Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bugün Sivilleri de hedef alan böyle bir eylemi "biz planlayarak gerçekleştirdik" diyemezdi."Kontrol dışı kalmış bir eylem birimi" üzerine yıkmak, "ne içindeyiz ne de dışında" gibi bir tavırdır. Yıllar önce PKK'nın Bekaa Kampı'nda aynı "kaygan" söylemi Abdullah Öcalan'dan da dinlemiştim.Yuvalı köyünde 7'si bebek 9 kişinin, Peçenek köyünde 9'u bebek 16 kişinin öldürüldüğü eylemin insanlık suçu sorgulamasını dile getirdiğimde Öcalan, "Kontrol edemediğimiz bir gerilla grubumuz kendi inisiyatifleriyle yapmışlar. Onları sonra cezalandırdık" demişti.Yani...Bu bir "klişe" söylem. Diyarbakır'da çocukların ve sivillerin de öldürüldüğü son katliamı, PKK, "Eylem güçlerimize bağlı bir birimin kendi inisiyatifi ile gerçekleştirilmiş olma ihtimali mevcut" açıklamasıyla üstlendi. Çünkü... Daha önce de bu köşede yazdım. Uluslararası hukuk uygulamasında bazı odaklar "terör örgütü" tanımında esnek noktalar, hatta boşluklar bırakıyor."Bir halkın millet ve devlet olmak iradesiyle silaha sarılmasını terörizm olarak" görmeyen veya en azından bunu tartışan görüşler var. PKK da bu esneklik arasında kendine bir meşruiyet yeri edinme çabasında. "O tür yorumların parantezi içinde yer alabilmek için sadece askerin ve güvenlik güçlerinin hedef alınması, dolaylı bile olsa sivillere zarar verilmemesi" temel unsurdur.Oysa...PKK bundan önce bazı eylemlerinde olduğu gibi, son Diyarbakır katliamında da çocukları ve sivilleri öldürdü.Hangi yorum odağı olursa olsun hepsi için bu unsur, bir örgütün üzerine "terörist" etiketi yapıştırılması için kesin nedendir. PKK örgüt olarak işte o etiketten sıyrılmaya çalışıyor. Saldırıyı "kontrol dışı bir inisiyatif " üzerine yıkmayı amaçlıyor. Sıyıramaz Öte yandan... Aynı açıklamada "bombalanan otobüsün içinde savaş pilotlarının da bulunduğunun" altının çizilmesi bir suçüstüdür. Kuzey Irak'taki kampları vuran pilotlara bir cevap mesajı olduğu açık.Bu da çocuk ve sivillerin de öldürüldüğü son katliamın, aslında PKK merkezinden güdümlü olduğunun işaretidir. Suçüstü Taha Kıvanç, incir çekirdeğini doldurmayacak bir tartışmanın "haaakemliğine" davet etmiş beni.İstediği için işte birkaç satır:"Yeniköy'deki eski evimin (daire değil) temeli atılırken, kurban kesilmiş ve dua okunmuştu.Taşındığım gün de dua okuttum. (Okutmadığım doğru değil.)"Müsait olduğu için ailenin, yakın akrabaların mevlitleri de bizim evde okunur.İnançlarımı kimileri gibi vitrine koymayı sevmem. "Hakemlik görevim(!!)" gereği yazmak zorunda kaldım.Bir gün vesile olur da muhafazakâr mahallede oturan ve muhafazakâr gazetede yazan ünlü bir köşe yazarının, "smokin zorunluğu olan bir davete giderken, mahalleliye gözükmemek için, evden paltoyla çıkıp, papyonunu epey uzaklaştıktan sonra yolda bağladığı" da gündeme gelirse, "olayda mahalle baskısı var mı" tartışmasında -belki- Taha Kıvanç'ın hakemliğini isteyebilirim. Belleğimde hoş bir anlatım var.Bilmem incir çekirdeği doldu mu? Bence gene hayır.Bu tür tartışmaları bizler açar ve ateşlersek, tüm "birbirimize hoşgörüyle bakmak" söylemlerine karşın, toplumu kamplaşmaya itmiş olmuyor muyuz?Zoraki "haaakemliğim" burada bitiyor.Bana güvenip kimse tartışma açmasın. Tartışmayı noktalamak için de bana pas atılmasın, ayağımı kaldırırım taca gider. gunericivaoglu@milliyet.com.tr DUA VE PAPYON