"Fransa'daki son Dünya Kupası'nı 31 milyar kişi izlemiş.Yani dünya nüfusunun 5 katı.
Futbol, dünyada en popüler spor.
Dünyada sadece ibadete giden insan sayısı, futbol maçına gidenlerden fazla.
Ama...
Maça gidenlerin üzerinde toplumsal baskı yok!"
(Simon Kuper: Futbol Asla Sadece Futbol Değildir.)
Türkiye'de de futbolun böylesine büyük ilgi toplaması doğal.
Ancak...
Başarıyı, sadece
"futbol kültürünü benimseme çabası olanlar" yakalayabiliyor.
Önce
Fatih'in
Galatasaray'ı... Şimdi de ilk ve büyük adımıyla
Beşiktaş'ın uluslararası başarı temellerinde bu gerçek var.
Futbolda zihniyet devriminin öncülüğünü yapan
Fatih Terim'den de birkaç satır:
"Futbolu sevdiğimiz ölçüde, onun yaşamımızın önemli bir parçası olduğunu anlar, zengin ve köklü bir futbol kültürüne kavuşursak........." Galatasaray, futbol kültüründe zihniyet devrimiyle
Avrupa'nın en büyüğü oldu.
Yeni Beşiktaş
Dün konuştuğum
Beşiktaş'ın genç
Başkanı Serdar Bilgili'nin sözleri de
Beşiktaş için bu gerçeğin altını çizmekte:
"Süleyman Seba, BJK'ya çok şeyler yaptı.Fakat...
BJK, son yıllarda çağdan kopmuştu.
Biz yönetime geldikten sonra kulüp idare yapısını tamamen değiştirdik.
BJK'yı Türkiye'deki ilk 500 şirketin içinde yer alabilecek yönetim felsefesiyle yeniden düzenledik.
ISO 9000 standardını almak üzereyiz.
Bunu yaparken bir dahaki kongrede seçilmemeyi de göze alarak, arı kovanlarına çomak soktuk.
Örneğin...
Binlerce kişiye verilen bedava biletleri kestik.
İdarede görevli olan ve her biri kongrede güçlü oy kümelerine sahip kişileri görevden aldık.
Yerlerine, birkaç yabancı dil bilen, iyi eğitimli, profesyonel yöneticiler getirdik.
Futbolda başarı, mali başarıya paraleldir.
Bunu da gerçekleştirdik.
Bütçenin 15 milyon dolar üstünde gelir için örgütlendik.
Mali yapımız sağlam.
Yakında BJK Futbol AŞ. olarak halka açılıyoruz."
Anlam ve önemi
Serdar Bilgili'nin bu sözlerini ve
BJK'daki yeni yapılanmanın önemini önümüzdeki yıllar vurgulayacak.
Çünkü...
UEFA, Avrupa futbolunun
(ve elbette Türkiye futbolunun) IMF'si oluyor.
Başında
Şenes Erzik'in bulunduğu
UEFA Komitesi karar aldı:
"Avrupa'daki tüm birinci lig futbol takımları, 2001 - 2002 sezonunda uluslararası güvenilir odit şirketleri tarafından mali yapısıyla denetlenecek.2003 yılında da bütün bu kulüpler için raporlar UEFA'ya gelecek.
Borç batağında olan kulüpler, kendi ülkelerinde şampiyon olsalar bile, UEFA Şampiyonlar Ligi'ne kabul edilmeyecekler.
Hatta Almanya'da olduğu gibi, federasyonların böyle bataktaki kulüpleri doğrudan ikinci lige gönderme yetkileri veya zorunlukları olabilir.
Sebep...
Sorunsuz yöneticiler tarafından borç batağına sürüklenen kulüpler, çok pahalı futbol yıldızlarını akıl almaz transfer paraları ödeyerek alıyorlar.
Böylece tıpkı şirketler gibi mali denetim altında olan Fransa ve Almanya'daki futbol kulüplerine haksız rekabette bulunuyorlar.
Futbola fiziki doping gibi bu da bazı kulüplere mali doping oluyor."
Bravo BJK
Barcelona karşısındaki
BJK'lı futbolcuları, özellikle rüzgarla yarışan
İbrahim'i, futbolun balesini yapan
Nihat'ı, füze gibi çakan
Ahmet'i,
Nauma'yı, onların başındaki
Scala'yı ayrı ayrı kutluyoruz.
BJK'nın fırtına gibi estiği bu yolu açan
Fatih Terim'e ve onun geçen yıllardaki
Galatasaray'ının anısına selam.
Galatasaray'ın dün geceki görüntüsünün mimarisi ise, müelliflerinin eseridir.
Geleneklerimizde,
Galatasaraylının Galatasaraylıya açık ortamda en ağır eleştirisi budur.
Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr