Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


"Kaybımız genç lider Gaffar Okkan'ın anısına..."

İngilizler, büyük bir projeyi uygulamaya koydular.
Ülke çapında 2000 yılı doğumlu 15 bin bebek, doğumlarından itibaren tüm gelişimleriyle adım adım takip edilecek.
Bu çocukların topluma en iyi şekilde kazandırılmaları sağlanacak.
Böylece, başarının koşulları, ortamı, etkenleri, parametreleri de çok uzun bir süreçte araştırılmış olacak.
"Büyük adamlar, ırmağın yolunu değiştirecek yerlerde konumlanmış kayalardır.
Jacques Juillard"
Gaffar Okkan
da gerçek bir liderdi.
Siyasetin yapamadığını o gerçekleştirdi.
Belki de tarihin akışını değiştirdi.
Türkiye'nin en duyarlı bölgesinde, Kürt'ü ve Türk'üyle tüm insanları, kendi etrafında kurduğu sevgi ve barış çemberinde birleştirdi.
Acaba bunu nasıl yaptı?
Bu kişiliğin kimyası nedir? Nasıl gelişti?

Bir mizahçının deyimiyle "her 3 Türk'ten 4'ü şairdir."
O nedenle... Yüreği büyük, vizyonu geniş ve cesur insanlar, bu duygu iklimi, yoğun toprakların insanlarına mucize etkileri yapabiliyor, çok ışıltılı örnekler yaratabiliyor.
İşte son haftalardan 2 örnek...
New York'ta her yıl yapılan dünyanın en büyük televizyon yarışması "The New York Festivali"nde Defne Samyeli, "dünyanın ikinci anchor'ı" seçildi.
Ödül, "2 kişiyi rehin alan İzmir'li bir işadamıyla Samyeli'nin, 2.5 saat süren ve rehinelerin serbest bırakılmasıyla sonuçlanan canlı yayındaki diyaloğuna" verilmişti.
Riski büyük, iletişim düzeyi ve sıcaklığı çok duyarlı... Sonuca varan bir canlı yayın...
Aynı yayınla, Tuncay Özkan yönetimindeki Kanal D Ana Haber de uluslararası ödül aldı.
Dünyanın 50 ülkesinden 16 bin yayının katıldığı, aralarında TV'nin dev isimlerinin de bulunduğu bu yarışmada, iki genç Türk insanının başarısını kutluyoruz.
Onlarla konuştum.
Nasıl böyle büyük bir yarışmaya girmek cesaretini göstermişlerdi?
Başarılarını iç sorgulamalarında nasıl irdeliyorlardı?
Konuşmalarımızda öz, Fahir Atakoğlu'nun şu mesajıyla örtüştüğünü gördüm:
"Müziğim, kalpten dinleyiciye giderken hiçbir değişikliğe ve hesaba uğramıyor."
Bu cümleden "müzik" sözcüğünü çıkartın ve yerine "haber"i koyun.
Buna benzer bir ifadeyi Fazıl Say'dan da dinlemiştim.
Türkiye'nin, kalbini hizmete koymuş başka pek çok genç pırıltıları var.
Onlardan biri de bir siyaset akademisi, bir think tank gibi çalışan Arı Grubu'nun kurucusu ve yöneticisi Kemal Köprülü...
Köprülü
ve arkadaşlarının yayınladıkları 21. Yüzyıl Genç Vizyon'da, benim de şu yazıyı yazarken yaptığım gibi, gençlik galaksisinde yolculuğa çıkılıyor.
Başka?..
Türkiye'nin "Flamingo yollarında hoş ve boş yaşam" ya da "şiddet, öfke ve kan" kültürlerinin kavşağındaki gençlere, "yardımlaşma, sevgi ve dayanışma kültürü" örneğini veren, AKUT'un kurucusu Nasuh Mahruki...
Sokak çocuklarını koruyan meslektaşımız Yusuf Kulca...
Ve diğer sivil demokratik toplum örgütlerinin simgeleri...

Ve son bir örnek...
Elimin altında bir kilim.
Ucunda bir kart sallanıyor... Şöyle yazılı:
"Dokun bana.
Dokuduğum, umudun ta kendisi.
Yaşamı üretir gibi....
Ürettim bu kilimi...
Yalovalı depremzede bir kadın"
Genç işadamı Osman Çarmıklı ve onun arkadaşları, deprem bölgesinde 800 ev kurdular.
Okulu, ortak kullanılan çamaşırhanesi, ütü odası, ısınması, kreşi, sağlık ocağı ve herşeyiyle modern bir köy.
Ve depremzede kadınlara kilim dokuma tezgahlarında meslek öğretiyorlar.
Gençlerimiz, "daha mutlu bir Türkiye" için, yaşamı, kalplerini koyarak dokumaktalar.
O ilmeklerde hala, Merhum Gaffar Okkan'ın da gönül izleri var.