Hedef yüzde 40 oy

SONAR’ın kamuoyu araştırmaları CHP’nin AKP’yi geçtiğini yansıtıyor. Özellikle 3 büyük şehirde CHP fark yapıyor.
Peki Kılıçdaroğlu’nun sandık hedefi nedir?
Bu soruma “Yüzde 40 gibi görüyorum” cevabını verdi.
CHP en son Ecevit’in Genel Başkan olduğu 1977 genel seçimlerinde yüzde 42 oy almıştı.
Yani... Yüzde 40’lı oranlar CHP’nin erişemeyeceği bir çizgi ötesinde değil.
Kılıçdaroğlu’nun CHP’ye kazandırdığı rüzgâr “zamanın ruhu” ile de örtüşüyor.
Son küresel ekonomik kriz “barbar liberalliği” tahtından indirdi.
“Sosyal devlet” ve “halk adamı” liderlik yükselişte.
ABD’nin siyah bir yoksul halk çocuğunu başkan seçmesi ilk işaretti.
Güney Amerika’da “sosyal demokrat” liderler yönetimde. Türkiye’de “halk çocuğu” Kemal Kılıçdaroğlu bunca karanlık içinde beyaz mürekkeple çizilmiş yolda iktidara yürüyor.
“Zamanın ruhu” için bir başka örnek daha vereyim.
“Küresel liberal ekonomi” rüzgârlarının kuvvetli estiği 2000’li yıllarda AKP şanslıydı.
Yelkenlerini o rüzgârla doldurdu.
Oylarını artırdı.
Ama... Krizle birlikte esen ve yön değiştiren rüzgârlar AKP’ye yaramıyor.
Kılıçdaroğlu ŞEFFAF ODA konuğu...
Başbakan olduğunda, yasama, yürütme ile birlikte yargıya da sarkan ve “kuvvetler ayrılığı” ilkesine aykırı olan bugünkü statüyü yıkacağını söylüyor.
İlk kez kendisine “Kemal Bey” denildiği günü, ilk kez “kravat takışını” ve ilk kez “telefonla konuşmasını” anlatıyor.
Rahat, doğal ve hoş akan bir söyleşi bu...

CANNES-NİCE-MONACO
KEYİFLİ bir Güney Fransa sahil gezisinden izlenimler...
Cannes Film Festivali’yle, Monaco’daki Formula 1 günleri örtüşmüştü.
Sahiller cıvıl cıvıldı. Her akşam birkaç parti...
Dünyanın her yerinden gelmiş sinemada şans arayan ve yöneticilerin gözlerine çarpmak için salınan dilberler.
En pahalı otomobiller...
Görkemli yatlar...
Tıklım tıklım dolu sahil lokantaları...
Keyifli bir 3 gün geçti.
Formula 1 tutkumuzu bu kez Monaco yat limanına bakan Hotel de Paris’in terasında yaşadık. O yüksek volümlü motor cayırtısı gerçekten büyüleyici.
Ferrari fabrikasında “bu cayırtıyı özellikle heyecan psikolojisi efekti olarak yüksek tuttuklarını” söylemişlerdi.
Formula 1’in pistte değil kent caddelerinde koşulduğu tek parkur Monaco...
Ve en havalı izleme yatlarda...
Formula 1 partilerinden biri “AİDS hastaları ve çocukları” yararına düzenlenmişti.
“Sir” unvanlı sanatçı Elton Jhon’un vakfı tarafından düzenlenen “defile partide” ilginç isimler vardı.
Örneğin... Sinema sanatçısı Lis Hurley ve Hintli milyarder eşi... Moda dünyası devleri...
Gecede Elton Jhon’u eşi David Furnish temsil etti. Eşcinsel bu iki erkeğin nikâhı büyük olaydı.
David Furnish kaliteli ve ağırlıklı bir konuşma yaptı. Etkili oldu.
Örneğin Elton Jhon vakfının topladığı bağışlarla AIDS’li kadınlara hamilelik sırasında 3 kez özel aşılar uygulanıyor ve böylece karnındaki bebeğe AIDS bulaşmıyor.
Gene Elton Jhon vakfı bir müzeyi 3 gece için diskoya dönüştürmüş.
Tüm çılgınlıklar yaşanıyor.
Giriş adam başı 250 euro...
Geliri yine AIDS’li kadınlara...
Jimmy’s ise uçuyor.
Giriş ücreti adam başı 1000 euro... (Biz gitmedik)
Bu kadar güzel kadın, efsane otomobil Cannes’da bile yoktu. Bir de yeni milyarderler olan Rusları ve yanlarında salınan porselen beyazı sevgililerini ekleyeyim.
Martini’nin konukları olduğumuz için en iyi etkinliklere girebildik.
Orada buz gibi pembe martinileri yudumlarken Türkiye’nin alacakaranlık siyaseti zaman zaman aklımıza geliyor “püflüyorduk...”
Neyse ki dönüşte Kılıçdaroğlu hoş bir sürpriz oldu.

CAFE RESTO
ERGİN Sezen büyük bir yabancı bankanın üst düzey yöneticisiydi. İstifa etti.
Öteden beri kafasında olan “lezzet” projesini hayata geçirdi.
Esentepe’de aileden kalan binanın bahçeli giriş katında restoran kurdu.
Adı Cafe Resto...
Sadece öğlenleri açık.
Civardaki işyerleri için harika bir lezzet köşesi.
Dekoru güzel, malzeme organik ve seçme...
Üst düzeyde hijyen...
Enginarı, kuşkonmazı, kemiğe yakın etlerden çekilen kıymayla yapılmış köftesi, çerkez tavuğu, dondurmalı irmik helvası benim seçmelerim.
Bu satırlar yıllar süren sabah 8 akşam 18 mesaisinin tek düze yaşam psikolojisinden yorgun bürokratlara bir ışık tutabilir.
Silkinmek, sevdiği bir alanda yeni başlangıç yapmak, korkmamak hayat tarafından ödüllendiriliyor.