzakere tarihi yaklaşırken, Güneydoğu'da PKK'nın yeniden azması elbette rastlantı değil. Türkiye'nin, bu eşiği, AB rüzgârı ve yabancı yatırımlarla aşması yolunda önü kesilmek isteniyor...........................2014'te, Türkiye'nin, AB'ye tam üyeliği kritik kavşağına "fert başına 10 bin dolar milli gelirle" varılmalıdır.70-75 milyon nüfuslu Türkiye ancak bu minimum gelir düzeyiyle, AB kamuoyunda içselleşebilir. "Ilımlı İslam" gibi gri bölgelerde dolaşan çok nüfuslu, yoksul, işsiz yığınları olan, milliyetçilik rüzgârlarının etkin estiği belalı bir coğrafyayı neden içine alsın?...........................Elbette fert başına 10 bin dolar gelir, parametreler "o kafa"ya endekslenirse, kâğıt üzerinde kolay görünmüyor.Oysa... Ekonominin "psikolojik katsayısı" ile oluşan ivmeler vardır. Örneğin, yabancı sermaye gelir. Fert başına milli geliri 10 bin dolara erişen bir ülkede kayıtdışı ekonominin büyük bölümü yazılı hale dönüşür.Bunlar bile tek başına neredeyse iki katı büyüme demektir............................Şimdi daha önce olduğu gibi gene "o kafa" mevzi tutuyor.Daha önce Boğaz Köprüsü'ne, televizyona, renkli televizyona, özel televizyona, vakıf üniversitelerine, hatta ofset gazete baskısına bile karşı çıktığı gibi, özelleştirmeye de çelme atmakta. Ayrıca... Zaten..."O kafa" ve de "bu kafa" tartışmaları bir yere götürmez. Gerçekleri algılamak için "kafası olmak" yeter. g.civaoglu@milliyet.com.tr 3 Temmuz'da bu köşede yer alan "DANK" başlığı altındaki satırlar şöyle:"Kişi başına düşen milli geliri 10 bin dolardan aşağı olan ülkelerde, demokrasi çiçeğini yaşatmak zordur.
Özay Şendir
“Erdoğan, Osmanlıyı diriltmek istiyor…”
11 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Şaşırtan Çin
11 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Yatırımda yeni şifre: Hızlı nakit
11 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Nükhet Duru: Fırınlanmadan, pişmeden kalıcı olunmaz
11 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Vadeli lider vs. Vadesiz lider: Habemus Papam...
11 Mayıs 2025