Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bir GS kongre üyesi olarak Trabzonsporu kutluyorum. Mermi gibi goller bir yana, güzel ve hırslıydı da futbolu.Sanki Ali Sami Yende değil, Avni Akerde gibiydiler.Galatasaraya gelince...Kötü oynadılar, gol kaçırdılar.Tamam. Ama asıl acı olanı..."GSlilik ruhu yitirilmiş" gibiydi.Oysa 100. yılda, şampiyonluk umudunun "şalteriydi" bu maç. Pazar günü Ali Sami Yende Trabzonspor, "şaltere" uzandı. Umudun spot ışıklarını söndürdü. GSnin 100. yılı üzerine karanlık çöktü. Bu dram yaşanırken sahada GS fiziki olarak gezintideydi.Yoksa, 100 yıllık tarihin iddiası, kendi sahasında böyle bir teslimiyetçi baş eğmeyle verilir miydi?100 yılın yalnızlık faturası, futbolculara kesilemez. İçlerinde yıllardır çılgınca alkışladığımız, kucakladığımız GS ikonları da var. Elbette hepsi aynı sepete konulamaz. Pazar günü Ali Sami Yende "şalter" indi. GSnin 100. yıl güneşi tutuldu. GS karanlıkta. Dolu tribünler 12. oyuncudur.Eduardo Galeano, seyirci için şöyle yazar:"12. oyuncu, top durduğu zaman onu yeniden harekete geçiren ateşli rüzgârın kendi nefesi olduğunu bilir. Sahadaki 11 oyuncu da boş ve coşkusuz tribünlerin müziksiz dans etmeye benzediğini bilir. Tribündekiler ve sahadaki 11, hep birlikte pazar günü BİZdir."Pazar günü tribünler yer yer boştu.100. yılın en duyarlı maçlarından birinde sahadaki 11i dans ettirecek müziğin de desibeli düşüktü.Yani... Tribünlerde de bir şeyler yok olmakta... Ama, elbette "müziksiz dansın" faturası tribünlere de kesilemez. Müziksiz dans 100. yılın güneşi tutulmasaydı... Şampiyonluk karnavalı yaşayacak olsaydık... Bu başyapıtın altında hangi imza olacaktı?"GS yönetiminin..."O halde, şu büyük "çöküşün" sorumlusu da bu yönetimdir.GSlilik "terbiyesi" gereği daha fazlası ancak kendi aramızda konuşulur. Bu kadarını belirtmekle yetiniyor, fren yapıyorum.Yöneticilerin başkan dahil bir kısmını tanırım. Dostlarım var içlerinde. Bu nedenle de bilgisayar tuşlarında, parmaklarıma engelleme yapıyorum.Ama altını çizerek şunu vurgulayayım:"GS ve GSliler, bu büyük camia böyle bir 100. yılı hak etmemiştir. Son kongrede yanlışlıkla başka kart kullanarak verdiğim oyumu, sandık kuruluna ilahi adalet iptal ettirmiş olmalı." Yönetim Galatasaray dibe vuruyor.Bazen çare kalmamışsa, dibe vurmak yeniden yükselmek için pozitif çöküştür.Kimileri umutlarını yitirmiş gibi...Öyle olmasın...Yüksek borç... Kefalet imzaları.Bunlar GSnin kaderi olamaz.İki yol var önünde...Ya GS Sportif hisseleri, gerçekten bir holdinge dönüşür. GS Başkanı bu kurumun onur başkanı olur. GS değerleri için bir altın hisse GS cemiyetinde kalır...Örneğin... İngilterede Chelseanin son durumu... Büyük kapitale sahip şirket... Şampiyonluğa, hatta Şampiyonlar Ligi şampiyonluğuna gidiyor. Bunu sağlayan başkanı kim tanıyor?Ya da...Milyonun üzerinde üyesi olan bir kulüp haline getirilir. Seçici üyeler için çok daha yüksek katılım bedeli konur. İki derece seçimle, göreve geleceklere büyük bütçeler sunulur.Ve diliyoruz ki, yıllardır, aylardır dinlediğimiz projeler de bu arada hayata geçebilsin...........Son satırlar... "Ruh" nedir?GS bunun çok örneklerini verdi.Ama beni çok sarsan bir başka örneği sınırların ötesinden yansıtayım:"Ukraynada, Dinamo Kievin 1942 yılındaki oyuncuları anısına bir anıt yükselir. O yıl Ukrayna, Alman işgali altındadır. Yerel Stadyumda Hitler ordularındaki oyunculardan oluşan Alman takımıyla karşılaşmışlardır. Maç öncesi Dinamo Kiev futbolcularına -üstün ırk iddiasındaki Hitlerin takımını yenerlerse ölecekleri- bildirilir.Sahaya kaybetmeye razı ve korkudan, açlıktan titreyerek çıkan Dinamo Kievliler, iliklerine işlemiş saygınlık içgüdülerine bir süre sonra karşı koyamazlar. Alman takımını yenerler. Ve... 11i de kurşuna dizilerek, üzerlerindeki formalarla derin bir çukura atılırlar."GSden milyonlarca taraftarına "yaşama sevinci" sunacak ruhu istiyoruz. g.civaoglu@milliyet.com.tr Kavşak