Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Paris’te bir kafenin adı “Zero de Conduite...” Türkçesi, “Hal ve gidiş sıfır...”
Hani bizde eskiden karne alırken, öğrencinin terbiyesi, uyumu, usluluğu, disiplini için de “hal ve gidiş” hanesinde not yazardı.
Şimdi güncele dönelim, “Zero de Conduite” ile ilgili satırlar yazının sonunda.
.................................
Adı “Yargı Reformu...”
Ama...
Ne ilginçtir ki yargı alanındaki kurumlardan hepsi “kırık not” veriyorlar.
Yargıtay, Danıştay, HSYK...
Son olarak dün Barolar Birliği Başkan Vekili Berra Besler de “kırık not verdiğini” açıkladı.
Bu nasıl yargı reformu?
Yargıdan destek yok.
Barolar Birliği Başkan Vekili bu reform paketi için, “Yasamanın ve yasamanın içinden oluşturulan yürütmenin yargı üzerinde daha etkili hale geleceği, yargı gücünün azaltılacağı” görüşünü dile getirdi.
Meclis’teki “yasa yapma” görevini AKP’yle paylaşan diğer partiler de “hayır” diyorlar.

Haberin Devamı

Hal ve gidiş...


Olmak ya da olmamak
AKP’nin son seçimlerdeki oy oranı yüzde 38’di...
Bu durumda milleti temsil oranları dikkate alındığında anayasa değişiklik taslağı sadece azınlığın ürünü...
AKP’nin anayasa değişikliklerinin Meclis’te 367 oyu bulması mucize olur.
Hatta referanduma sunabileceği 330 oy bile kesin değil.
Fakat elbette büyük olasılık.
Referandum önünde Anayasa Mahkemesi engeli var.
Orada takılabilir.
Referandumu “seçim” olarak yorumlayan içtihat nedeniyle seçimden bir yıl önce sandıklara gidilemeyeceği gibi bir hukuk sorunu da var.
Bütün bunların aşıldığını ve referanduma gidildiğini varsayalım.
Sandıklardan yüzde 50’nin üzerinde “EVET” çıkacağı ne malum?
Diğer partiler referandumu “AKP iktidarına güvenoyu” haline dönüştürürler.
Oylar pakete değil partilerinin tavrına göre kullanılır.
Böyle bir kutuplaşmada AKP oylarının yüzde 50’nin altında kalması sürpriz olmaz.
Peki...
Referandum ısrarının sebebi ne olabilir?
1- Referandumda yüzde 40 dolaylarında oy çıkarırsa AKP bunu kendi oy tabanı olarak gösterecek ve seçime bu rüzgârı arkasına alarak gidecektir.
2- Referandumda yüzde 50’nin altında kaldığını gerekçe göstererek seçmenden daha fazla oy isteyecektir.
“367’nin üzerinde milletvekili verin, Anayasa’yı değiştirecek Meclis çoğunluğumuz olsun, başörtüsü dahil demokratikleşme kapılarını açalım” diyecektir.
.....................................
Gelelim yazının başına...
“Zero de Conduite” adlı cafe günün ve gecenin her saatinde doludur.
Gençler uslu olmaktan hiç hoşlanmadıkları mesajını verirler.
Bilmem anlatabildim mi?

Hal ve gidiş...

RESSAM TÜRKAN ŞORAY
Milliyet’in “BABA BENİ OKULA GÖNDER” seferberliği, ünlü ressamların ve sanatçıların resimleriyle sanat boyutunu kazandı.
Salı gecesi Hilton’da bir müzayede gecesi düzenlendi.
En yüksek satış bedeli Türkan Şoray’ın yaptığı tabloydu...
Ancak Beren Saat’in yaptığı resmin de böyle bir miktarı yakalayacağını düşünüyordum.
Konuştuğum işadamları bu resmi almaya kararlıydılar.
“Kaça olursa olsun” diyenler oldu.
Bunlar şifa bulmaz Beren -platonik- âşıkları...
Nedendir bilinmez, müzayedeyi yapan firma sıra Beren’in resmine gelince, “Bunu biz kendi firmamız için 30 bin lira bedelle aldık” açıklaması duyuldu.
Kimse bir şey anlamadı.
Nasıl olur da müzayedeye gelen bir tablo açık artırmaya konmazdı?
Oysa açık artırma olsaydı Beren’in bu resmi belki 200 bin lira da getirirdi, kızlarımıza 200 bin liralık ek kaynak sağlanırdı.
Bunun ötesinde gece çok başarılı geçti.
Hedeflenenin de ötesinde gelir sağlandı.
Bedri Baykam’ı Türkan Saylan ile birlikte gösteren çalışma en büyük alkışı aldı.
Candan Erçetin gerek ses gerek anlam olarak yerinde seçimdi.
Erçetin öğretmen bir babanın kızı, Galatasaray Lisesi’ni parasız yatılı olarak okudu.
Kendisi de öğretmen.
BABA BENİ OKULA GÖNDER için rol model.