Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Bayrampaşa Cezaevi'ndeki son çatışmadan sonra gözler hapishanelerde.
Birkaç çirkin ve olumsuz örneği genellemek yanlıştır.
Hapishanelerdeki 70 bin mahkumun tümünü dışlayan yargılardan sakınmalıyız.
Dün eski adalet bakanlarından Oltan Sungurlu ve Hasan Denizkurdu ile "hapishaneler nasıl düzenlenmeli?" konusunu konuşuyorduk.
İlginçtir...
İkisi de aynı söylemi dile getirdiler:
"Hapishane özgürlüğün kısıtlandığı yerdir, insan haklarının kısıtlandığı yer değil.
Hapishaneleri yeniden yapılandırırken bu ilkeye dayanmalıyız."



Üç kural

Aldığım izlenimlere göre ilkeler şöyle olmalı:
"1- Güvenlik.
(Fiziki özgürlüğün kısıtlanması.)
2- Tutuklu ya da hükümlünün insan haklarının gözetilmesi.
(İnsani koşullarda yaşam, kültürel, sportif, sosyal, sağlıklı ortam.)
3- Bunları gerçekleştirecek yönetim.
(Hapishane müdüründen tüm görevlilere kadar, bu koşullarda bir yönetimin sağlanması için iş yerinde ve iş yerine paralel eğitim.) "



Yeni hapishaneler

1991'den bu yana süren çalışmalar sonucu, yeni hapishane modeli oluştu.
6'sının ihalesi yapıldı.
Özellikleri şöyle:
"Her hapishane en çok 500 kişilik olacak.
Örneğin...
İstanbul'un ihtiyacı için eğer 5000 kişilik hapishane gerekiyorsa, birbirinden uygun mesafeyle inşa edilmiş 10 ayrı hapishane planlanmış.
Bunların her birinin yönetimleri ayrı olacak.
Ancak...
Yemek fabrikası gibi bazı ortak tesisler kurulabilir.
Koğuş sistemi terk ediliyor.
60 - 70 kişilik koğuşlarda 200 kişinin yaşadığı insanlık dışı ortamın kaldırılması temel hedef.
Bunların yerine, 3'er kişilik dubleks hücreler yapılıyor.
Üst katta yatılacak.
Alt kat ortak, günlük yaşam bölümü.
Kendi banyosu, tuvaleti, serbestçe kullanabileceği havalandırma alanı var.
Televizyon, buzdolabı gibi olanaklar da hücrelerde yer alacak.
Amaç...
Mahkumları, birbirleriyle ve yönetimle temas ettirmemek.
Karşı karşıya getirmemek.
Böylece çeteleşme, haraç ve diğer sakıncalı durumları önlemek.
Muhkumların yemekleri, hücrelerin özel bir bölümüne gardiyanlar tarafından konulacak.
Mahkumlar tepsileri alıp, yemeklerini hücrelerde yiyecekler.
Yaşamları
- görüş günleri, hastalık, mahkeme, idare ile özel görüşme zorunluluğu gibi durumların dışında - ceza süresi boyunca hapishanede geçecek."



Anlam ve önemi

Bu düzenlemenin hapishane hakimiyeti, silahlı sindirme, uyuşturucu trafiği, hapishanenin bir kısım personelini tehdit ya da rüşvetle elde etmek gibi yanlışları gidermek faydaları olabilir.
Çünkü...
Bugünkü sistemde devlet koğuşlarda - neredeyse - yok.
Güvenlik belirli egemenlikleri kabul etmek, o grupların içinde yer almak, haraç vermek gibi koşullarla sağlanabiliyor.
Yalnız kalan ve hapishane yönetiminde güvence arayanlar, ne yazık ki eziliyorlar.
Hapishanelerdeki 70 bin dolaylarında hükümlü ve tutuklunun neredeyse 50 bin'i terör örgütlerinin, çetelerin dışında kader kurbanları.
Sıradan suçlular.
Ruhsal sarsıntılar geçiriyorlar.
Ne yazık ki 6 hapishane inşasıyla, onbinlerce kişinin dramı önlenemiyor.
O nedenle mutlaka kaynak bulunmalı.

Açık hapishaneler

Açık hapishaneler, iyi hal gösteren mahkumlar için bir çözüm olabilir.
Geçen yıl Edirne'deki skandaldan sonra mahkumların dışarıda çalışmalarına - yanlış bir kararla - son verildi.
Oysa...
Kütahya'da çini işçiliği yapan hapishanenin dışında, mahkumlara gerçekten verimli iş sağlayan ceza - tevkif ve islah evi yok.
O nedenle...
Bizdeki uygulama, şimdilik "islah" kelimesinin sadece levhada kalmasıdır.
Almanya gibi bazı Avrupa ülkelerinde ise, girişimciler fabrikalarını hapishanelerin hemen yanında kuruyorlar.
Ucuz işçi çalıştırarak kar ediyorlar.
Orada çalışan işçiler ise para ve meslek kazanıyorlar.
"İsyan, cinayet ve çete çatışmaları " gibi sansasyonel olayların dışında, hapishaneler medyaya yansımıyor.
Oysa...
Oralarda hepimizin yüreğini sızlatması gereken bir insanlık dramı var.



Yazara E-Posta: gcivaoglu@milliyet.com.tr