Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


"Hiçbir şey umulduğu kadar iyi ya da sanıldığı kadar kötü değildir."
Bu söylem, depremle birlikte yükselen dış politika beklentileri için de geçerlidir.
Özellikle...
Başbakan Bülent Ecevit'in yapacağı ABD gezisi, böyle değerlendirilmeli.
Washington'dan aldığımız izlenimlere göre, Ecevit'in bu gezisi için olmayacak dualar şöyle:
"FMS kredilerinin, anapara ve faiz ödemelerinin ertelenmesi...
Tutarı 6 milyar dolar."
ABD, daha önce İsrail ve Mısır'ın çok daha yüksek miktardaki FMS kredilerini ertelemek bir yana, silmişti.
"Forgiveness Granted" diye adlandırılan bu işlem, çok kuvvetli olan İsrail lobisinin bastırmasıyla gerçekleşmişti.
Mısır - İsrail anlaşması, İsrail'in yörede ilk kez ayağını sağlam basmasını sağlayacaktı.
Arap ülkeleri ile bir arada yaşayabilmenin kapısı aralanıyordu.
Gerek borçların silinmesi, gerek ertelenmesi, ABD yasama organı olan Kongre'nin kararı ile mümkün.
İsrail ve Mısır kararları, Kongre'den hiç zorlama olmaksızın geçmişti.
Türkiye için çok zor.
Çünkü...
Özellikle Rum ve Ermeni lobileri, Kongre'de çok etkin.
Sadece Beyaz Saray ve Dışişleri çok bastırırsa, Türkiye'nin borçlarının ertelenmesi kararı da Kongre'den zorlukla bile olsa geçer.
Ama ABD yönetiminin bu kararlılıkta olmadığı görülüyor.
Bir diğer olmayacak dua da, Türkiye'nin uluslararası piyasalarda çıkarmayı düşündüğü Hazine tahvillerine ABD'nin kefil olmasıdır.
Bunun için de Kongre kararı gerekiyor.
Gene aynı lobiler Türkiye'nin önünü tıkar.

Amaç

Buna karşılık...
Ecevit, ABD yönetiminden "Kongre kararı" bahanesi arkasına sığınamayacağı önemli bir katkı sağlayabilir.
"Beyaz Saray'ı, IMF ve Dünya Bankası üzerinde ağırlık koyması ve Türkiye'ye kasalarının açılması, yeşil ışığın yakılması" olmayacak dua değil.
Zaten IMF'cilerin uzun süredir ipe un sermelerinin bir nedeni de, sızan haberlere göre Ecevit'in Washington'a gidişinin beklenmesi.
Eğer Ecevit, Dünya Bankası'ndan ve IMF'den sonuç alırsa, yeni bir stand by anlaşması ortamı oluşursa, Türkiye, dünya piyasalarında hem tahvillerine alıcı bulabilir hem de zaman içinde krediler açılır.
Türkiye ekonomisinin itibar puanları artar.
Bu gezinin gerçekçi amaçlarından biri böyle bir sonuçtur.
Ayrıca AB'ye tam üyelik yolunun açılması için Helsinki toplantısına kadar, Washington'ın Avrupa'ya tam saha pres uygulamasını sağlamak da önemli.
Öte yandan...
Tekstil kotasının artması gibi beklentiler de karşılanabilir.
Bazı alanlarda kotamızı dolduramıyoruz bile.

Al gülüm ver gülüm

ABD'nin bunları karşılıksız altın tepsi içinde sunacağı sanılmamalı.
Onun da beklentileri var.
Örneğin...
Türkiye ile Yunanistan ilişkilerinde gelişmeler.
Bu konuda, deprem sonrası bir yumuşama var.
İkinci konu Kıbrıs.
Türkiye'de hiçbir hükümet, Yunanistan ya da ABD'nin beklediği ödünleri veremez.
Verirse iktidarda kalamaz.
Ama...
"K.K.T.C'yi devlet olarak tanıyın sonra da Rum Kesimi ile görüşmeleri başlatalım" formülü de geçerlilik kazanamaz.
Orta yol K. Kıbrıs Kesimi'ne eşit statü sağlanmasıyla toplumlararası görüşmelerin sağlanmasıdır.
Türkiye, böylece baskılara karşı en az 6 ay kazanır.
Bir diğer konu, Heybeliada'daki Rum Ruhban Okulu'nun yeniden açılmasıdır.
Boston'da, Selanik'de yetişen din adamları zaten İstanbul'a gönderilmekte.
Burada yetişecek olanlar tercih edilmeli.
ABD, Türkiye'den K. Irak'da Barzani - Talabani eksenindeki oluşuma ılımlı bakmasını da isteyebilir.
Bu çok duyarlı bir konu.
Ve nihayet bizim tekstil kotaları gibi "kolay dosya", Türkiye'de yapılacak enerji ihalelerinin bir bölümünün ABD firmalarına verilmesidir.
Bu gezide ne biz ABD'yi yeni keşfediyoruz ne de ABD için Ecevit ve götürdüğü dosyalar bilinmeyen şeyler.




Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr