Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Özellikle ABDdeki gösterilerin, Vietnam Savaşı karşıtı gösterilerdeki katılımı bile katlaması anlamlı.ABDye küresel sivil itaatsizlik, bir başka söylemle küresel intifada Türkiyeyi kapandan kurtaracak "mucize" mi?ABDyi - belki - durdurabilecek olan tek güç gibi görünmekte.İnsani tepkilerin depremi öyle bir tsunami dalgası kabartmakta ki... ABDye en "kanka" yönetimleri bile yıldırmaya başladı. Daha şimdiden İngiltere Başbakanı Tony Blair, "Irakın kitle imha silahlarından arınması için 11 yıl bekledik, daha da bekleriz" açıklamasını yaptı. Beyaz Saray Savunma Danışmanı Rice bile "BM denetçilerine Irakta incelemeler için iki hafta daha süre tanınabileceği" işaretini vermek zorunda kaldı.Savaş karşıtı tsunami, Batı kentlerinin sokaklarında yükselirken, tepkiler İslam ülkelerinden ABD mallarına "boykotla" sürebilir.Belki... ABD terminator (yok edici) rolünden vazgeçebilir.Türkiye için hayırlısıdır. İlginç bir siyasal deyim olan "güç kirlenmesi", giderek süper güç ABD ile örtüşüyor. 70 ülkede, 600 şehirde, 10 milyonu aşkın katılımla tarihin en büyük gösterileri... Kapandan kurtuluş Savaş halinde, iki kötü seçenek var.1- ABD isteklerine "hayır" demek. Bunun bütün faturalarını ödemek. Örneğin IMF desteğini yitirmek olasılığı... Savaş nedeniyle uğranacak zararlara tek başına katlanmak... Savaş sonrası Irak yeniden yapılanırken masa başında yer almamak ve Kuzey Irakta oluşumlara seyirci bırakılmak.2- ABD, Irakı vurmaya karar verirse çatışmaya fiilen girmeden destek vermek...Yani, üslerini, limanlarını, havaalanlarını ABD kullanımına açmak, ABD kuvvetlerine, Güneydoğudan Iraka geçiş koridoru oluşturmak.Ve bu arada Türkiyenin kendi güçlerini de oldubittilerle karşılaşmamak için Kuzey Iraka yaymak...........Seçeneklerden bu ikincisi, "kötülerin iyisidir". Başbakan Gül de, MGK tavsiyesi doğrultusunda "Barış formülleri tüketildi. Artık stratejik ortağımız ABDnin yanındayız" açıklamasını bu nedenle yapmıştır.Üs ve limanların genişletilmesi için TBMMden karar almak ilk adımdı. ABD ikincisi için bastırıyor. Güneydoğudan Iraka koridor için TBMM kararı istiyor. Dayatıyor:"Yoksa... Türkiyesiz B planını uygularız. Savaş sonrası sonuçlarına katlanırsınız."Aslında B planının uygulanması ve Türkiyenin koşullarının fark edilmemesi ABDye hem daha ağır bir fatura yükleyecek, hem harekâtın başlama tarihini ilerilere atacak, hem de sonuç almayı zorlaştıracak. Her şey bir yana, Akdenizdeki savaş gemilerini Kızıldenizden Basra Körfezine geçirmesi bile bir ağır çekim filme dönüşür.Türkiye koşullarını masanın üstüne koydu. Top ABDde. Hafta sonunda anlaşma olması bekleniyor.Ancak anlaşma olsa bile, gene de TBMMden ikinci kararın çıkması Anayasa engeline takılabilir. Çünkü... Anayasa ve ABD postalı (!) ABD "Anayasayı bir kez ihlal etmekle bir şey olmaz" demeye mi getiriyor?İşte "kapan"...Hükümet, çarnaçar "stratejik ortağımız ABDnin yanındayız" açıklamasının gereklerini yerine getirmek istediğinde, bu kez Anayasayı ihlalin belalı coğrafyasına girecek.Hangi meclis Anayasanın üzerinden ABD postalı ile geçer?Zaten Cumhurbaşkanı Sezer de dün "TBMMden topraklarımızda yabancı asker bulundurma kararı için uluslararası hukukun meşruiyet koşulunu" vurguladı.İşte butün bu nedenlerle, küresel intifada belki Türkiyeyi kapandan kurtaracak mucize diye görülmelidir.CHP İstanbul milletvekili Bülent Tanla daha 15 gün önce kamuoyu araştırmalarına dayanarak bu olasılığa işaret etmişti. Demokrasilerde yönetimlerin toplum rüzgârına karşı duramayacağını ortaya koymuştu.Bu bir umuttur.Ama çok da kuvvetli değil. g.civaoglu@milliyet.com.tr Gerçekten Anayasanın 92. maddesi "yabancı asker bulundurmak için, uluslararası hukukun meşruiyet koşulunu" (Güvenlik Konseyi kararı) arıyor.